|O N E|

2.5K 131 441
                                    

İyi Okumalar 💚💙 /Medyada ki şarkıya bayılıyorum :'3

|Mutlu mu mutlu bir krallıkta.|

Çocukların içleri ısıtan neşeli bağırışları ile uyandı koca bir krallık.Minik çocuklar ellerindeki renkli tahta çubukları ve kendi şehirlerinin bayrağını sallayarak mutlu bir şekilde etrafta koşuşturuyorlardı.Yılın sadece bir günü yazın yapılan büyük festival için bütün şehir en güzel kıyafetlerini giymiş ve saraya doğru ilerlemek için hazırlanmışlardı.

Herkesin aksine bir genç vardı o gün mutlu bir şekilde kalkmayan,kahve rengindeki gözlerini güne açmayı bile istemeyen.

Fakat inatla yüzüne vuran güneş ışığı ve koluna yapılan sert çimdik ile gözlerini aniden açmak zorunda kaldı çocuk.Tanıdık bir ses kulaklarına geldiğinde kaşları çoktan çatılmıştı bile.

"George,efendim tüm gün uyumak istiyorsunuz galiba."Gözlerinin ilk algıladığı şey elinde uzun tahta bir sopa tutan yardımcısı olmuştu.Hala acışan kolunu kaldırıp gözlerine götürdü.Yorgun ve isteksiz çıkan sesiyle,gözlerini koluyla kapattı.

"Kalkmak istemiyorum Darryl."Fakat aldığı cevap bacaklarına sert bir şekilde çarpan sopa olmuştu.George ani acıyla iki büklüm olurken, yardımcısı konuştu.

"Kralımız saat tam 8'de üstünüzü en iyi şekilde giydirip,sizi kahvaltı masasına getirmemi emretti.Bu yüzden oyalanmanızı reddediyorum yoksa bu sopayı daha sert bir şekilde vurmaya devam edeceğim."Büyük ve gösterişli yatağının içinde acıyla kıvranan çocuk hafif sulanan gözlerini kendisinden yaşça büyük olan yardımcısına tekrar çevirdi.

Sesi bacağından gelen acı ve yeni uyanmanın verdiği yorgunlukla oldukça kısık çıkmıştı.

"Bana karşı bu kadar sert olmak zorunda değilsin."Sipsiyah ve asil bir takımın içinde olan adam elindeki sopayı yatan çocuğun koluna yaklaştırıp sertçe dürttü.

"Bunu sizin iyiliğiniz için yaptığımı ikimizde biliyoruz.Bu yüzden hemen ayaklanın bir dakika içinde içeriye hizmetçiler gelecek."George koluna dokunan sopayı diğer eliyle sertçe itip,yumuşak kırmızı yorganın içinden bacaklarını çıkardı.

"Tamam."Sesi oldukça ciddi ve sinirli çıkmıştı.Darryl adında ki adam yüzünde ki ciddi ifadeyi silip gülümsedi.

"Evet aynen böyle dik durun lütfen.Bugün bütün halkınız sizi izliyor olacak bu yüzden neşelenmeye çalışın."George adamın yüzüne bakmayı reddetip ayağa hızla kalktı.İlk başta vücudunda olan sarsılma ile sallansada vücudunu dikleştirip,çoktan arkasını dönen ve büyük kahverengi dolabın içinden kıyafet çıkaran Darryl'e baktı.

Neden prens olarak doğduğunu bilmiyordu.Kendisi asla böyle bir hayatı olsun istemezdi.Her zaman dışarıda aç olmasına rağmen gülümsemesi hiç silinmeyen çocuklara özenirdi.O çocukken hiç gülümseyememişti.Çünkü gülümsediğinde veyahut güldüğünde aldığı tek cevap sertçe vurulan sopa ve zorla okutulan onlarca siyaset kitabı oluyordu.

Hayatının gerçekten iğrenç olduğunu düşündü.Ne istediğini yiyebiliyor,ne de istediğini giyebiliyordu.Kendi şehrindende ailesindende nefret ediyordu.Asla istediğini yapmasına izin verilmemişti.O asla özgür olamıyordu.

"Efendim?"Kendi düşünceleri arasında boğuşurken nazik bir kadın sesi geldi kulaklarına.Gözlerine doğru sallanan eli daha yeni yeni farkediyordu.

Koyu kahve saçlara sahip kadına kafasını olumlu anlamda sallayıp konuştu.

"Evet?"Kadın elinde ki mavi beyaz tonlarda ki uzun kıyafeti havaya kaldırıp gösterdi.

𝓟𝓻𝓲𝓷𝓬𝓮 𝓲𝓷 𝓽𝓱𝓮 𝓭𝓪𝓻𝓴𝓷𝓮𝓼𝓼 / 𝐃𝐫𝐞𝐚𝐦𝐍𝐨𝐭𝐅𝐨𝐮𝐧𝐝Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin