4 - kutup örümcekleri sıcakta yaşayabilir, çöl sıcağında

251 28 24
                                    


"O gitti. Veda etmedi ama gitti. Eminim, geri gelecek! Uyanın ahali, uyanın onun gidişine! Ne büyük acı, hissettiniz mi? Hissedemeyen uyansın, uykusu sonsuzdur onun." Saat on bir, on sekiz.

Bağırıyor elindeki sopa ile Charlie amca, bin kuyumuzda binbir dert....

Charlie amca ile hiçbir şekilde, hiçbir satırda tanışamamıştık. İsmimizi bilmezdi, sadece ona her gece iki tabak yemek verir, tek bir tabaktakini yemesini beklerdik. İkinci tabak gelecek kişi içindi, hep öyle der dururdu.

Mahalledeki duyduğumuz dedikodulara göre önceden çok güzel bir kadını seviyormuş. Şu an ayyaş dolanmasından ötürü kimse onu burada istemiyor ancak önceden ayyaş olsa da sevildiği bir yerdeymiş. Onu her haliyle kabullenmesini bilen insanların yanında kahkahası eksik olmayan sohbetlerde, şöyle bin beş yüz seksen altı sözü çürütürmüş. Fazlası zarar. En uygunu bin beş yüz seksen altı.

Sevdiği çok güzel olan kadın ile ise bin beş yüz seksen altıdan daha fazla sözü çürütüp durmuş bunca sene. Charlie amca ile önceden de dediğim gibi tanışmışlığım yok. Onun hakkındaki bildiklerim, bize bağırdıklarıyla sınırlı. Sonra işte biraz bu hanım kızın ailesinin oturmuş belli tavırları ve kuralları olduğundan Charlie amcanın sürekli ayyaş dolanması onları sinir etmiş ve onu güzel kızlarından ayırmak istemelerine neden olmuş. Çünkü Charlie amca alkolden asla uzak duramıyormuş, yani bağımlıymış o illete. Kızlarını da tabii böyle bir adama vermek istememişler. Ancak bir keresinde de sevdiği kadın için alkolü dahi bırakabileceğini bağırmıştı sokakta. Pek tabii bunu söylerken alkollü olması dışında çok sorun yoktu. Neyse, Charlie amca sevdiği kadını uzun bir süre görememiş ve işte ister istemez endişelenmeye başlamış. Tam bir hafta sonra eline gelen düğün davetiyesi ile de ondan kalbini çalmışlar.

Derler ki, Charlie amca biricik Mariposa'sını ilk gördüğünde on bir yaşındaymış, uyumaya çalışıyormuş. Bin beş yüz seksen altıncı koyununda ise o uykusu kaçmış, Mariposa'nın sokaktan camına kadar ulaşan o ağlayan sesi ile...

Ona ilk aşık olduğunu ise on sekiz yaşında, onunla çürüttüğü sohbetin, bin beş yüz seksen altıncı kelimesinde anlamış. Ve o gün, sadece o gün... ilk defa koyun saymadan uyuyabilmiş.

Bunun sonsuz uyku olduğunu kimse bilememiş.

Charlie amca on bir yaşında doğmuş, on sekiz yaşında ise ölmüş.

Gecenin on bir, on sekizinde aslında kendisine yas tuttuğunu da hiçbir kalem yazamamış, yazmaya değer bulamamış.

İşte bu yüzden biz de onun yolunda olduğumuz için hikayemize konuk olan basit bir karakter değildi. Charlie bizi kendi hikayesine çekmiş ve yaşatmış kocaman bir yazardı. Ne bu satırları yazan ellerim, ne de buradaki bana ait olan emareler... hiçbirisi buranın asıl sahibinin Charlie amca olduğunu değiştiremezdi, buna izin veremezdim.

● ● ● ●

Gece uyumadığımdan ötürü odamdaki saltanatımı devirmiş olan uyuyan oynak Kim Jongin'i izledim sinirli sinirli. Bu sahneyi muhtemelen Sehun görse beni baykuşa falan benzetirdi. Bazen geceleri kabus gördüğümde onu da korkutmak için uyuyan bedeninin başında saatlerce beklediğim olduğundan beni bir zamanlar gerçekten de insan bedeninde bir baykuş olarak görüyordu. Ki bence de bu doğruydu. Geceleri eğer çok sinirliysem zerre uyumaz, milletin başında onları korkutabilmek adına nöbet tutardım. Böyle de bir psikopattım işte.

"Çok mu güzelim?" Yerimden sıçrayarak karşımda ay ışığının romantik olmaktan çok floresan lambanın yüzüne küfrede küfrede vuran ışığına benzer bir ışıkla yüzüne vurmuş bir şekilde bana bakan Jongin'e baktım. Odadaki tek net obje oydu. Evet, bakma sebeplerimden de bir tanesi buydu kesinlikle.

çıkmaz yolların uykulu yolcuları // kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin