♠️KURŞUN ♠️

880 564 151
                                    

Başlayalım ;)

Oydu ,her zaman karsılaştığım çocuk .

"Sen .Noluyor   burada  , ben neredeyim  noldu bana ,sen  o  sun neredeyiz biz ,burası neresi ."

"Sana silahla vurdum, bilerek olmadı tabi  kan kaybediyordun seni aldım evime getirdim , şu anda iyisin merak etme."

"Ne, ne kurşunu ben vuruldumu mu   ve beni vuran sen misin ."

"Bilerek olmadı dedik uzatma ."

"Bilerek olmadı öylemi  hayvan , vurmuşsun beni ,senin yüzünden bu haldeyim . Sende suçluluk duyma diye , beni buraya getirdin öylemi . Annem şimdi nasıl merak lanmıştır   Yaa  ."

"Uzatma bilerek olmadı . Hata benim seni alıp   buraya getirdim  , doktor geldi kurşunu çıkarttı abartma bu ne çene var sende ya ."

"Küstah birde bana çok konuşuyor diyorsun ,pardon da beni vurdun farkındamısın sen . Telefonum nerde benim ."

Kalkacaktım ki başımın dönmesiyle yatağa düşmem bir oldu(iç ses)

"Çabalama yeni biti ameliyat yeni kendine geldin zaten ,telefonda yok polisi de  arayamasın şimdi kapat şu çeneni yat uyu ,iyi olunca gideceksin zaten evine ."

Polisi arayacağımı nasıl da biliyor , aklımı' mı okudu bu yaa nasıl değişik bir çocuk .

"Senden kurtulayım başka bir şey istemiyorum ,ama annemin haberi yok burda olduğumdan , Cansu'da biliyor beni vurulduğundan haberi yok ."

Telefonumu alıp bana getirdi:

"Al şifreyi gir ."

"Ne yapacaksın telefonumla sen."

"Ya sen ne çok soru soruyorsun gir şu şifreni , fazlada konuşma."

Şifreyi girdim ve Cansu'yu aradığını gördüğümde , öylece arkasından baka kaldım şaka gibiydi her şey , dışarı çıktı , aradan 10 dk geçtikten sonra içeri girdi ..! Geri döndüğünde ise ;

Sen bir kaç gün burda kalıyorsun , arkadaşın anneni arayıp  ,onlarda kalacağını söyleyecek şimdi uyu hadi."

"Annemi benim aramam lazım , merak eder o beni sesimi duyması gerekiyor,şimdi sen ver telefonumu."

"Çok konuşma telefonunu bir süre alamayacaksın ,anneni de dert etme o iş hal oldu şimdi kapat o çeneni artık , ne geveze birisin sen ya uyu sinirimi bozma benim."

"Doğru konuş benimle ,sen kimsin ya benle böyle konuşuyorsun.Hem neden telefonum sende kalıyor benim ,ver hemen geri bana telefonumu."

"Ben nasıl istersem öyle konuşurum bu bir, ikincisine gelirsek sana telefonunu versem polisi arayacağını biliyorum."

"Zeka fışkırıyor ya senin lq'un kaç, tabiki arayacam beni vurduğunun farkındamısın sen psikopat ."

"Polisi aramayacaksın yoksa sonu kötü olur ."

"Ha bide anneni öldürürüm de tam olsun ,bu ne klişelik ya."

"Unutma seni vurdum,annene zarar veremeyeceğimi nerden çıkartın sen , emin olma tanımıyorsun sen daha beni ."

"Harbi ya senin adın ne ?"

"Bu kadar merak fazla bir gecede ,uyu hadi ."

Konuşmama izin vermeden dışarı çıkttı ,o kadar yorgun hissediyordum ki kendimi , bir an önce uyumak istiyordum ,ama burda güvende bile deyim nasıl uyuyacam ki ben şimdi.

