Mavi- Şok

797 50 1
                                    

Hayatıma manolyanın girişiyle bir çok düzenim değişmişti  daha sabırsız ve kıskanç bir insan olmuştum sanki onu  benden alıp gidecek birisi diye korkuyordum oysa ki şimdiye kadar özgüveni yüksek birisi olmuştum ama  şimdi ilk kez birisini  kaybetmekten korkuyordum  ve olan şeyleri kendi başıma kendimin açtığını söylemeden geçemeyeceğim . Her şey Mehmet'in kafede yanımıza gelip manolya ile  konuşmak istemesi ile başladı .

Piknik günü olağan hazırlıklar sonrası ben otobüsle kalabalık içinde gitmek istemediğimden  ve manolyanın bana sarılması için özellikle motorla gitmeyi tercih ettim gittiğimizde herkes oradaydı tüm sınıf güzel bir piknik olmuştu  akşamında içilen içkiler ve ateş başında yakılan odunlar ile sohbetin seyri güzeldi. Sinem ve buketin bana sinirle bakması ve Mehmet'in manolyayı süzmeleri bile sinirimi bozamamıştı o benimdi ama  birkaç kişi dışında kimse bilmiyordu buna Mehmet'te dahildi. Ben ortamın güzelliğine renk katmak için otobüsle gönderdiğim gitarımı almaya gittim geri döndüğümde manolya yoktu ve Mehmette ortada yoktu birden  sinirlerimin gerildiğini hissettim. Kaan'ın yanına gidip manolyayı  sorduğumda Mehmet'in  ben gidince  köpekbalığı gibi onun yanına gelip konuşmak  istediğini gördüğünü söyledi, Kaan'a okkalı bir küfür salladım " sen de buna müsaade mi ettin amk" kız gitti ben ne yapabilirdim dedi. Nereye gittiklerini gösterdiğinde o yöne gittim ve birkaç konuşma duydum sonra sessizlik adımlarım hızlandı neden ses gelmiyordu  oraya vardığımda önüme çıkan çalıları elimin tersi ile ittim ve gözlerimin  bu manzarayı görmesi yerine kör olmayı dilediğim bir sahne karşımdaydı Mehmet manolyayı bir ağaca yaslamış öpüyordu. Arkamı döndüğüm gibi oradan uzaklaştım  ne montumu aldım ne çantamı  anahtarım cebimdeydi motora atladığım gibi oradan uzaklaştım. 

Ben ona dokunmaya kıyamazken daha dün ki adam gelip benim manolyamı öpüyordu , benim  diyorum ama biz sevgili değildik yani hiç aramızda böyle bir konuşma geçmedi ama onun duyguları olduğunu biliyordum ya da belki kısa bir çekimdi bana karşı olan hisleri, yalnız kaldığında sığındığı bir limandım belki, belki sıkılmış ve yeni bir şey denemek istemişti sayısız düşünce aklımdan geçerken yağmur başlamıştı ve umurumda değildi benim içimde yağmurlar vardı. Nasıl bu kadar önem vermiştim ona  neden bu kadar önemsemiştim bunun olabileceği aşikardı bu kız zaten kadınlarla ilgili değildi öncesinden ben ne sanmıştım ki. 

Eve vardığımda  annanem pamuk beni gördüğü gibi ayağa fırladı ve beni kendi odasına çekti hemen, pamuk ninem ev halkımın aksine marjinalliği ile diğer  aile fertlerimden daha anlayışlı olabiliyordu.

-Ne oldu güzel mavim kim üzdü seni?

-Ben çok kötüyüm annane bugün gözlerimin gördüğü şeyi kalbime anlatamıyorum.

-Manolya mı? Sorun ne. Sana çok güzel bakıyordu ne olmuş olabilir ki?

Olanları  ona anlattım ve düşünceli bir hal aldı bakışlarında bunu görebiliyordum.

 -Bak güzel kızım ben senin bu zamana kadar kimseyi bu kadar önemsediğini görmemiştim ama hissettiğin her duygunun herkeste aynı karşılığı olamıyor maalesef  herkes sever birbirini ama birisi çok severken birisi yettiği kadar sever. O eğer  o çocuğa ilgi duymaya başladıysa buna engel olamazsın, o kız zaten yeterince zor zamanlar yaşadı en iyisi geri çekilmen olur. Eğer o seni isterse zaten sana gelecektir.

Teşekkür edip ona sarılırken bir şeyden emindim şu anda bu evde daha fazla duramazdım.

Odama çıkıp eşyalarımı küçük bir bavula topladım, evdekilere haber verdim manolya dahil kimseye yerimi söylememelerinin talimatını verdim , babam nedenini sorduğunda çok detaya girmeden bazı şeyleri düşünmek için zamana ihtiyacım olduğunu söyledim. Babam her zaman benim destekçim olarak üstüme gelmedi çünkü pervasızca bir şey yapmayacağımı bilirdi herkesle vedalaştıktan sonra benim olan ve canım sıkıldığında gittiğim bir dağ evim vardı garajdan jeep'imi alıp oraya doğru yola koyuldum ve telefonumu kapattım. Çünkü ne onun sesine ne gelen bir mesajına ne sevinen ve bunu gözüme sokmak isteyen buket ya da sineme katlanamazdım. Giderken alışveriş yaptım çünkü uzun zamandır gitmemiştim orda ki  dağ evimin bekçiliğini yapan ali abiye evi ısıtmasını söyledim. Bolca içki aldım çünkü düşüncelerimi uyuşturmak istiyordum. 

Ben ki asi, dik başlı mavi bir mavi göze yenilmiştim, hemde bu kadar kısa zamanda.

Eve girdiğimde kendimi ve poşetleri geniş koltuğuma attım ali abi şömineyi yakmıştı sağolsun ona teşekkür edip onu da gönderdim kimseyi görmek duymak ve ağzımı yormak istemiyordum telefonum kapalıydı ve çantanın dibine bırakmıştım. Poşetten aldığım tekilayı açtım  tuz yada limon alamayacak kadar  yorgun hissediyordum. Aldatılmış mıydım  hayır çünkü bir birliktelik yoktu ki ayrılık olsun. O sadece seçenekleri değerlendiriyordu belli ki. 

Günler geçiyordu uyuyamıyordum, uyanamıyordum,  yemek yiyemiyordum klasik depresyon hırkam ve elimde içki şişelerimle ölü gibi geziniyordum sadece . Birkaç gün daha geçtikten sonra kendi kendime bir söz verdim

"Ben mavi hanzade bu zamana kadar kimseye eyvallahı olmayan kız , ondan önce nasılsan bundan sonra da öyle olacaksın. Soğuk , mesafeli ve vurdumduymaz.

Eğer o başkasını öpmekten mutluysa benimde başkaları ile olmamın zamanı gelmiş demektir. Ları diyorum çünkü kimseye bir günden fazla şans vermeyi düşünmüyorum artık. 


Ruh parçam (girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin