yirmi altı

817 71 31
                                    

Hızlıca yb bırakıp gidiyorum, yani kontrol edemedim. Hata görürseniz görmeyin.
tşk.😽

✨✨✨

Jungkook & Taehyung

Jungkook
Tae saat kaçta geleceğim?

Taehyung
Birazdan çık istersen
Seni karşılamamı ister misin?

Jungkook
Hayır hayır
Gerek yok ben gelirim
Bir şeye ihtiyacın var mı?

Taehyung
Yok bebeğim
Hızlıca gel, hava soğuk

Jungkook
Tamamdır

Hızlıca evden çıkmıştım, Tae bir şey istemediğini söylemişti ama annesi için bir kaç çikolata almak istemiştim bu yüzden ilk önce markete gitmiştim. Ekstra şeyler de alıp hızlı adımlarla Taegilin binasına girdim. Zile basmak istemedim, annesi belki dinleniyordur.

"Hoş geldin." demiş ve  gözleri elimdekileri gitmiş, ne gerek vardı bakışı atmıştı. Ben sadece gülüp omzunu kaldırmıştım o da hemen elimdeki poşetleri almıştı. Sessizce içeri girmiş ve mutfakta poşetlerin içine bakan Tae'nin beline sarılmış ve kokusunu hunharca içime çekmiştim.
Çenem omzuna geliyordu ve sanırım onu biraz huylandırmıştı. Çünkü konuşup, daha doğrusu bir cümleyi tekrar edip duruyordum.

"Seni çok özledim. Seni çok özledim. Seni çok özle-" belindeki elimi tutup kendisini bana döndürmüş ve burnuma öpücük bırakmıştı. Ellerimi ellerinden ayırıp tekrar belini kavramıştım. Ellerim Tae'nin ince belini çok seviyordu.

"Kook, ders çalışmak için geldin. Bu hedeften şaşmayalım." evden çıkmadan önce sürdüğüm lipbalmlı dudağımı büzmüştüm. Çilekli olduğundan kokusu hafifte olsa geliyordu. Tae cümlesini kurduktan sonra, istemeyerek de olsa, gözlerini dudaklarıma indirmişti. İstemiyordu bakmak çünkü daha saniyeler öncesinde kurduğu cümleyi bozacaktı.
Sahte olan bir kaç öksürüp bıraktı havaya ve ellerimi belinden ayırdı.

"Hadi içeri geçelim." büzülen dudağımı bozmamıştım çünkü öpecek sanmıştım. Dudaklarımın bile işe yaramadığını görünce Tae'nin peşinden gitmiş ve koltuğa oturmuştum.

"Annen nerede?"

"Odasında, uyuyor."  anladığımı belli eder bir şekilde başımı sallamıştım.

"Bebeğim, içeriden kitapları getireyim. Burada çalışalım. Daha rahat oluruz." onun odaya gitmesi ile birlikte bende kalmış ve mutfağa gitmiştim. Getirdiğim muzlu sütlerden iki tane almış tekrar salona geçmiştim.

"İlk önce konuyu tekrar edelim."

"Tae benim odak problemim var. "
Açık olan fizik kitaplarına kötü bir bakış atıp tekrar Tae'ye dönmüştüm.

"Hm, bu bahane olmasın?" yalanını ortaya çıkardığı için sinsi bir gülüş almıştı, kıvrımlı dudaklarını.

"Hahaha, ne bahanesi. Ama çokta doğru değil. Belki bir öpücük alırsam odaklanabilirim."

Sinsi gülüşü bozmadan yumuşak dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Otomatik olarak ellerim Tae'nin boynuna dolanmıştı. O da benim hareketimle belimden tutmuş ve öpmeye devam etmişti.
Öpüşmemizin bitmesi, annesinin aniden kapıdan çıkması ve havaya öksürükler bırakmasıydı. Tedirgin ve utanmış bir şekilde Tae'den uzaklaşmış ve halı desenlerini izlemeye başlamıştım. Tae, sadece benim halime gülüyordu.

Jeon Jungkook To EveryoneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin