-17-

686 59 2
                                    

"Artık korksunlar benden zira aldıkları her nefesi zehir edeceğim onlara. Ateş olup üzerlerine yağacağım."

İçeriye madam girdi. İsteksizce geleni söylediğin de jennie sakin kalmaya çalışıyordu. Muhafızlar la birlikte içeri kitty girdi. Elinde siyah bir gül vardı yüzünde ise kocaman bir gülümseme...

Pişkince sırıtıyor gülü bana uzatıyordu.

"bu gün senin için lisa"

Uzattığı güle baktım. Siyahları en siyahıydı. Elinden aldığım da dalı dikenlerle kaplıydı.

"kraliçemm"

Jennie gözünü kırpmadan kittye bakıyordu. Nefretine sahip çıkmayı öğrenmeye çalışıyordu sadece...
Elinde ki yüzüğü gösterdi.

"prens klaus beni bekliyor. Sizi ziyaret etmek istemiştim... Veee lisa siyah gül sana çok yakışacak"

Muhafızlarla birlikte geniş salondan ayrıldı. Jennie derin bir nefes alarak çalışma odasına gitti. Jisoo ise elinde ki kitaba odaklanmaya çalışıyordu.

Siyah gül kadar dehşet verici birşey yoktur. Masum gözükür ama Güllerin en tehlikelisidir. Anlamı ise ölümdür..
Bana getirdiğin gülü saklayacağım kitty.. En kısa zamanda tekrar karşılaşacağız elbet ve sen kendi ayağınla bana geleceksin...

Jisoo ile birlikte haftalarca burada kalmıştık. Jennie yi yanlız bırakmak içimizden gelmiyordu ama artık geri dönmemiz gerekiyordu. Önünde eğildim.

"kraliçem"

Jennie ise haftalar sonra ilk kez gülmüştü. Hatta o kadar çok gülmüştü ki beni kovalamaya başlamıştı.

"sizi özleyeceğim"

Yerde aramaya başladığım taşı jisoo farkettiğin de karnını tutarak gülmeye başladı. Onunda karnı bu aralar fazlasıyla büyümüştü ve neredeyse karnında ki bebek 3 aylıktı.

Atıma bindiğim de jisooyu arkama aldım. Jane bizi gezdire gezdire götürüyordu. Jisoo ise etrafa mutluluğunu saçıyordu. Geçtiğimiz ağaçların yapraklarına dokunmaya çalışırken konuşmaya başladı.

"ne düşünüyorsun lisa?"
"hiç"
"ben senin ablanım. Planını anlat"
"klaus kardeşinin ölümünü sakladı jisoo... Kaza süsü verdi. Bu çok garip. Neden barışı bozmadı?"
"barışı bozarsa iki taraf savaşa girer lisa"
"evet çünkü batı, kuzey ve güney bir arada... Bu yüzden bozamadı ama kitty ile evlendi."
"yani içeriden saldıracak"
"aynen öyle.. Özgürce dolaşabilme hakkı var.."

Söylediğime kafasını salladı.

"sen bunaldı kafana takma jisoo... Karnında ki miniği düşün"
"cinsiyetini merak ediyor musun?"
"evett.."

Dediğime gülerken sarayın önüne gelmiştik. Kapılar direk açıldığın da hatunlar karşıladı bizi. İçeri girdiğimiz de minnie ve yeri jisoo ile birlikte odaya çıkarken hatunlar beni giyinme odasına götürdü.

Krem rengi yırtmacı olan askılı bir elbise verdi. Ben onu giydiğim de saçımı düzeltip direk bahçeye çıkardılar. Güneş batmaya başlarken jungkooku gördüm. Elleri arkasın da beni bekliyordu. Yüzünde ise kocaman bir gülümseme...

☯Princess Lisa☯ - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin