-Ayrılık-

553 47 35
                                    

Mektubu cebe atıp Dükkandan çıktığımızda seslerin geldiği bir yer dikkatimizi çekti. Üçümüzde içeri girdiğimiz de kahkaha sesleri yükseliyordu.

Çok açık bir şekilde belliydi kumar oynandığı. En köşede ki masadan ismimi duydum.

"jungkook"

Kim bu saygısız diye yanına gittiğim de ayağa kalkarak elini uzattı.

"prens jackin yardımcısıyım. Size bir teklifi var"

Karşısına oturduğum da diğerleri Masadan kalktı ve arkasına yaslanıp konuşmaya başladı.

"sizin bir yıllık ihtiyacınızı karşılamayı istiyor"
"ama....."
"akıllısınız.... Biliyorsunuz ki prens resmi işleri sevmez... Bu yüzden oyun oynayacağız ve kazanan ortaya konulan paranın sahibi olacak...."
"bundan sizin yararınız ne?"
"sizin bu yardıma ortaya koyacağınız eş değer bir şey..."

Jimin kolumu dürtüklediğin de kafasını hayır anlamında salladı. Taede pek sıcak bakmıyordu ama zaten batmıştık. Kazanma şansımız varken neden elimin tersiyle itecektim ki.... Lisa da mutlu olurdu...

"saat kaçta"
"2 saat sonra burada"

Kafamla onaylayıp Masadan kalktım. Saraya doğru yürürken tae söyleniyordu.

"elimizde para bile yok jungkook"
"merak etme"
"bu işte bir şey var, kazıklayacaklar seni?"
"kart oynamakta çok iyiyim tae. Kazanacağım"

Saraya geldiğimiz de ise hızla odaya çıkıp lisanın çarşafa sardığı mücevherleri aldım. Tam çıkacakken banyodan Lisa seslendi.

"jungkook sen misin?"
"evet benim"
"bir yere mi gidiyorsun"
"aşağıya ineceğim"
"o zaman çarşafa sardıklarımı madama verir misin?"
"tabiki"
"ne zaman geri döneceksin"
"2 saate merak etme"

Kapıdan çıktığım da ise güneş galiba batıyordu. Bulutlardan kimse bir şey göremiyordu. Biz ise yola çıkmıştık.

Bir süre sonra vardığımız da aynı masada hala oturuyordu. Karşına oturduğum da elinde ki kağıdı masanın üzerine bıraktı. 1 yıllık yardım edeceğine dair belgeydi. Ben ise elimde ki çarşafı masanın üzerine açtım. Jimin içindekileri görüp korkuyla bana döndü. Lisaya aldığım evlilik yüzüğümüz bile içindeydi. Ve kafamda ki tacıda ortaya bıraktım.

Adamın keyfi yerindeydi ama ben kazanacağıma emindim. İçecekler dağıtıldı ve kağıtlar sergilenmek için açıldı.

Saatler sürdü oynadığımız oyun. Öndeydim ama aramızda pek fark yoktu. Elim fazlasıyla iyiydi bu yüzen bütün her şeyi ittirdim ortaya. Ve elimi açtım. Jimin zafer gülümsemesi atarken karşımızda ki adam da elini açtı.

İşte o zaman her şeyimizi kaybetmiştik. Aradaki farkı kapatıp üstüne bizi geçmişti. Yanında ki adama işaret verip bütün her şeyi aldığın da öylece ortada kaldım.

Mantıklı düşünemiyordum. Dümdüz önüme bakıyordum. Adam gittiğin de bütün şişeyi kafama dikip sinirle ortalığı dağıtmaya başladım. Cam şişeler etrafta parçalanıyor, kağıtlar uçuşuyor, masalar devriliyordu.

Oradaki insanlar birden üzerime atladıkların da suratıma sert bir yumruk yemiştim. Artık eskisi gibi değildi. Bende onlardan biri olmuştum. Elimde hiçbir şey kalmamıştı.

☯Princess Lisa☯ - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin