12 - DARK MARK

3.8K 323 244
                                    

12 - DARK MARK

Jennifer'ın yanındaki Macmillan ile gülüşmesini kısık gözlerle izledi Regulus. Kanında dolaşan kıskançlığı oldukça net hissedebiliyordu. 

Macmillan ilk başta ciddiye almadığı ve sonrasında bu ciddiyetsizliğe karşın pişmanlık duymasını sağladığı bir rakipti. Jennifer ile ne sıklıkla vakit geçirip geçirmediklerini anlayamıyordu Regulus çünkü onlar aynı binadayken vakit geçiriyorlarsa bunun hakkında hiçbir fikri olamazdı.

Ve aralarındaki iletişime bakılırsa oldukça sık vakit geçiriyorlardı.

Baş parmağını dudaklarına bastırıp iç çekti. Macmillan, Jennifer'ın omzunu hafifçe okşayıp onun yanından uzaklaşmıştı. Bu esnada güzel cadının safir mavisi gözleri, kendilerini izlemekte olan Regulus'u gördü.

Slytherinli genç aniden yerinde doğrulup yüzüne bir gülümseme kondurmaya çalıştı ancak kıskançlığın o boğuk havası onu ele geçirmişti bir kere, gülümseme çabaları pek işe yaramadı. 

Jennifer hafifçe gülümseyip yanına yaklaşmaya başladığında Regulus yutkundu. Kızın ona doğru attığı her bir adımda kalbi biraz daha hızlanıyordu. Sonunda karşı karşıya durduklarında Jennifer "İyi misin? Tuhaf gözüküyorsun." diye sordu.

"İyiyim." Regulus'un gri gözleri hala kıskançlığın hırçın dalgalarıyla boğuşuyordu. "Macmillan ile fazla yakınsın sanırım."

Genç kız kaşlarını kaldırdı. "Evet." dedi. "Okula alışmam için bana yardımcı oldu. Hogwarts'la ilgili bilmediğim şeyleri gösterdi."

Regulus yutkunduğunda adem elması aşağı yukarı hareket etmişti. "Anlıyorum." diye mırıldandı ve ellerini ceplerine soktu. 

"Bir sorunun mu var?" Jennifer kollarını göğsünde kavuşturmuş, kavgaya hazır bir pozisyon almıştı. Regulus başını iki yana salladı. "Olsa bile söz hakkım yok." Yüzünde çarpık bir gülümseme oluşmuştu.

"Haklısın." Jennifer'ın tavrı aniden değişmiş ve sertleşmişti. Hufflepuffların bu yönü çok az görülürdü. Onlar daima nazik ve alttan alan tipler olarak görülmesine rağmen arkadaşlarına, doğru buldukları şeylere dil uzatıldığında aniden tavır değiştirir ve kavga etmeye hazır olurlardı.

"Sakinleş." Regulus uzanıp ani bir cesaretle onun ellerini kavradığında Jennifer gerildi ve Regulus'un gözlerine baktı, safir mavideki ifadenin yumuşadığını görünce rahatlamıştı Regulus. "Kötü bir amaçla söylemedim."

Jennifer onun ellerinin soğuk olduğunu fark etti, kendi elleri gibi sıcacık değillerdi. Regulus Black'in her şeyi mi soğuktu? Gri gözleri de pek sıcak sayılmazdı neticede. "Seni anlamıyorum." dedi kısık bir sesle. Safir mavisi gözleri grileri inceliyordu.

İki beyaz tenin uyumu çok güzeldi. Regulus'un parmakları arada Jennifer'ın parmaklarını okşuyordu ve her dokunuşta Jennifer içinde çakan kıvılcımları hissediyordu. Elleri soğuktu ama dokunuşları yumuşacıktı. 

"Kafanı karıştırıyorum değil mi?" İç çekti Regulus. "Üzgünüm, açık olduğumu düşünüyordum ama... Kafanın karışmış olması daha mantıklı şu anda." Sonra aklına bir şey gelmişçesine safirlere baktı. "Sen de benim kafamı karıştırıyorsun ama ne yapayım!"

"Ben bir şey yapmıyorum." Jennifer'ın gözleri bulutlandı. Regulus yakın zamanda birkaç kez daha gördüğü bu bulutlanmayı bir kez daha görünce kaşlarını çattı. "Hiç yapmadım."

Regulus ona verecek bir cevap ararken sol kolundaki baskıyı hissedip irkildi ve ellerini Jennifer'ın ellerinden çekti. Genç kız bu ani tepkiye anlam verememişti, kaşları çatıldı. Regulus kırdığı potu fark etse dahi hiçbir şey söylemedi, kolu sızlıyordu.

𝐁𝐄𝐓 𝐎𝐍 𝐇𝐄𝐑「Regulus Black」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin