3 - kara yılanlıktan, kutup örümceğine terfi etmek

257 30 27
                                    


"Ayş," dedi Taemin sinirle onun yanında kuduran bizlere bakarak. "Ben o kıçı boklu salağı niye seveyim be, o kadar mı zevksiz görünüyorum?" Uranüs bakanlığı Kim Junmyeon'un zorlaması ile gerçekten de normalde su gibi akıp giden o ilk tenefüste yeme içme derdimizi bir köşeye ittirmiş Taemin'i sorguya çekiyorduk. Üstümüzdeki okul ceketlerini kollarını giymeyi reddetmiş omuzlarımıza sermiştik. Gerçekten canlarım, emin olun biz de neyimize güvenip de mafyalar gibi davranışlar sergilediğimizi bilmiyorduk. Ki asıl göz kirleten sahne ise, Jongdae'nin elindeki tesbihti. Sorsanız iki kelimeyi bir yana getiremez ancak kendisi tuhaf bir şekilde yanımızda tesbih çekiyordu.

"Sus, o sensin." dedi Junmyeon. Hangi travmasından ötürü böyle tuhaf kelimeler kullandığını sormadım veyahut sorgulamadım. Yüksek ihtimal salak olarak gelmişti dünyaya.

"Ulan yengem, demiş sahiplenmiştim seni Kyungsoo. Sen de mi onlarla aynı fikirdesin?" Omuz silkmiş gözlerimi Sehun'un saçlarındaki dişli tokalara sabitlemiştim. Son zamanlarda kendini prenses olarak görüyordu.

"Bizimle uğraşanın kim olduğunu ve Sehun'un kendisini prenses zannetmesine neden olan şeyin ne olduğunu merak ediyorum o kadar."

"Aslında benimle de bir uğraşan var." Dedi iç çekerek. Herkesin elindeki işleri ve kafasındaki düşünceleri elinin tersiyle istmesine ve aniden tüm dikkatini ona vermesine sebep olmuştu. "Gerçi bir kişi mi onu da bilmiyorum ama uğraşan birileri kesin var. Okulun sayfasında Baekhyun'a rezil olduğum fotoğrafları haber yapması için para vermişler. Sadece bunu dedi bana, ona para verenlerin kim olduğunu söylemiyor. Tipik boğa burcu." Göz devirdi tiksinerek.

"Ben aslında ona kimin onu zorladığını söyletebilirim." Tahmin ettiğiniz üzere Satürn örümceği yerinde duramıyordu ortamda Baekhyun lafı geçince. "Taktiklerim var özel."

"Nolur bebişim o taktikleri kullanma, çocuk zaten senden nefret ediyor." Dedim Chanyeol'un bu dediklerimden sonra ağlayacağını tahmin ettiğimden dolayı ona sarılarak.

"Ağlamak istiyorum." Dedi dudaklarını büzerek. "Adam yeminlen benden nefret ediyor Kyungsoo, nerelere varam ben?"

"Alın şunu üstümden." Sehun prenses gibi yürüyerek -yemin ediyorum öyle yürüdü haysiyetsiz- yanıma gelmiş ve Chanyeol'un omzuna Chanyeol gibi birinin muhtemelen sadece uyurken hissedebileceği şekilde vurmuştu.

"Kış kış," dedi birde sinirle. "Köpek."

"Bugün Disney prensesleri gibi şarkı söyleyerek uyandı." Dedim ağlamak üzereyken, kendi kafamdan Taemin'e açıklama yapmaya çalışıyordum işte. Bu arada Chanyeol da çoktan sümüklerini üstüme silmeye başlamıştı. "Salak, ormandaki hayvanlar onunla dans ediyormuş falan diye yüksek notaya da çıkmaya çalıştı. Şehrin ortasında yaşıyoruz halbuki de o ayrı konu. Leş gibi de sesi var kendisinin. Sonra galaksi teyze gelip terlik yedirmeye çalıştı ona. Çok fantastik bir sabahtı."

"Bebişler, eğer olur da bulursanız onu, bana da haber verin." Dedi Taemin kıvırta kıvırta giderken.

"Bunun kıçı başı ayrı oynuyor, ben güvenmem buna." Hala tesbih çektiği için onu unutmaya karar verdiğimiz Jongdae konuşunca herkes irkilerek ona doğru dönmüştü. "Ne var yahu? Minseok hoca beni sözlü yapacak tekrar yapıyordum içimden."

"Ayol bu niye sana bu kadar takık?" Tahmin ettiğiniz üzere Disney prensesi Sehun konuşmuştu, sakız çiğneyerek. "Bana olsa, neyse derim. Güzel adamım sonuçta. Ancak sen? Sen öyle misin? Salmışsın götü göbeği, kupon dolduruyorsun kenarda köşede. İleride mazallah baba olursan klişe filmlerdeki gibi ayyaş bir kaltağın teki olurmuşsun gibi duruyorsun. Sonra Kyungsoo klişesin diye seni kesmeye falan gelir. Haklı da, ben de seni görsem kesmek isterim. Vallahi yerinde olsam yüzümü streçlerdim, o kadar çirkinsin ki iki dakika sonra derin falan sarkacak gibi."

çıkmaz yolların uykulu yolcuları // kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin