18 - VISIT

3.8K 314 218
                                    

18 - VISIT

Jennifer'ın ilk Hogsmeade ziyareti olacaktı, maçın hemen sonrasında yapılan geziye gitmemişti çünkü kendini çok kötü hissediyordu. Regulus konusu canını fazlasıyla yakıyordu ancak son günlerde epeyce toplanmıştı.

 Annesinden dinlemişti küçük köyün ne kadar sevimli olduğunu bu yüzden oldukça merak ediyordu. Betty ve Jake ısrarla bayılacağını söylerlerken bir yandan da Jennifer'ın son zamanlarda kaçık olan keyfine bu gezinin iyi geleceğini düşünüyorlardı.

Jennifer kasım ayının soğuğuna karşılık üzerine kalın siyah bir kazak giymiş, altına da siyah kadife pantolonunu geçirmişti. Soğuğa karşı korunmak için de Hufflepuff atkısını boynuna dolamıştı. 

"İlk önce Üç Süpürge'ye gidelim!" dedi Jake yolda yürürken. "Kaymak birası içeriz, içimiz ısınır. Sonra Zonko'ya ve Balyumruk'a gideriz."

Ancak Betty onunla aynı fikirde değildi. "Bence tam tersini yapmalıyız. İlk önce soğukta vakit geçirip sonrasında Üç Süpürge'ye gidip kaymak birasıyla içimizi ısıtalım." 

Jake kaşlarını çatıp yanındaki esmer kıza baktıktan sonra sarışın olana döndü. "Sen ne diyorsun Jen?"

"Bana çok fark etmez." dedi Jennifer kalın siyah pelerinine sarılarak. "Ama sanırım Betty biraz daha haklı."

Karar verilmiş bir şekilde köye ulaştıklarında Jennifer karşıda arkadaşlarıyla yürüyerek ilerleyen Regulus'u gördü ve gözlerinin ona takılmasına engel olamadı. Ona bakarken hissettiği sızı ve aşk birbirine karışıyor, Jennifer'ı buz kesmiş hale getiriyordu.

Regulus ve Rabastan bu sefer baş başaydılar. Barty, Isabella ile vakit geçirmek için arkadaşlarını adeta ekmişti ancak iki arkadaş da bunu sorun etmediler, sonunda Barty'nin Isabella'nın farkında olması daha mutluluk vericiydi onlar için.

"Diyorum ki  tüy kaleme ihtiyacım var, kalem almaya gitsek olur mu ilk?" Rabastan'ı başıyla onayladı Regulus. "Sonra ben de kitapçıya uğrayacağım." Okuduğu son kitap bitmişti ve yenisine ihtiyacı vardı.

"Dur tahmin edeyim, yine Karanlık Sanatlar'la ilgili bir kitap okuyacaksın." Rabastan'a göz devirerek onay verdi Regulus. "Oğlum ne sıkıcısın ya! Aç bir romantizm kitabı falan oku asıl ihtiyacın olan şu sıralar bu."

"Öğk." Regulus güldü. "Karanlık büyülere oldukça ihtiyacımız var Rabastan, savaştayız ve biz de savaşacağız biliyorsun." dedi kısık sesle. "Karşımızdaki kişilere karşı savunmada olmalıyız."

Rabastan onun haklı olduğunu elbette biliyordu. Neticede Karanlık Lord'un yanında duracaklarsa bilgi birikimleri epey yüksek olmalıydı, buna daha çok karanlık büyüler, lanetler dahildi. "Ay iyi tamam, öğrendiklerini bana da göster ama hiç okumakla uğraşamam."

Regulus, sırtındaki bakışlardan habersiz Rabastan ile gülüşerek başka yöne ilerlediğinde Jennifer köyün sonundaki Zonko Şaka Dükkanı'na giriş yapmıştı arkadaşlarıyla. Kalbindeki kırgınlık canını sıkarken derin nefes verip bu hissi görmezden gelmeye çalıştı ve etrafa bakındı.

Hep böyle yapardı. Jennifer genel olarak içine kapanık bir kızdı. Mutluluğunu, neşesini paylaşırdı ama yaşadığı sıkıntıları, üzgünlükleri kısacası kötü hisleri paylaşmakta sıkıntı yaşardı. Birisi ona iyi değilsin sen, neyin var? dese bile hiçbir şey yok derdi ve öyle davranırdı.

Bu kadar hisleri içine atıp tek başına göğüs germeye çalışmak belki de sağlıklı bir davranış değildi ancak sarışın cadı engel olamıyordu kendine. 

𝐁𝐄𝐓 𝐎𝐍 𝐇𝐄𝐑「Regulus Black」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin