22.Bölüm(Yeni arkadaşlıklar)

873 44 15
                                    

Evet arkadaşlar 15 tatil malesef ki bitti :( ama bende size hemen olmasa da hızlıca yeni bölüm yazmak istedim !! Telefondan yazıyorum yazım yanlışlarım olabilir ve lütfen vote ve yorum verin!!! ^_^
Bu arada bölümü @kazimcanahishali ya hediye ediyorum 20 ve 21. Bölümdeki yorumlarını çok beğenmiştim ^_^

Tunç'un ağzından

Şu an Tuğçe'nin uyanmasını bekliyordum ve beklemek her geçen dakikada resmen eziyete dönüşüyordu.Yüzüne baktığımda kalbime birşeyler oluyordu.Yüzü çok solgun gibiydi.Günlerdirde benimle pek mesajlaşmıyordu.Morali birşeye bozuktu ama ne zaman sorsam beni geçiştiriyor yada konuyu değiştiriyordu.Bana mı güvenmiyor diyeceğim ama bana herşeyini bu zamana kadar anlatıryordu.Adet dönenemlerini bile neredeyse bileceğim bir kızın nasıl olurda 'neden bu halde olduğunu bilemem' bu soru kafamı kurcalarken Tuğçe gözlerini açmaya başlamış ve yavaş hareketlerle etrafı tarıyordu.

-Bitanem iyi misin?

-hı hı

-Birşey ister misin ?

- istemiyorum

-Tamam o zaman diyerek ayağa kalkmaya çalıştığım sırada elimi tuttu -ama bunu erkeğin yapması lazım hareketimi çaldın hıh- ve birden ağlamaya başladı.

-Hayatım ne oldu hatayla birşey mi yaptım?

-Hayır Tunç sorun sen değilsin.Sorun ba-bam.Tunç g-ün geç-tikçe kötü-lüyor ve resmen göz-lerimin önünde ölü-

-Şişttt bitanem öyle düşünme dedim onu kendime yaslarken.Baban ölmeyecek gerekirse hastaneye yatırır tedavisini yaptırırız.

-O kadar basit değil ki Tunç çok yüklü bir para ve tedaviyi başka bir ülkede olması lazım.

-Birtanem sen bunu kafana takma tamam mı gerekeni yapmaya çalışıcaz ben hep yanındayım sakın kendini harap etme bana da danış beraber çözelim böyle konuları.

-Birşey daha var

-Söyle hayatım

-Hayatın seni çok seviyor.

-Bende hayatımı çok seviyorum diyerek anlına küçük bir öpücük kondurdum.

--------------

Hastaneden çıkmış boş sokakta yürüyorduk.Yorgunluktan ayaklarımı hissetmiyordum.Tuğçeye ısrar ettim ama hanımefendimiz böyle güzel havada taksiye para verdirmezmişmiş.Onu evine bırakıcaktım ama ondan ayrılmayı hiç istemiyordum.Eve dönüp babamın anneme yaptığı işkencelerden sonrada annemi hastaneye taşımaktan bıkmıştım.Oysa Tuğçenin yanında sadece onu düşünüyordum.Rahat nefes alıp rahatça gülüyordum.Yanında huzur buluyor,ailevi sorunlarımın hepsini unutuyordum ama yine de tam evinin kapısına gelmiştik.Onu bırakmak istemiyordum ama yinede ona sarılmak için yaklaşırken karşıdan Buse ve yanında esmer bir çocuğu gördüm.Hızlı bir şekilde bize doğru geliyorlardı.

Buse'nin ağzından
'Ben aşık olmaya başladım bile' bu cümleyi ben söylemiştim değil mi ? Ama o anki atmosfer ve onun yanımda olması ,ona resmen içimi dökmem için ortam tam anlamıyla hazırdı.Bir an önce toparlanıp buradan ayrılmam lazımdı ve şuan Can'ın suratına bakabileceğimi pek sanmıyordum. Bu yüzden koşar adım oradan uzaklaşıp kendimi hızlı bir biçimde mutfağa attım.Acıkmıştım ve yemek yemek hiçte kötü fikir değil diyerek dolabı açtım ama herşey hazır yemekti dolapta pizzalar kolalar paket paket abur cuburlardan başka bir şey yoktu bende oradan bir pizzayı çıkarıp mikrodalgaya koydum.O ısınırkende bardaklara kolaları koyup masaya yerleştirdim.O sırada Can kapıda belirdi.Üstünü değiştirmiş ve pansuman yapmıştı.