  Sabah oldu,  uyandığımda  acım biraz da olsa  hafiflemişti. Kurt gibi acıkmıştım  , yatağımdan kalktım  ve odadan çıktım  merdivenleri inmekte zorlansamda  aşağıya doğru  ilerlemeye devam ettim, evde onu arıyordum etrafa bakındım ve mutfakta olduğunu gördüm. Kahvaltı hazırlıyordu du  bir  saniye , bana kahvaltımı hazırlıyordu . Gözlerime inanamıyordum bir insan hem bu kadar tehlikeli , hemde bu kadar düşünceli nasıl ola biliyo anlamıyorum.

Deken benim geldiğimi fark etmiş olmalıydı 

"Arkamda durmaya devama edecek misin , yoksa gelip  yardım  mı edeceksin  ."

"Ben mi ..!
Bu halimlemi , asla yapmam beni bu hale getiren sensin , sen yapacaksın ben de yiyeceğim ."

"Ukalaya bak sen birde emir veriyor  birde bana . Gel otur şuraya doğra şu domatesleri , hadi bakalım ağzın kadar ellinde çalışıyor mu görelim."

"İyi hadi , verde yapayım acıdım zavallıya noldu sende silahta iyi olduğun kadar , yemekte iyi deyimisin yoksa ."

"Acıdın  öylemi , beni sinirlendirmede  otur doğra şu domatesleri ."

Domatesleri doğradım kendisine verdim  bana demez mi ; 

"Evde kalacaksın bu gidişle  sen.hem geveze hemde beceriksiz. Seni Allan kocaya yardım etsin ."

"Ha ha ha çok komik, çok güldüm bak gülme krizlerinden  ölüyorum  ."

Derken yemeği yapmıştı  bana .

"Hadi çok konuşmada,    yemeğini ye ."

"Tamam görelim nasıl yapmışsın menemeni ,kaç  puan alacaksın  bakalım  benden ."

"Ne saçmalıyorsun  sen , ye işte yemeğini. Ne puanı ,ye kalk ."

"Bakalım kaç alacaksın ."

Yemeği yediğimde  çok  güzeldi hatta parmaklarımı yememek için kendimi zor tutum . Harbi güzel yemek yapıyormuş ya , söyleyemem kendisine şımarır falan uğraşam .

"Hmm güzel ama bişey eksik  sanki , sevmedim 10 /7 hadi yine iyisin 7 'yi kaptın ."

"Hani   güzel diyordun 10/7 verdin, sen bilmiyorsun bu işi ."

Yemeği yedik  ve ben  oturmak için şöminenin  yanında bir yastığın üstünde oturup ,ateşi seyrediyordum .Ateşi  seyretmeyi çok seviyorum , oda sofrayı öyle bırakmış olmalıydı ki hemen arkamdan yanıma geldi . Oturdu , hiç dururmuyum yapıştırdım soruyu .

"Sana bir soru sora bilirmiyim ."

"Sor ."

"Seni  hep  o sahil kenarında,  köpeğinle oturuyorken görüyorum. Hep orda olmanın bir sebebi var mı ."

"Bu seni ilgilendirmez ."

"Neden tersliyorsun .hemen ne dedim ki ben şimdi ."

"Sorma ."

"Tamam sormam senle de sohpet edilmiyor buzlar kıralı ne olacak ."

"Senle sohpet etmek istediğimi nerden çıkardın ki ."

"Üff tamama ."

Tabi hiç dururmuşum, bir soru  daha sordun .

"Senin köpeğin nerde ."

"Sen ne çok soru soruyorsun,  ne çene var sende ya sus azıcık sus ."

Derken  bana .

"Ben dışarıya  çıkıyorum şömine için odun   Toplayacam ."

"Tamam ,yürü git ."

Sonra o dışarı çıktı, bende  televizyon izlemek için koltuğa geçtim.(


Diğer bölümde görüşmek üzere 🐻

BEYAZIN İÇİNDEKİ SİYAH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin