07 - DIFFIRENT

4.3K 376 325
                                    

07 - DIFFIRENT

Quidditch maçının üzerinden iki gün geçmişti ve Regulus bir daha Jennifer ile sohbet etme fırsatı bulamamıştı. İksir dersinde ayaküstü ettikleri muhabbetler iddia için yeterli değildi, daha fazlasını yapması gerektiğini biliyordu.

Fakat Jennifer asla yalnız kalmıyordu. Yanında devamlı Anderson veya Clearwide oluyordu. Bu da Regulus'a hamle sırası vermiyordu. Üstelik Macmillan da devamlı peşindeydi, onunla sürekli vakit geçiriyordu Jennifer.

İddia gittikçe gerilmeye başlamıştı.

Sirius, Çapulcu Haritası'nı kullanarak Jennifer'ın karşısına sıklıkla çıkıp onunla az da olsa sohbet edebiliyordu. Kız ile fazla muhabbet kuramıyordu çünkü Jennifer ve Sirius'un kimyası tutmuyordu. Ortak konu bulamıyorlardı. Sirius fazlasıyla gevşek ve eğlenceye düşkünken Jennifer daha oturaklı ve ciddiydi.

Regulus, akşam yemeğinden sonra dışarı çıkıp temiz hava almaya karar vermişti. Ekim ayı gelmişti ve çok yakında Quidditch maçları başlayacaktı. Bu yüzden takım seçmelerinin hemen ardından antrenmanlar başlamıştı, Regulus'un Jennifer'ı tek başına yakalayamama sebeplerinden birisi de buydu hatta.

Kader onu çok seviyor olmalıydı, Regulus bahçede çimlerin üzerine yayılmış oturan sarışın kızı gördüğünde böyle düşünmüştü. Sahiden de çok seviliyor olmalıydı, bu fırsatın başka bir açıklaması olamazdı. Hemen saçlarını ve üzerini düzeltip kıza doğru ilerlemeye başladı.

"Jennifer?" diye sordu sakin bir şekilde. Ortalık ıssızdı, yüksek sesle konuşup kızı bir anda korkutmak istememişti. 

Cadının gözleri ona döndü. Kararmaya başlayan havadan ötürü safir maviler siyah gibi gözüküyordu ancak gözlerindeki ışıltı hala geceyi aydınlatacak kadar parlaktı. "Regulus, merhaba." Sesi oldukça durgun geliyordu.

"Oturabilir miyim?" Jennifer başını salladı hafifçe. Regulus izin almanın rahatlığıyla kızın yakınına oturup bacaklarını çimlere uzattı. Gözleri şimdi Jennifer'ın üzerindeydi. "Burada tek başına ne yapıyorsun?"

"Kafa dinliyorum." Jennifer'ın yüzü ufak bir gülümsemeyle aydınlandı. "İyi geliyor. Ortak salon sessiz olsa da çok insan var yine de."

"Anlıyorum." dedi Regulus. "Ben de sıklıkla kafamı dinlemek için buraya geliyorum. Slytherinler de sessiz sayılır ama insanlar... Rahatsız ediyor."

Jennifer'ın safir mavisi gözleri Regulus'un yüzündeydi. Onu inceliyordu uzun uzun ve Regulus bunun farkındaydı. Bir şey söylemeden o da genç kızın yüzüne baktı. Bir Hufflepuff'a göre düşüncelerini saklamak konusunda oldukça iyi gözüküyordu Jennifer, Regulus belki bir Slytherin kadar iyi diye düşündü kendi kendine.

Bir süre sessizce oturdular. İnce nefesleri duyuluyordu yalnızca ve Regulus onunla konuşması gerektiğini düşünüyordu. Sessizlik isteyen kızla konuşmaya çabalamak muhtemelen pek mantıklı olmayacaktı ancak Macmillan fazla atak yapıyordu, onu bloklayıp önüne geçmesi gerektiğinin farkındaydı Regulus.

"Ailen..." dedi ve durakladı bir an. "Nasıl insanlar? Allard ailesini daha önce hiç duymamıştım."

Jennifer, altın sarısı saçlarını hafifçe omzundan geriye atarak iç çekti. "Annem İngiliz, babam Fransız." dedi. "Bu yüzden ismimizi duymamış olabilirsin ama Fransa'da Allardlar fazlasıyla saygı görüyor."

"Annenin soy ismi ne?" diye sordu ilgiyle Regulus.

"Fawley." Regulus, Kutsal 28'de var olan bir soyadı duymayı beklemiyordu, şaşırdı o yüzden. "İyi insanlar aslında." diyerek söze devam etti Jennifer. "Annem de babam da çok sakin ve destekleyici kişiler."

𝐁𝐄𝐓 𝐎𝐍 𝐇𝐄𝐑「Regulus Black」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin