•İyi Okumalar 💚💙 |Medya taş Dream hr||Dream değil diyenler törörüst|
|Bir krallıkta.|
Büyük bir kalabalık krallığın meydanında toplandı.Prenslerinin onları koruyacağından emindiler ve bu güvenlerini belli etmek adına bağırışları ile tüm krallığı inletiyorlardı.
Prens ise yaklaşık iki saattir at arabasında yolculuk ediyordu.Bu yolculuğa eşlik eden askerler,atlar hareket ettiğinden beri sessizdi.Prens yanına yaklaşan bedeni hissettiğinde bakışlarını o yöne doğru çevirdi.Yardımcısı elinde ki kılıcı prensine doğru uzatıyordu.
"Prensim bu kılıcı bir tutanak olarak kullanabilirsiniz.Üstelik bunun sizi havalı göstereceğinden eminim."prens uzatılan kılıcı yardımcısından aldı.Bacaklarında ki ağrıyı uzunca bir süredir hatırlamıyordu.Fakat daldığı düşüncelerin dağılması ile bacaklarının ağrısı tekrardan zihnine doluşmuştu.Sessizliğin bozulmasının fırsatı ile konuştu.
"Darryl,saraya geri döndüğümüzde bana ramen alır mısın?"Yardımcısının tek kaşı yavaşça kalktı.
"Siz ramenin ne olduğunu nereden biliyorsunuz?Saraya bu tür şeylerin girmediğinden eminim."prens kaşlarını sinirden uzak bir şekilde çattı.Dream ile beraber yediklerini söyleseydi,askerinin başı belaya girer miydi?Ardından eli ile geçiştirdi.
"Festivalde bir kaç kişi bunun hakkında konuşuyordu."Ardından başını arkaya çevirdi."Getirecek misin?Getirmeyecek misin?Sadece tek cevap istiyorum."Yardımcısı minik bir gülümseme eşliğinde eğildi.
"Tabii,efendim."prensin,kendisinden bir şeyler istiyor oluşu yardımcısını mutlu etmişti.Uzun süredir moralsiz oluşundan dolayı onun için endişeleniyordu.Fakat şimdi olan konuşma endişelerinin bir nebze gitmesine sebep olmuştu.Belki de dışarı çıkması moralinin düzelmesinin etkenlerinden birisiydi.
Sessiz yolculuk uzun bir süre devam etti.Şehirin girişine geldiğinde prens duruşunu dikleştirdi.Kendisini en iyi şekilde halkına göstermeli ve bu savaşın galiplerinin onlar olacağına inandırmalıydı.Şehrin girişi olduğunu belli eden tabelayı da gerilerinde bıraktığında,büyük bir topluluk prensi karşılamak adına orada duruyordu.
Alkışların sesleri gittikçe arttı.Prens elini nazikçe kaldırdı ve halkını selamladı.Yüzüne güzel bir gülümseme taktığında,halkta onunla beraber güldü.Prensi öven halkın sesi, şehrin içerisine girdikçe daha da artıyordu.
Onu destekleyen bu insanların kalbinin güzelliğini yeni yeni farkediyordu.Eskiden bunun hakkında düşünmeye çalışmamıştı.Kendisini destekleyen halkına göz gezdirdi.Birbirinden farklı bir sürü insan görünüyordu.Halkından kimseyi tanıyamamak kendisine kırıcı geldi.Geri döndüğünde daha çok şehirde gezmesi gerektiğini kendine hatırlattı.
Hemen ardından büyük kalabalığın içindeki parlak sarı saçları farketti.Yanında annesi ile beraber kendisine el sallayan tanıdık simayı daha çok inceledi.Ve kısa bir süre içinde bu kızın festivalde yardım ettiği küçük sarışın kız olduğunu fark etti.
Gülümsemesi yavaşça daha samimi bir hal aldı.At arabası yavaşça onlardan uzaklaşırken kafasını tekrardan minik kıza çevirdi.Tek elini,sesini kıza ulaştırmak adına yanağına ay biçiminde yerleştirdi.
"Annenin elini sıkıca tut ve kaybolma!"halk prensin dediklerini anlamasada,minik kız hızla kafasını olumlu şekilde salladı.Prens son kez içten gülümsemesi ile önüne tekrardan döndü.
Yardımcısı olan şeylere şaşırıyordu.Prensin çocukları sevdiğini bilmiyordu.Üstelik o kızı nereden tanıdığını ise merak etmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓟𝓻𝓲𝓷𝓬𝓮 𝓲𝓷 𝓽𝓱𝓮 𝓭𝓪𝓻𝓴𝓷𝓮𝓼𝓼 / 𝐃𝐫𝐞𝐚𝐦𝐍𝐨𝐭𝐅𝐨𝐮𝐧𝐝
Fanfiction|Güzel kalbini ve saf mutluluğunu bütün krallığa yaymış ve kendine hiç bırakmamış mutsuz bir melek.| DreamNotFound kitabı gördüğünüz gibi. BXB kitap homofobikleri şimdiden kovuyorum <3 Gördüğüm kadarıyla ilk Türkçe dnf krallık kitabı :3 Aşırı istedi...