𝓟𝓻𝓲𝓷𝓬𝓮 𝓲𝓷 𝓽𝓱𝓮 𝓭𝓪𝓻𝓴𝓷𝓮𝓼𝓼 / 𝐃𝐫𝐞𝐚𝐦𝐍𝐨𝐭𝐅𝐨𝐮𝐧𝐝

|E I G H T E E N|

•İyi Okumalar 💚💙 |Medyaya da bi Dream koyuyim bari dkwbwkab|

|Savaş alanında.|

Eline kılıcını kuşanmış olan maskeli çocuk,nefes nefese kalmış bir şekilde boş alanda koşuyordu.Gümüş gibi parlak olan zırhı kanla kaplanmış ve çocuğun kendisini kirli hissetmesine sebep olmuştu.Kılıcını kılıfına hızla sokup,önünde ki büyük,açık kahve renkteki çadıra girdi.

Büyük çadırın içinde oturan topluluğa bir bakış atıp,hedefi olan kişiye yöneldi.Elinde ki şişeyle suyu yavaşça yudumlayan adam,kendisine hızlı adımlarla yaklaşan uzun boylu çocuğa baktı.

"Dream?"General'in tek kaşı kalkık bakışlarına karşılık,hızla elini kalbine koyup eğildi.Vücudunu dikleştirdiğinde maskesini de aynı hızla çıkarmıştı.

"Bana bir mektup geldiği söylendi."Altın zırha sahip baş general elinde ki şişeyi yavaşça yanında ki masaya koydu.Ellerini sırtına koyup vücudunu esnetti.Ardından onlardan iki metre uzakta sandalyede dinlenen çocuğa seslendi.

"Hylos,buraya gel."Kendisine seslenildiğini farkeden adam,gözlerini yavaşça açıp kendisini çağıran generale baktı.

"Ne oldu?"

"Dream'e bir mektup mu geldi?"Sandalyesinde rahatça oturan çocuk,duyduğu cümlelerle bir şey hatırlamış gibi kaşlarını kaldırıp ayağa hızla kalktı.

"Evet,evet Dream'e kısa süre önce habercilerden bir mektup gelmişti!"dedi hızla vücudunu uzun boylu generale yönlendirirken.Hızla dibinde bittiği çocuğa arka cebinden bir mektup çıkarıp uzattı.Dream eline mektubu aldığında üstünde ki kırmızı baskıyı farketti.Mektup ana krallıktan gelmişti.Hızla mektubu yırttı ve içinde ki beyaz kağıdı özenle çıkarıp okumaya başladı.

"General Dream,karşı krallığın bize savaş açması sonucunda ana krallığa bekleniyorsunuz.Mümkün olan en kısa sürede saraya gelmeniz istenmektedir."Kısık sesle okuduğu cümleleri anlamlandıramadı.Karşı krallığın savaş açması hiçbir şekilde mantıklı gelmiyordu.Mektubu büküp arka cebine koydu.Tekrar elini kalbine koyup,generalinin önünde eğildi.

"Acil olarak saraya çağırılıyorum.Benim bölüğümü başka bir generale aktarın lütfen."Altın zırhlı general derin bir nefes verdi.

"Karşı krallığın savaş açacağını biliyordum."Dream dikleştiğinde kaşları hafif çatıktı.

"Bu da ne demek oluyor?"General tek elini beline koyduğunda,diğer eliyle yanında ki askeri gitmesi için işaret verdi.Yanlarından eğildikten hemen sonra ayrılan asker ile konuşmaya başladı.

"Bundan üç yıl öncesine kadar kralımız karşı krallığa bir suikast düzenliyordu.Yaptığı suikast yanlış gitti.Karşı krallık bu suikasti kralımızın yaptığını öğrenmiş olmalı."Dream düşünceli bir hal aldı.General,çocuğun anlamadığını belirten suratını görünce derince bir nefes verdi."O suikasti yöneten kişi bendim.Yanlış bilgilere ulaştığım için suikasti yapamadık.Ve bu yüzden kral yerine oğlu komada kaldı.Bize oldukça kinlidirler."

"Bunu bana neden söylüyorsunuz?"Dream'in cümlenin hemen ardından konuşması ile gülümsedi.

"Sen güvenilir bir askersin.Bize asla ihanet etmeyeceğini biliyorum."Asker bu cümle ile gülümsemeye çalıştı.Prensini kurtarmak adına yapacağı şeyler,bu cümleyi hiçte doğru çıkarmıyordu.Düşünceleri göğsünde bir sıkışmaya sebep olurken sesinde ki sakinliği korumaya çalıştı.

"Evet generalim.Her zaman için hizmetinizdeyim."Ardından son kez elini kalbine koymuştu."O zaman izninizle olabildiğince hızlı bir şekilde saraya geri dönmeliyim."General kafası ile onayladı.