Mavi- kimseye ikinci kez dönüp bakmayan İzmir'in en zengin ailelerinden birisinin kızı. Asi , dik başlı ve vurdumduymaz.
Manolya - Bursa'da ortalama bir ailenin tek kızı olan mavi gözlü uzun dalgalı saçları olan masum bir prenses .
Bir felaket sonr...
-Uyanmaya başladığımda yanımda yatan bedene biraz daha sokuldum , kokusundan vazgeçmemin mümkün olmadığı o güzel saçlarını kokladım ve içim ısınmaya başlamıştı bile, saçlarını ayırdığımda ensesinde olan öpücük dövmesinden öptüm ve mırıltılarını duydum ,işte benim kadınım böyle uyanıyordu her sabah. Ben ne şanslı bir kadındım ki o benimdi. Dünya bir yana o bir yana oldu her zaman .
Buralara nasıl geldik anlatmak isterim size.
O Geceden sonra bize bunları yapanların hayatlarına hiç bir şey olmamış gibi devam etmelerine müsaade edemezdim ben ki Mavi Hanzade buna göz yummazdı . Babama olanları anlattıktan sonra Feridun amca ile olan bütün işbirliğini ve samimiyetini bitirdi, kızı buketin ise İzmir'de hiç bir okula girememesini sağladık bu konu ile özel ilgilendim. Sinemde bu cezadan payını aldı tabi ki onu nasıl ihmal ederim her şeyin başında onun olduğunu biliyordum. Mehmet'e gelince aslında onu kullandıklarını fark ettim ve bizden özellikle defalarca özür dilemesi ile biraz da manolyanın ricası ile onu affettim şahsen bana kalsa manolyayı öpmesi bile onu ortadan kaybetmeme bir gerekçeydi ama çok üstelemedim.
Günlerim manolya ile başlayıp manolya ile bitiyordu. Ona evlenme teklif ettiğimde uzandığı yerden doğruldu ve gözlerime baktı ama öyle bir bakıyordu ki ben zaten cevabımı almıştım.
-Mavim ruhumun diğer yarısı ben zaten bu saatten sonra senin olmadığın bir yerde yaşayamam o yüzden evet, defalarca evet.
Beni öperken göz yaşlarımız birbirine karışmıştı.
Beraberliğimizin başlangıcı ve hatta şu an bile duygularım ilk gün ki gibi onu ilk öptüğümde ki gibi hala ona doyamıyorum. Üniversiteyi kazandığımızda geleceğimizi çoktan planlamıştık ben İngilizce işletme okuyordum o ise İngilizce psikoloji okuyordu, İzmir'in özel ve ünlü üniversitelerinin birinde okuyorduk ve aynı eve çıkmıştık onu ailemle bile paylaşmak istemiyordum. Üniversite bittiğinde her şey sona yaklaşıyordu ve planlarımı hayata geçirebilecektim .
Bir akşam babamın şimdi sahibi olduğu Restaurant'a yemeğe götürdüm onu ,bizim için özel bir masa ayarlanmıştı. Yemeğimizi yedikten sonra ona ceketimin içinden bir zarf uzattım içinde uçak biletlerimiz vardı, ben her şeyi ayarlamıştım.
Günler geçerken iki özel uçak ile mutluluğumuzu bizimle paylaşmalarını istediğim insanlarla Paris'e uçtuk. Her şey olması gerektiği gibiydi. Keşke ülkemizde bizim birbirimize olan aşkımıza saygı gösterseler ve keşke her şey yasal olsaydı ülkemizden gitmek zorunda kalmasaydık ama onun olduğu her yer bana zaten vatandı. Aile bireylerim ve dostlarımın eşliğinde evlilik yeminlerimizi ettik ve o artık benim ruhumun diğer yarısı ve karımdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
