Multimedya Gece
"Pardon kızım kayabilir misin?"
Karşımda duran yaşlı teyzenin sözleriyle bir koltuk yana kaydım.
Allahtan 2 durak sonra iniyordum çünkü midem yavaş yavaş bulanmaya başladı. Bu sırada size biraz kendimden bahsedeyim.
Aslında hiç bir özelliğim yok. 18 yaşında lise son öğrencisi sıradan kahverengi saçlı ve aynı tonda gözleri olan bir kızım.
Hayallerime gelirsek. İleride mimar olmak istiyorum. Resim çizmek hayatımda becerdiğim tek iyi şey sanırım. Küçüklüğümden beri sadece çizerim. Neyse tabi önümde lanet bir üniversitesi sınavı var!
"Müsait bir yerde inebilir miyim?"
Otobüsten indiğimde suratıma çarpan soğuk hava ile irkildim. Salak ben ne diye dinlemiyorum ki Defneyi. Defne kim diye soracaksınız kendisi ev arkadaşım ve kuzenim olur.
Defne benden 1 yaş büyük üniversitesi öğrencisi.Ailem İstanbul'da yaşıyor ben ise İzmir'deki lisede okuyorum.
Ailemden uzakta okumayı ben istedim. Böylesi daha iyi olacağını düşünüp kuzenimle İzmir'de ev tuttuk.
Ne kadar şanslısın ailen başka bir şehirde yaşamana izin veriyor dediğinizi duyar gibiyim. Emin olun kimse benim yerimde olmak istemez. Annem öldükten sonra babam başka bir kadınla evlendi.
Ve bildiğiniz beni başından savmak için benim İzmir'e taşınmam onun işine yaradı. Babamı seviyorum ama o, o kadını benden daha çok seviyor. Eminim!
Neyse aşka gelince... okulun kapısından içeri girdim. Sınıfa doğru ilerledim.
"Gece?" Bu Cemre'nin sesiydi.
"Efendim?"
"Kızım kapının orda ne dikiliyorsun gelsene yanıma."
Yavaş adımlarla yanına ilerleyip sıraya oturdum. Kalbim acımaya başladı acaba okula gelmeyecekmiydi bu gün?
Evet platonik aşkım oğuz. Şöyle söyleyeyim bu çocuğun bana bakma olasılığı gökten çikolata yağma olasılığından bile imkansız.
Bu yüzden asla ona açılamam! Tam 2 yıldır onu seviyorum. Ve kendisi bizim arkadaşımız olur.
"Oğuz yok mu?" Diye seslenerek gelen Cansuya acı bir gülümseme bıraktım.
"Sana da günaydın cansu(!)"
"Ne var ya insan sevgilisini merak ediyor olamaz mı?"
Şuan onun ağzını yırtmamak için kendimi sıkıyorum.
"Peki insan, sevgilisinin nerede olduğunu bilmesi gerekmez mi?"dedim.
Birden yüzü düşünce gülümsedim."Kıskanma Gece hemen. Oğuz seni sevmiyor ve bu da senin canını acıtıyor değil mi?" Dedi.
Şuan bu kızı yolmamak için hiç bir sebep yok.
"Biliyor musun Cansu. Oğuz'da sende umrumda değilsiniz. Sen gidip şu nerde olduğunu bilmediğin sevgilini arasana? Nasıl fikir?" Dedim.
Biraz daha burda durmaya devam ederse disiplinlik olabilirdim. Gülerek yanımdam gidince Cemre konuşmaya başladı .
"Bunun seninle derdi ne ya? Yolucam şu kızı da çakma sarı saçlarınıda"dedi.
Ah canım arkadaşım kendisi Oğuzu sevdiğimi bilen ikinci kişi olur tabii ki defne bir olduğu için.
Hoca derse girdi. Ah olamaz ders fizik ben de diyorum neden bu gün mutsuzum? Kesinlikle Oğuz yüzünden değil.
"Açın kitapları sayfa 93'te kalmış-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Gölgesi
ChickLitSizce aşk her zaman acı mı getirir? Ya da mutluluk mu? Bence aşk bütün duyguları hissettirir. Yeri gelince üzülür,kırılır,yıpranır keşke sevmeseydim deriz. Yeri gelince mutlu,heyecanlı,umursamaz olur iyi ki sevmişim deriz. Aslında aşk bunların hepsi...