Ben sıkılıp gitmek isterken onlar dip dibe konuşuyorlardı burağın onun telefon numarasını aldığını ve akşam için sözleştiklerini gördüm kızdım sinirle arabaya gittim arabada bana sorular sordu ama ters ters cevapladım, o bilmiyordu burağın namını tabi ki ama ben biliyordum. Elini değdirip yatağına atmadığı kız yoktu burağın Kaan ne kadar hovarda görünse de burak onun iki katıydı ve şimdi gözünü manolyaya çevirmişti.
Eve varana kadar konuşmadık onun bir şey söylemek isteyip sustuğunu görebiliyordum şu anda bana soru sormaması daha iyiydi zaten. Eve girdiğimizde hiç ona bakmadan motor anahtarımı alıp çıktım. Sinirle motoruma atladım ve sürdüm. Kendimi sahilde buldum ve koşmaya başladım hızlanabileceğim kadar hızlandım. Burağa içimden küfürler ediyordum o kadar kişinin içinden benim misafirimi mi seçmişti, haksız sayılmazdı ama o olmazdı bu kadar kırılgan bir dönemindeyken olmazdı, babam onu bana emanet etmişti şimdi onu korumam gerekiyordu değil mi?
Akşam eve geldiğimde manolyanın çıktığını öğrendim bana bir şey dememişti mesaj atmamıştı, neden atsındı ki zaten. Duşumu alıp saçımı bile yapmadan can sıkıntısı ile aşağı indim saatler geçti hala ses yoktu dayanamayarak ona mesaj attım.
-Neredesin!
Bana gittikleri barın ismini söyledi, bunların barda ne işleri vardı çıldırmamak içten değildi burağı ilk gördüğümde neler diyeceğimi düşünerek anahtarlarımı aldım ve motoruma atlatıp yanlarına gittim. Bara girdiğimde masada tek oturan manolyayı gördüm telefona bakıyordu durgun bir şekilde beni karşısında görünce şaşırdı " ama sen ne zaman ne çabuk giye söylenirken elinde bira ile burak geldi Ona dönüp kulağına " eğer ona bir daha yaklaşırsan eski yaptıkların yüzünden aile ile özel bir konuşma yaparım burak" dedim ve manolyayı elinden tuttuğum gibi mekandan ayrıldım.
Motora bindiğimde bana tutunmuyordu hala
-Kızım tutsana beni diye bağırdığımda çekinerek sarıldı
işte olması gereken buydu o benim himayemdeydi ona zarar vermelerine müsaade edemezdim
Eve vardığımızda odalarımıza çıktık ben hala sakinleşmemiştim niye bu kadar sinirliydim. Boks eldivenlerimi alıp spor salonuna gittim. Hıncımı kum torbasından çıkartırken manolya yanıma geldi kan ter içinde kalmıştım biraz daha iyiydim. Birden kolumu tuttu tam vuracakken dokunuşu ile durdum sersem kendisine zarar verecekti.
-Mavi konuşalım mı, gündüzden beri sinirlisin ben nedenini bilmek istiyorum.
-Seninle alakası yok manolya gidebilirsin keyfine bak
-Hayır öğrenmek istiyorum nasıl benimle alakası yok, burak bana sinema davet ettiğinden beri bu haldesin sorun ne?
-Sana onun hakkında söylediklerimden sonra yine de onunla çıktın
-Bana onun hakkında bir şey bilmiyorsun dışında bir şey söylemedin mavi ne yapabilirdim benimde kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.
-Bunu söylemem bile yetmeliydi senin için
-Mavi ben senin emir erin değilim bana böyle davranamazsın bir sorun varsa bana söyle ki ona göre davranayım dediğinde haklı olduğunu fark ettim.
Havluyu omzuma asıp koltuklara oturttum onu da. Bak manolya sen buraya geldiğinde babamın ve babamın da demesiyle benim himayeme girdin ben böyle birisiyim biraz sertim elimde olan ve benim olan şeyler konusunda korumacı olmak benim kanımda olan bir şey. Burak yakışıklı çocuk ondan etkilenmeni anlayabilirim ama onları tanıyan benim benim sözüme de güvenmeni isterdim. Meğer merak ediyorsun söyleyeyim burak bu zamana kadar kiminle olmak istediyse gecenin sonu yatakta bitti ve sana da farklı gözle bakmadığını biliyorum sen çok... dedim ama devamını getirmedim.
-Çok saf mı diyeceksin
-Hayır onu demeyecektim diye tersledim benim ona kızmam gerekirken o bana kızıyordu.
-Tek neden bu mu yani mavi_
-Evet başka ne olacak.
-Peki, teşekkür ederim diyerek yanımdan ayrıldı. Ne olmuştu şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh parçam (girlxgirl)
Roman d'amourMavi- kimseye ikinci kez dönüp bakmayan İzmir'in en zengin ailelerinden birisinin kızı. Asi , dik başlı ve vurdumduymaz. Manolya - Bursa'da ortalama bir ailenin tek kızı olan mavi gözlü uzun dalgalı saçları olan masum bir prenses . Bir felaket sonr...