-Galiba hoşlandığım kız pekte hamarat değil mutfakta olmana rağmen yine pizza yiyoruz dedi hafif sırıtarak

-Hahaha çok komik evinde herşey vardı da ben yapmadım sanki.Dolap tam takır arada bir markete yada pazara git dedim mikrodalgadaki pizzayı çıkarırken ama tek sorun Can'a laf yetiştiriyorum diye ne bir bez ne de bir eldiven almıştım ve galiba sağ elimin baş ve işaret parmağını bir süre kullanamayacaktım.

-Ahh elim

-Ne oldu eline ?

-Yandı tabiki şapşal

-Bir de bana şapşal diyo kendi şapşallığın yüzünden yaktın elini.

-Hiçte bile sen beni gıcık ettin diyordum ama elim çok acıyordu birde neden bu çocuk bana hemen buz falan vermiyo yada elimi suya tutmuyor ? Mecbur kendim soğuk suya tuttum elimi.Sonradan yanıma geldi ve elime baktı.

-E sen gerçekten yakmışsın elini ben yine konu değiştirme numaraları yaptın sandım.

-Şapşal dedim gülerek.Oda beni sandalyeye oturttu ve kendi hemen eliyle aldı pizzayı.Madem bu kadar sıcağa dayanıklısın niye sen almadın dedim içimden ona bakıyordum yemek yemek yerine ve oda bunu farketmiş olacak ki

-Ee artık bir çıkma teklifi edersin o kadar kestin beni.

-Saçmalama ya ben sadece seni anlamaya çalışıyorum.

-Kısaca benden iste ben anlatırım sana

-Bana herşeyini o kadar çabuk anlatmassın diye düşündüm

-Niye ki ?

-Çünlü birbirimizi tanımıyoruz ya ben organ mafyasının kızıysam ?

-Peki ya bende uyuşturucu kaçakçısıysam demesiyle hafifçe sırttık biz ne konuşuyoruz Allah aşkına.Ama onun gülmesi fazla sürmedi anında söndü ve suratı ciddileşti.

-Sence ben nasıl biriyim ? Diye sormasını beklemiyordum.Önce afalladım sonra cevap vermek için dudaklarımı araladım

-Bence sen hala çocuk neşeli iyi kalpli birisin tabi birde uyuşturucu kaçakçısı dememle oda yarım güldü sonra devam etti

-Benimle daha yeni tanışmış sen bile bana iyi kalpli demişken ailem bana daha çocukken katil dedi.Ben onların biricik oğluyken ertesi gün korkunç bir yaratık ayrıca annesinin katili olan bir evlat oldum ve babam bana resmen rapunzel hikayesindeki gibi davrandı.Beni bu eve kapattı.Hiç kimseyle asla görüşmeme izin vermedi ve benim hiç arkadaşım olmadı benim hiç çocukluğum olmadı bu yüzden hep çocuksu ve duygusal oldum çünkü asılsız katil olup herkesten öc almak babamın bana çocukken dediği katil olayının gerçek olduğunu kanıtlardı.Ama benim ilk defa kalbim değişik çarptı ve ben bunun anlamının ne olduğunu bile bilmiyordum.Çünkü bana hiç bir zaman bunları anlatan ebeveynlerim olmadı.Lafına son noktayı koyup kolasından bir yudum aldı.Gözleri doluyordu ve ben ona çok üzülüyordum.Onu böyle görmek istemiyordum.O sırada aklıma bir fikir geldi. Ona bütün duyguları ben tattıra bilirdim.Onu kendi arkadaşlarımla tanıştırabilirdim onun hep yanında olabilirdim.Ben bu fikirlerle gülerken oda bana bakıyordu iki elimi iki yanağına koydum ve

-Hadi gel seninle çok eğleneceğiz dediğimde bana anlamayan ifadelerle bakıyordu.Hemen ordan ağzıma birşeyler sokuşturdum ve aynısını onada yaptım.Sonra elinden tutup onu odasına sürükledim.Üstünü değiştirmesini bekledim ve yine onu peşimden sürükleyerek evden çıktım.Onu kendi evime götürüp arkadaşlarımla tanıştırmam lazımdı.Kızlarda zaten kesin benim için endişeleniyorlardır.Can hazır olduğunda montları aldık ve evden koşarak çıktık.

Baya koşma ve ara molalarla bizim sokağa varmıştık ve tamda bingo Tunç ve Tuğçe oradaydı.

DEĞİŞİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin