•İyi Okumalar 💚💙
|Mutlu mu mutlu bir krallıkta.|
Etraf sıcak bir hava dalgasıyla yavaş yavaş aydınlandı.Prens gözlerini sessiz oda ve sıcak yatağının içinde açtı.Dream'le yakınlaşmalarının üstünden dört gün geçmiş ve karşı krallığın evlerine gideceği gün gelmişti.
"Ben uyandırmadan önce kalkmanız oldukça nadir olan bir şey efendim."Yorgun bakışları yanında kendisine bakan yardımcısına çevrildi.Yeni yeni açılan gözleri bulanıktı.
"Günaydın Darryl."Ellerini gözlerine getirip yavaşça ovaladı.Aynı anda da oturur pozisyona geliyordu.
"Günaydın efendim."Ellerini gözlerinden çektiğinde,yardımcısının elinde ki sopayı gördü.Kaşları çatılırken oflamıştı.
"Bu sopayı görmekten gerçekten bıktım.Artık bir çocuk değilim Darryl."Yardımcısı bir gülümseme ile sopayı yana doğru koydu.
"Evet yakında evlenecek olmanız bunun bir kanıtı."George sesli bir nefes verdi.Darryl'in kendisini düşünmesinden dolayı söylediği şeyler onun kalbine bir ağırlık bırakıyordu.
"Bunu yapmak istemediğimi biliyorsun Darryl.Lütfen bu konuyu artık açma."Yardımcının suratı eski haline dönerken,ellerini birbirine vurdu.
"O zaman yavaşça ayaklanabilirsiniz.Bugün ki planımız oldukça açık.Yemeğinizi yedikten hemen sonra karşı krallığı evine uğurlayacağız.Ve yakında evleneceğiz için vücudunuza iyi bakmanız gerekiyor,bu yüzden size bir yürüyüş zamanlaması ayarladım."George elini umursamazca salladı.Suratı da aynı şekilde somurtgandı.
"Anladım."Darryl yanında ki sopayı hızla alıp yatağın içinde olan bacaklara hızla geçirdi.Prens acıyla gözünü kısarak dudağını ısırdı.
"Beni ciddiye almıyorsunuz.Sizi gerçekten çok boş bıraktığımı düşünüyorum."Prens acıyı geçirmek adına bacağına minik masajlar yaparken, kısık gözleri ile Darryl'e baktı.
"Anladım demiştim Darryl!"Yardımcısı omuz silkti.
"Onu bende duyabiliyorum.Hal ve hareketleriniz hoşuma gitmiyor.Şimdi ayaklanın gideceğiz."Prens yavaşça kafa salladı.
Geçen dört gün boyunca Dream ile çok nadirde olsa konuşabilmişti.Karşı krallık gidene kadar yardımcısı olacak olması onu üzmüştü açıkçası.Her gün kendisini kapının önünde bekleyip sevecen bir sesle günaydın demesi,o kadar da kötü değildi.Üstelik onun için bir nevi oda arkadaşı gibi olmuştu.
Günlük rutini olan kıyafetlerinin hizmetçiler tarafından değiştirilmesi ve baş hizmetçinin saçını yapması ardından işlem bitti.Yardımcısı ile kapıyı açtıklarında kendilerini maskeli çocuk bekliyordu.
"Günaydın efendim."Çocuğun elini kalbine koymasıyla gülümsedi.Sesinde ki cennetlik tını gününün güzel geçeceğini söylüyor gibiydi.
"Günaydın Dream."Yanından geçerken serçe parmağıyla çocuğun parmağına dokunmayı eksik etmemişti.
Üçlü,prens önde ve yardımcıları arkasında olacak şekilde koridoru geçtiler.
Yemek salonunun kapısı açıldığında gülümsemesi devam ediyordu.İçeri yavaş adımlarla girip misafirlerini inceledi.Herkes her zaman ki yerinde oturmuş ve kendisinin gelmesini bekliyordu.
"Günaydın Prens George."İlk söz Floris'ten gelmişti.Bakışları ona doğru kayarken her zaman ki yerine yavaşça oturdu.
"Günaydın Prens Floris."Önüne koyulan salata ile yamukça gülümsedi.'Hayatımdan gerçekten nefret ediyorum.'İçinden geçen tek düşünce buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓟𝓻𝓲𝓷𝓬𝓮 𝓲𝓷 𝓽𝓱𝓮 𝓭𝓪𝓻𝓴𝓷𝓮𝓼𝓼 / 𝐃𝐫𝐞𝐚𝐦𝐍𝐨𝐭𝐅𝐨𝐮𝐧𝐝
Fanfic|Güzel kalbini ve saf mutluluğunu bütün krallığa yaymış ve kendine hiç bırakmamış mutsuz bir melek.| DreamNotFound kitabı gördüğünüz gibi. BXB kitap homofobikleri şimdiden kovuyorum <3 Gördüğüm kadarıyla ilk Türkçe dnf krallık kitabı :3 Aşırı istedi...