"Krize girmiş olabilir şuan aklıma başka birşey gelmiyor." Diyip laptopumdan kamera kayıtlarına tekrar baktım. Emre hala aynı yerinde çatıdaydı.
"Şimdi hızlı olmamız lazım. Aleyna, Mert'in çantasını sen al bende Alev ve Tuğçe'nin çantasını alayım. Alev ve Mert, Tuğçe'nin kollarının altından tutun. Onu öyle siz çıkaracaksınız ama bekleyin. Ayakkabılarınızı getireyim." Dediğimde hepsi tamam anlamında başlarını salladılar.
"Halılara ayakkabıyla basmamız sana sorun olmaz mı? Sonra geldiğinde temizlemek zorunda kalacaksın." Soran Aleyna'ydı. O da temizlemenin zorluğunu düşünüyordu.
"Sorun olmaz. Yıkamaya veririm olur biter." Dediğimde 'tamam' dedi.
"Tuğçe'yi kaldırmadan önce ayakkabılarınızı giyin. Bende su falan alayım. Aleyna , Tuğçe'nin bandajlarını kontrol eder misin?"
"Edeyim."
"Gece gelir misin?" Soran Alev'di
''Geliyorum Alev." Beni neden çağırdığını anlamamıştım. Salonun kapısına yaslandım.
"Noldu Alev?" diye sorduğumda bi an bana bakıp geri laptopuma bakmaya devam etti.
"Emre'ye bakar mısın, aşağıya iniyor." Dediğinde yanına gittim. Emre elinde bıçakla merdivenlerden aşağıya doğru iniyordu. Kolları kan içindeydi o zaman anlamıştım bileklerini kestiğini.
"Plan değişti." Dediğimde hepsi bana döndü.
"Nasıl plan değişti?" Diye sordu Mert.
"Ben Emre'yi binadan çıkartacağım. Siz-" Alev lafım bitmeden lafa atladı.
"İzin vermiyorum." Dediğinde hem lafımı bölmesine sinir olmuştum hem de buna karışmaya hakkı yoktu.
"Sanane? Hem benim neyim oluyorsunda karışıyorsun ve senden izin istediğimi sanmıyorum." Dedim.
"Aaa yeter kavga etmeyin. Alev , kız haklı. Şuan bizi binadan çıkarabilecek tek kişi Gece." Diyen Mert'ti.
"Mert'e katılıyorum." diyende Aleyna
Gözler aniden Tuğçe'ye kaydı. Tuğçe omuz silkti.
"Bana hiç bakmayın. Ben birşey demiyorum. Gece'nin yeni planını dinlesek daha iyi olur. Ayrıca sessiz olmalıyız. Emre bu kata iniyor." Dedi Tuğçe
Tuğçe'nin son dediği şey üzerine laptopa baktım. Doğruydu bu kata iniyordu.
"Bi 10 dakika falan bekleyelim. Binadan çıkarsa rahatlarız. Binadan çıkmassa onunla konuşmak için yanına gideceğim." Dediğimde Alev'in bakışlarından izin vermek istemediğini anlamıştım ama bu sefer sustu. Belkide benim ona 'benim neyim oluyorsun' dememe kırılmıştı.
~10 dk sonra~
Geçen 10 dk içinde kimse konuşmamıştı. Laptopa baktığımda Emre bu katın merdivenlerinde oturmuş birşeyler düşünüyordu. Hızlıca odama gidip üstümü değiştirdim. Sonra salona gidip "Emre'nin yanına gidiyorum." Diyip kapıya doğru yöneldim. Tam kapıyı açacaktım ki Alev beni geri çekip sarıldı. Saçlarımı kokluyordu bunu hissediyordum.
"Dikkatli ol, elinde bıçak var." Dediğinde bende ona sarıldım.
"Dikkatli olacağım. Hem o bana bir şey yapamaz." Dediğimde tamam anlamında başını salladı.
Diğerleri sarılmadılar. Artık emindim. Neye mi eminim? Alev'in bana karşı hissettiği birşeyler olduğuna. Gerçi bende ona karşı boş değilim ya neyse şuan konumuz o değil. Emre'nin yanına gitmem gerekiyor. Yanıma telefonumu ve 20 TL alıp çıktım. Emre'ye yaklaşırken telefondan ses kaydını açtım.
