𝐁𝐄𝐓 𝐎𝐍 𝐇𝐄𝐑「Regulus Black」

02 - STRATEGY

【02 - STRATEGY】

Regulus kendisini öğle yemeğine kadar rahatsız eden Barty'yi def etmekten bıkmıştı artık. En yakın arkadaşı peşinde kuyruk olmuş, bir an önce bir plan kurmaları gerektiğini söylemişti defalarca.

Gece bir anlık hevesle kabul ettiği bu iddia işinden şimdiden pişman olmuştu Regulus ancak başka çaresi yoktu, söz ağzından çıkmıştı bir kere ve sözünden dönerse ne biçim Slytherin olurdu?

"Tamam, Barty." dedi sonunda dayanamayıp. "Yemekte konuşuruz, olur mu?"

Barty'nin yüzünde hemen sinsi bir sırıtış oluştu ve arkadaşını onayladı. Öğle yemeği bu dersin sonundaydı ve nihayet plan yapma aşamasına geçebilecekleri için mutlu olmuştu Barty. Regulus'un vazgeçmesini istemiyordu çünkü Gryffindorların kazanma şansının ne denli yüksek olduğunu biliyordu. Slytherin gururuna tersti Gryffindorların bu durumdan da kazanan olarak çıkması.

Ravenclawlarla olan Biçim Değiştirme dersinden çıkarken karşı koridordaki Allard'ı gördü Regulus. Bugün oldukça fazla dikkatini çekmişti kız, muhtemelen iddia işi gündeminde olduğundan istemeden de olsa kıza odaklanıyordu.

Karşısındaki Ravenclaw ile konuştuğunu görünce Barty söze daldı. "Sebastian Clinton." dedi, Clinton'u tanıyordu Regulus. Geçen yıl sakatlanana kadar Ravenclaw Quidditch takımında arayıcı olarak oynuyordu. "O da iddiada var."

"Öyle mi?" Sebastian'ı süzdü Regulus. Uzun boyu, yapılı vücudu ve sert yüz hatlarıyla Jennifer Allard yanında küçücük kalmıştı. Küçük, masum bir peri kızına benziyordu. Regulus kaşlarını çattı kendi kendine, peri kızı da ne demekti?

Veela etkisi hala geçmemiş olmalıydı ve bu durum gittikçe Regulus'u rahatsız ediyordu.

"Bizim dışımızda herkes adımını attı Reg. Gryffindor'dan Acton vardı ya? Kızın üzerine sözüm ona kazara balkabağı suyu dökmüş ve temizlemesine yardım edebilmek için onunla tuvalette vakit geçirmiş."

"Sirius'un buna delirdiğine eminim." dedi Regulus alayla. Barty onu onayladı. "Sahiden de delirmiş. Duyduğuma göre Gryffindor kulesinde birbirlerine düşman düşman bakıyorlarmış."

Regulus, gözlerini Allard'dan çekip arkadaşına döndü. "Sen bu kadar şeyi nereden biliyorsun acaba?"

Barty sırıtıp omuz silkti. "Ben her şeyi bilirim Black." Sonra iç çekip Büyük Salon'a ilerledi. "Şimdi, otur bakalım karşıma. Charles nerede? Charles!" Slytherin masasına hevesle oturan Barty'ye göz devirdi Regulus ve karşısına oturdu.

Hufflepuff masasını görebileceği bir şekilde oturuyordu Regulus ve birazdan içeri giren Jennifer'a durmadan gözlerinin kayacağından emindi. Umursamamaya gayret etti, kıza zaten sıklıkla bakmak zorunda olacağı bir an gelecekti.

"Birisi beni mi arıyor?" diyerek Charles sırıtarak Regulus'un yanına oturdu. "Durum nedir?"

Barty önüne parşömen, tüy kalem ve mürekkep çıkarmıştı. Bir yandan da tabağındaki yemekleri ağzına tıkıyordu. "Şimdi," dedi hala ağzı doluyken ve Regulus yüzünü buruşturdu. "Bir plan yapmamız lazım."

"Ah, evet!" dedi Rabastan hevesle. "Kızın dikkatini çekecek bir şeyler yaşanmalı."

"Regulus'un varlığı yeter." Charlus çapkınca arkadaşına göz kırptığında Regulus göz devirip çorbasından bir kaşık aldı ve ağzına götürdü. "Şaka bir yana, sahiden de bir şekilde Regulus kızla tanışmalı. Aklında önerisi olan var mı?"

Dört arkadaş bakıştı uzun uzun. Hiçbiri bir öneriyle gelemediğinde Regulus "Aman, bir fırsat yaratılır ve bulunur bir şeyler. Çok mu zor sanki?" diyerek konuyu kapatmaya çalıştı ancak beceremedi.