Ruh parçam (girlxgirl)

Manolya

 Tüm gözler bana çevrilmişti mavinin endişeli bakışlarını görebiliyordum ve burağın gereğinden fazla ısrarlı ne oldu demeleri ile kızlarda merakla bana bakıyordu. Burak su getireceğim diye ayağa kalktı ama bana doğru gelirken ayağı takıldı  su tamamen üstüme döküldü.  Özür dileyip peçete ile üstümü silmeye yeltenecekken onu mavi engelledi, ben olayları film  şeridi gibi izlerken mavinin elimi tutan elini hissettim beni çekiyordu , mavi beni neden çekiştiriyordu böyle ,içeri girip aynada kendimi görünce ağlamaya başladım zaten bozuk olan sinirlerim tüm göğüslerimi ıslak halde görünür vaziyette görünce beni ağlamaya itti ve göz yaşlarım sel olunca karşımda mavinin üstünü çıkardığı gördüm ne yapıyordu öyle bakışlarımı çevirdim ama o benim üstümde ki ıslak üstü çıkarınca iyice şaşırdım. Ben bakamazken o 10 saniye kadar durdu yerinde ben yine kızardım tabi ama ağladığım için arada kaynadı kırmızılığım, tişörtü üstüne geçirdi ve ceketinin önünü kapatıp elimden tutup dışarı  yönlendirdi beni. Dışarı çıktığımızda bıraktığı elim yanıma düşüverdi sanki olması gereken yerden ayrılıp boşlukta kalan bir parça gibi yanıma düşüverdi elim. Mavi onlara gece ile ilgili anlamadığım  bir şeyler söyledi ben sadece onu takip ediyordum yolda giderken bir mağazadan kendisine yine kendi tarzında bir tişört aldı. Eve vardığımızda ruhsal olarak çok yorgundum. 

İçeri girdiğimizde geniş ve güzel dekore edilmiş salonlarında mavinin annanesi pamuk hanımı kitap gözlüğü ile köşesinde ki sallanan koltuğunda kitap okurken gördüm. Bize seslendi ve yanına gittik . Maviye olan ilgisi böyle bir aile büyüğü yoksunluğunda büyüğüdüğümü hatırlattı bana büyük annem ve babamın annesi ben çok küçükken ölmüşlerdi, sahi anne ve babamda ölmüştü ben kimsesizdim. Teyzem vardı ama kendi ailesine anca yetiyordu ben ise zaten enişteme hiç bulaşmak istemiyordum. Acıklı acıklı durmuş olmam lazım ki oturduğumuz koltukta mavi ile aramıza  oturdu pamuk hanım

-Neyin var  mis kokusu çiçek kızım ?

Bana böyle söylemesi o kadar hoşuma gitti ki

-Yoruldum sanırım pamuk hanım

-Bana pamuk nine dışında bir şey dersen seninle bozuşuruz çiçek kız dedi ellerimi iki elinin arasına aldı "ben yaşlı bir kadınım çok şey gördüm şok şey yaşadım çok kayıplar verdim ama bir şekilde yaşadım , kardeşim öldüğünde senin yaşlarındaydım bende onu aynı şekilde kaybettim o yüzden acını anlayabiliyorum. Senin yanında bak mavi gibi bir şans var derken onun ellerini de elimin üstüne koydu o çok güçlü bir karakter  bizim ellerimiz  pamuk ninenin elleri arasındayken içimde sıcaklık hissettim sanırım  kendimi sahipsiz sanıyorken birden böylesi sahiplenilmek güzel gelmişti. İkimizde pamuk ninenin  yanaklarından öptükten sonra yukarı çıktık. Ben giderken maviye tuvalette tişörtünü verdiği için teşekkür ettim ama bu yaptığına gerek olmadığını söyledim ama o seni orda o önü kapanmayan ceket ile dışarı mı çıkaracaktım dedi. Bunu neden böyle söyledi bilmiyorum ama misafirperver ve kibarlıktan olduğunu varsaydım. Yukarı çıkarken kahve yapmıştı bize ceylan abla, benim üstümde mavinin tişörtünü görünce maviye güldü ama ben anlamadım, mavinin hayır canım o yok hayır öyle bir şey değil diye gülmesiyle ikisi arasında bakışlarımın gidip gelmesine  engel olamadım anlamıyordum.

Yukarı çıkarken yatmayı düşünüyordum içsel olarak kendimi çok yorgun hissediyordum. Terasta güzel bir oturma alanı vardı , mavi burasını denize karşı olacak şekilde  çok şık  düzenlemişti. Çok rahat puflar yanında küçük bardak  koymamıza  yarayan yumurta kasasından eskitme yeni dizayn eşyalar vardı. Güzel bir ışıklandırma sistemi vardı genel olarak köşe alanlarda spotları görebiliyordum. Daha gündüz olduğundan ve hava açık olduğundan deniz çok güzel görünüyordu. Üstümü değiştirmeden ki aslında değiştirmek istemiyordum mavinin kullandığı parfüm üstündeydi ve  kendimi korunuyor hissettim bedenime bol gelen tişörte sarıldım kahvemi bitirip içeri giderken mavinin müzik odasından bateri sesleri duydum o yöne doğru ilerledim ve içerde onu gördüm bateriye sanki düşmanına  vurur gibi vuruyordu ama ritimler güzeldi belli ki bu bir çalışma ürünüydü. Ben ona bakarken fark etmiş olmalı ki dönüp bana gülümseyip içeri davet etti.