BANA BENİ ANLAT

"TANIDIK BİR KOKU"

Gözlerini açtığında burnuna gelen bu koku ona hiçte yabancı gelmemişti. Hemen anladı nerde olduğunu. Biraz doğrulmak için hareket ettiğinde kolundaki iğne canını acıttı. Ama ne olmuştu? Hala o günlerde miydi yoksa?  Geçmek bilmeyen saatler, bitmek bilmeyen günler. Doğmak bilmeyen güneş vardı o zamanlar onun için. Bu koku hiç unutulacak gibi değildi. Saklamıştı bu kokuyu kendisine. Geçmişi düşünürken odanın kapısı açıldı. Deniz içeriye girdi ve hemen konuşmaya başladı.

_“Oh! Çok şükür uyandın. Senin için çok korktum. Birden yere yığılınca aklım gitti, ne yapacağımı bilemedim. Ödlek herifler bizi bırakıp kaçtılar. Herşey onların yüzünden, onları bir elime geçirsem neler yaparım neler…”

“ Daha ne kadar konuşabilir acaba.Biraz susup bana ne olduğunu saatin kaç olduğunu falan söylese daha iyi olacaktı" diye düşündü Sally  durdurmalıydı onu.

_” Deniz, lütfen biraz sakin olur musun? Ben iyiyim ama ne olduğunu az çok hatırlıyorum. Ama neden bayıldığım konusun da bir fikrim yok.

_” Ah bebeğim! Ne güzel eğlenmiştik. Başımıza gelene bak. Neyse anlatayım kısaca. Eve gitmek için dışarıya çıktık içeride dans ettiğimiz denyolar bizi taciz etti. Çok ileri gittiler ne kadar çırpındıysakta kurtulamadık. Sonra sen birden yere yığılıp kaldın. Gerizekalılar bizi bırakıp kaçtılar. Kimse yardım etmedi inanabiliyor musun hiç kimse… Sonra caddeye koştum. İlk gelen arabanın önüne atladım, az kalsın ezilecektim senin için. Adam hemen indi arabadan koştu peşimden. Seni görünce adamın gözlerini görecektin sanki seni yıllardır tanıyor gibi gözleri açıldı kocaman neyse seni kucakladı hemen. Hastaneye geldik” dedi.

Ne kadar da zor bir gece geçirmişti Sally. Oysa biraz eğlenecek yarın da işinin başına gitmekti  tek planı. Yine eski monoton hayatına devam edecekti. Ama şu yaşadıklarına şaşırmıyor da değildi. Ne zaman Deniz ile dışarıya çıksa başına traji komik bir olay geliyordu.

_“ Bizi buraya getiren adama teşekkür etmek isterim umarım iletişim bilgilerini almışsındır bir teşekkür çiçeği göndereyim buradan çıkınca” dedi. Deniz tam cevap verecekken odanın kapısı açıldı konuşma yarıda kesildi. İçeriye giren üç doktor iki hemşire odayı doldurmuştu.Bir bayılma vakası yüzünden  bu kadar sağlıkçıya gerek varmı diye düşündü Sally. 
Hemşire dosyayı eline aldı, hasta hakkında doktorlara konsültasyon vermeye başladı.Doktorlardan biri tanıdık geliyordu sanki. Ama “ben birine benzetiyorum” heralde diye düşündü Sally. Hemşireyi dinleyen aynı zamanda da muayene için hazırlanan doktor Sally’e doğru ilerledi. Sally biraz doğruldu. Ona doğru eğilen yüz tanıdık geliyor ama çıkaramıyordu.
Tebessüm etti ona bakan bir çift göze. Doktor başıyla onay aldıktan sonra ona biraz daha yaklaştı. Yüzüne yaklaşan nefes başını döndürüyor,heyecanlandırıyordu onu. Göğsüne değen steteskobun soğuğuyla irkildi.Doktor bunu fark etti ve yüzünde küçük bir gülücük belirip anında kayboldu. Gözlüklerinin altından ona bakan doktor öksürmesini istedi. Sesi huzur veriyor, bakışları içinde fırtılar koparıyordu. Bu sese, bu bakışlara karşı neden böyle hissetmişti Sally. Hemşire konuşunca kurtuldu bu düşüncelerden.

_“Fırat Bey, hasta büyük bir kalp ameliyatı geçirmiş. İki defa kalbi durmuş ve tekrar çalışmış. Düzenli kullanması gereken ilaçlar alkol ile etkileşime geçince kalp hızında artış, baş dönmesi, nefes darlığı ve bunların sonucunda da bayılmaya sebep olmuş” diye doktora temel bilgileri verdi. Daha önce de Sally alkol almıştı ama ilaçlar bu şekilde bir yan etki göstermemişti. Sanırım bu defa fazla kaçırmıştı. Teyzesinin bunu bilmemesi gerekiyordu. Yoksa Amerika’dan gelir ve Sally’i kontrol altında tutmaya çalışırdı.

Doktor Fırat, Sally’ e doğru eğildi. Tekrar müsaade ister gibi bir baş hareketi yaptı. Sally onay verdi gözleriyle. Önlüğünün yakasını biraz açarak yaraya göz ucuyla baktı;

_”Vücudunuza atılmış şahane bir imza var” dedi ve odadan hızlı bir şekilde çıktı.
Arkasından bütün sağlıkçılar onu takip etti.

Sally’nin vücudu cayır cayır yanıyordu. Bu adamdı işte tanımıştı onu tabi buna tanımak denirse. Restoranda  bileğini tutarak ona bu şekilde kendisini utandıracak bir hareket yapan, saçma şeyler söyleyerek bu gecenin yaşanmasına çok fazla içerek gecenin hastahanede bitmesine sebep olan kişiydi Doktor Fırat.