"Emre? Burda ne işin var?" Diye sorduğumda şaşırmıştı. Beni burda beklemiyordu.
"Asıl senin burda ne işin var Gece?" Diye sorduğunda yeni yeni ayılmaya başladığını anlamıştım.
"Markete gidecektim. Evde eksikler var." Dediğimde inanmış olmalı ki yanından geçerken bana baktı.
"Gece sana bir şey anlatmam gerekiyor. Çok önemli. Senin hayatınla ilgili." Dediğinde merak etmiştim. Benim hayatımla ilgili önemli ne olabilir ki? Dimi ama.
Yanına gidip onun gibi merdivene oturdum.
"Anlat bakalım. Neymiş benim hayatımla ilgili önemli olup benim bilmediğim şey." Gerçekten de merak ediyordum. Ne olabilirdi ki?
"Senin anne dediğin kadın senin annen değil. Biyolojik annen yaşıyor. Kazada ölen kadın senin biyolojik annenin düşmanıymış." Dediğinde şaşırmıştım. Beni büyüten kadın benim annem değil miydi? Babam bunu biliyordu ve bana söylememişti. Belkide 5 aydır bu yüzden benimle pek konuşmuyordu.
"Sana neden güveneyim?" Diye sordum. Ona güvenmem için hiçbir sebebim yoktu.
"Benim babam, senin babanın avukatıydı. Geçenlerde onun odasına girdim. Çekmeceleri falan karıştırdım. Bi dosya çıktı karşıma senin adın (Gece ÖZDEMİR) yazıyordu. Bende merak ettim ve dosyayı kurcaladım. Sana söylediğim şeyden fazlası yazıyordu. Annemin sesini duyunca dosyayı aldığım yere bırakıp aceleyle odadan çıktım. Ölen kadının senin annen olmadığını DNA testinden anladım." Dediğinde ne yapacağımı bilmiyordum. Onu ordan kaldırmadan önce Tuğçe'yi neden dövdüğünü öğrenmem gerekiyordu.
"Şimdi şu konuyu kapatalım bi. Bu konuyu seninle sonra konuşuruz. Sana birşey soracağım." Dediğimde tamam anlamında başını salladı.
"Sor"
"Tuğçe'yi neden dövdün?" Diye sorduğumda bu soruyu beklemediğini yüzünden anlamıştım.
"Hatırlamıyorum. Alev ve seni öyle görünce kıskandım ve avm ye gelmeden önce öğrendim dosyayı. Dosyayı sana nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Düşüncelerle bogusuyordum ve Tuğçe'nin neşeli hali sinirimi bozmaya başladı. En sonunda bende ne olduğunu anlamadım. Krizdeydim. Akşam krizden dolayı bileklerimi kesmişim." Dediğinde bileklerini kestiğini biliyordum.
"Sen burda dur. Ben sargı bezi falan getireyim. Daha fazla mikrop kapmadan bileklerini temizleyip pansuman yapalım." Dediğimde barıyla beni onayladı.
Evden sargı bezini falan alıp Emre'nin yanına döndüm. Emre'nin bileklerine pansuman yaptıktan sonra onu kaldırdım. Binadan dışarı çıktığımızda taksi çağıracaktım. Evine gitmesi gerekiyordu. Ben taksiyi arayamadan telefonumu elimden aldı ve ona bakmamı sağladı.
"Seni aldatmak zorunda kaldım. Tuğçe'nin babası beni babamın cinayetini ortaya çıkarmakla tehdit etti. Birde engelimi kaldır sana önemli dosyaları falan atacagim. Belki o zaman bana inanırsın." Dediğinde tamam anlamında başımı sallayıp telefonumu ondan aldım. Taksiyi aradım 10 dk sonra gelmişti. Emre taksiye binerken bende markete doğru gidip evdeki eksiklerden birkaç tanesini alıp eve geri döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE
Fiksi RemajaGece'nin hayatı iyice karışmaya başladı. Bakalım bu karışıklıkların üstesinden gelmeye çalışırken sevdiğiyle birlikte olabilecek mi ?