12 - MAFYALIĞA ELVEDA

110 15 12
                                    


Final değil, sadece kutup örümceği sahneyi çöl örümceğine devrediyor,

● ● ● ●

"Bunu düşünen kafana birileri pislesin be Jongin!" Dedim ağlayarak. "Bak kuş da demiyorum, insan dahi olabilir pisleyen."

"Ağlama." Dedi dudak büzerek, uzanıp sevmeye çalıştı ama kafasına tekme attım ağlamaya devam ederken.

"Beyler dramınız bittiyse çekeyim mi, çekmeyeyim mi?" Jongin bu sefer itemeyeceğimi bile bile kafama sarılmıştı.

"Ulan," sesim boğuk çıkmıştı. "Ne istediniz ki kıllarımdan? Özene bözene büyütmüştüm ben onları. Zaten zor büyüyordu annelerim." Burnumu Jongin'in tişörtüne silmiştim. "Madem birisine saldıracaktınız o zaman neden Jongin'in ormandan dönme oksijen üreten bacakları-" Ve cart... Evi ağlatan bir çığlık atmıştım. "YEMİN EDİYORUM TANRIM EĞER BİR GÜNAHIM VARSA ŞU AN SİLİNMESİNİ TALEP EDİYORUM."

"Bir tanem ben demedim mi sana benim maçım olacak o sıra, o yüzden planda ben yokum diye?" Dedi Jongin kafamı öperek.

"Merak etme." Dedi Venüs Belediyesi. "Elimizde herkese yetecek kadar ağda var."

"ALLAHIN BELALARI," dedi Jongin bağırarak. "NE ARA BİRİKTİRDİNİZ O KADAR?"

"Oğlum galaksi teyzenin koleksiyonu varmış biz ne yapalım?" Jongin kulaklarımı kapatarak küfrederken ona ne dediğini duyduğumu belirtmek istemiştim. Fakat hayal dünyasında yaşaması da güzeldi. En azından yaşıyordu ya.

"Bu böyle tertemiz esmer bacaklarıyla cıbıl cıbıl dolanırken birimiz video çeksin." Dedi Uranüs Bakanlığı, Jongin hariç herkes ona onay verirken bir anda ağda bantlarından birinin cart diye çekilmesiyle onayım çığlığa dönüşmüştü.

"ANANI, ANANI AVRADINI-" kutup örümceği ağzımı kapatsa da durmadım. "ÜZME YAZIK GÜNAHTIR- LİSA?!" Bu sefer ben elimle ağzımı kapattım. "LİSA GİTMİŞ, GİTMİŞ BENİM BAL TANEM. HANGİ OROSPU AĞDA BANTI YAPTI BUNU? GİTTİ LAN GİTTİ LİSA DÖVÜN BENİ."

"Ne yani?" Diye sordu Jongin şaşkınca. "Kıllarına gittin bir de isim mi taktın?"

"Lisa," hıçkırdım. "Özeldi o, bir tek onun ismi vardı. Yediğimiz içtiğimiz birlikte giderdi. Gerçi benim bedenimdeydi ya, hani gitmemesi biraz tuhaf kaçabilir. Ama inan benim bedenimde olmasaydı bile onunla yakın olurduk işte öyle bir bağ. Çok seviyordum onu." Yüzümü bana sarılan Jongin'in üstüne sürmüştüm. Tiksinse dahi, o an için çok da umurumda değildi.

"Beni seviyor muydun?" Diye sordu Jongin saçlarımı okşarken. Donup kaldım tabii. Bir şeyler demek istesem de bilmem kaçıncı ağda bandının çekilmesiyle kelimelerim çığlığıma karışmıştı. Uğraşsam dahi çıkmazdı ya o kelimeler ağzımdan. Dil bu, sese vardığı anda soluyor.

"Bitti de yalnız süt gibi bacak var bunda." Dedi Venüs Belediyesi. "Maşallah böyle pürüzsüz falan, yürüyesi geliyor insanın adeta."

"Ayıp diye bir şey var." Dedi Jongin bacaklarımın üstünü kapatarak, sonra kendi bacağını açtı. "AL BUNA BAK. HADİ, HADİ BAKSANA." Görüntü o kadar kötüydü ki bir an Satürn örümceğinin ağladığını işittim.

"Bacağı nefes alıyor bunun?" Dedi galaksi teyze. "Aksini iddia eden bu evden değildir."

"Kaç saat aralıklarla bacağını açıyorsun? Mesela bir gün bacağını açmasan havasızlıktan boğuluyor mu hiç?"

"Sulayınca büyüyorlar mı? Sırrın nedir?"

"Fotosentez yapabilsinler diye mi her tanrının maçında kıçının altında biten şort giyiyorsun?"

çıkmaz yolların uykulu yolcuları // kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin