-16-

665 56 8
                                    

Annem ve babamın yanına gömülmüştü rose.. Ufkun tepesindeydi onlar... Oradan herşey gözüküyordu... Gökyüzüne elinizi uzatsanız dokunabilecek kadar yakınınızdaydı.

Jisoo günlerce ağlamaya devam etti, onunda canı yanıyordu. Belki istemese de olsa karnında ki bebek onu ağlatıyordu. Yaşadığımız bu şey çok ani olmuştu. Jennie gözyaşlarını silip elinde ki çiçeği bıraktı.

Ben ise oradan ayrılmış ormanın derinliklerin de yürüyordum. Merakımdan bakmıştım jungkookun yeni başladığı kitaba... Merakıma çok fena yenik düşmüş bütün kitabı o okurken bitirmiştim.

Ormanın derinliklerinde ise o ağacı arıyordum. Kalın dalları olan gür yapraklı... Diğer ağaçlardan ne farkı derseniz o kalın gövdesinde semboller vardı. Kökleri çok uzun yaprakları fazlasıyla gürdü.

Ağacın önüne geldiğim de önüne eğildim. Belkide kitapta yazanlar gerçek değildi ama beni etkilemişti.

"ormanın kadınları... Sunduğum kanı kabul edin"

Avcumu keserek kanını köklerinin arasına damlattım..

"kan anne.... Bana cesaret ve güç ver. Kardeşimin intikamını alana dek.."

Gözümde ki yaşı silip konuşmaya devam ettim.

"ateş anne.... Şüphe ve tereddütü yok et. Kardeşimin intikamını alana dek.."

"ve öfke abla.... Bana korkunç ikizleri ver. Ölüm ve yıkım......"

Göz yaşlarımdan önümü bile göremiyordum. Jungkook beni yerden kaldırdığın da sıkıca sarıldı.

"ağlamamalısın lisa... Rose seni böyle görmek istemezdi"
"doğru söylüyorsun"

İki elimle gözyaşımı silip jungkooka baktım. Yaşadıklarımız normal şeyler değildi. Annem ve babamın üzerine ablamı kaybetmiştim. O kadar fazla şey hissediyordum ki tepki veremez haldeydim.

Saraya geri döndüğümüz de jungkookun kolları arasında yatıyordum. Bi eliyle saçlarımı okşuyordu. Kalp atışlarını hissederken konuşmaya başladı.

"sana hikaye anlatmamı istermisin?"
"evet"

Konuşmaya mecalim bile yokken anlatmaya başladı.

" Kleopatra'dan Çok önce Mısır 25 yıl boyunca bir kadın tarafından yönetildi. adı hatşepsut'tu ve o zamana kadar ki ilk kadın firavundu.

O zamanlar bir kadına firavun olma düşüncesi o kadar tuhaftı ki hatşepsut mısırları kendisinin meşru Lider olduğuna inandırmak için erkek gibi davranmak zorunda kaldı. kendisinin kraliçe değil kral olduğunu ilan etti. ismindeki kadınlara ait öneki kaldırıldı, erkek kıyafetleri giydi, Hatta bazen takma sakal bile taktı.

Mısır tarihindeki bütün firavunlardan daha uzun süre saltanatta kaldı. Hepsinden daha başarılı oldu. Ancak Belli ki bu yeterli değildi. o öldükten 20 yıl sonra biri onu tarihten silmeye kalktı, heykelleri parçalandı adı kayıtlardan çıkarıldı!

Neden? Çünkü kadın bir firavun insanları korkuttu. Ya onun başarıları başka kadınları da cesaretlendiririp güç arayışına sokarsa? "

"ben kleopatra olduğunu sanıyordum."

"kleopatra Hatşepsuttan sonra gelen 2.kadın firevundur ve son firevun."

"peki daha sonra nolmuş?"

"Neyse ki taşlara kazınarak ölümsüzleştirilmiş bir kişinin hatırasını silmek o kadar da kolay değildi. Hatşepsut'un çarşafa sarılıp reçine sürülerek saklanan mumyası orijinal mezarından kaldırılıp saklanmıştı. ancak Birkaç yıl önce krallar Vadisi'nde bulundu. "

☯Princess Lisa☯ - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin