-Geri Dönüş-

711 55 5
                                    

*Kurguda geçen konstantinopolis, istanbulun diğer adıdır ve bu ismi şuanki sahip oldukları krallığın adı olarak kullanacağım.*

Kral Artur, gecenin bir yarısı gördüğü rüyanın etkisiyle etrafta dolaşırken kapı açıldı.

"beni çağırmışsınız kralım"

Kral Artur koltuğuna oturmuş yerine iyice yerleşmişti.

"Bir rüyadan uyandım. Babamı gördüm... Bana önünde ki yolu gösterdi. Beni konstantinopolis'e götürdü...... Şehrin kapıları sonuna kadar açıldı.  Anlasana, tanrı bana bir işaret verdi. O konstantinopolisi almamı emretti. Emire itaat etmekten başka çarem yok."

Sağ kolu ve krallığının en önemli 2.adamı sessizce onu dinliyordu.

"Sadık hizmetkarım, korku salan ordumun kumandanı"
"Saydıklarınızın hepsiyim, evet efendim"
"Demek bu gayretime destek olacaksın. Sana güvenebileceğimi biliyordum..."

Kumandan odadan çıktığın da artur daha da düşüncelere dalmıştı. Kendinin konstantinopolisi fethedebileceğinden emindi. Tıpkı babasının doğuyu fethettiği gibi....

Her imparatorluğun başlangıcı kan, çelik, servet ve fetihle örülüdür. Roma imparatoru artur ile konstantinanın kralı jungkook destansı bir savaşa gireceklerdi.

O zamana dek efsanevi şehri 13 ordu almaya çalışmıştır. Hepsi başarısız olmuştur. Bu katliamdan bir hükümdar zaferle çıkacaktı.

Bir imparatorluğun yükselmesi için bir diğeri yıkılmalıdır.

Jungkook tahta çıktığında daha 22 yaşındaydı... Kimse nasıl bir hükümdar olacağını bilmiyordu. Sonunda tahta çıktığında babasının beklediği gibi biri olduğunu kanıtlaması gerektiğini fark etmişti.

Peki bu çocuk ne yapacaktı?

"parlak bir geleceğe ihtiyacım var" diyordu.

Peki bu ne olabilirdi?

İki tarafa göre de tanrı kendi yanlarındaydı. Kostantinopolis'i fetheden kişi tüm dünyaya hükmedecekti. Birisi fethetmeye çalışırken diğeri kostantineyi korumaya çalışacaktı....

Ve kral artur şu sözleri söyledi.
"konstantinopolis.... Ya ben seni fethedeceğim, ya da sen beni"

☯Princess Lisa☯ - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin