bir

6.5K 258 204
                                    

Selaam!!!!
Yeni bir fice başladım.
Text ve düz yazı karışık, garip bir şey oldu.
Umarım beğenirsiniz 🥺🤍

✨✨✨

Hayatımın güzel zamanı karantinaya denk gelmişti. Bu beni sinirlendiriyordu çünkü içimdeki enerjiyi alıp götürmüştü. Hayattan zevk almaz olmuş, yaptığım hiçbir şeyden eğlenmiyordum. Bununla yetmez gibi asosyal olmaya başlamıştım. Benim kadar ailem de bundan şikayetçiydi. Sabah erken kalkıp derslerime giriyordum. Ders çalışmayı seven ben, şimdi lanet okuyarak giriyordu o derslere.

Lise son sınıftım. Son senemin bu boktan duruma denk gelmesi gerçekten sinir bozucuydu. Bunla yetmezmiş gibi birde sene sonunda sınavım vardı. Hayatımı, hangi üniversite, hangi meslek bunların hepsini belirleyecekti. Evde tıkılı kalmak ve ailemin zoru ile bütün gün ders çalışmak beni zıvanadan çıkarıyordu. Bazı geceler dışarı çıkıp dolaşmak ve kafa dağıtmak istiyordum. Yasaklar ve maske bunu engelliyordu.

Anlayacağınız her öğrenci ve insan gibiydi hayatım.

Bunları düşündüren uzaktan bir bok anlamadığım fizikti. Ekranda fizik hocasının sesini duymam daha kötüydü. Tekrar odaklanıp dersi anlamaya çalıştım. İnanın elimden ne geldiyse yapmıştım şu fizik için. Ama olmuyordu. Ben de bir daha denememiştim. Bu tamamen yanlıştı fakat sadece dersi dinleyip kendimi avutuyordum.
Hocanın sesi yine gitmişti kulaklarımdan, gözüm cama kaymıştı. Hava serindi bunu ağaçtaki yaprakların sağa sola savrulması ile anlıyordum. Bir anda derin nefes vermem ile camın oraya gidip pencereyi açtım. O anda bilgisayardan gelen ismim ile panikledim. Hızlı adımlarla bilgisayarımın başına geçip mikrofonumu açtım.

"Efendim hocam?" Neredeyse kekeleyecektim ve  dinlemediğimden dolayı panik yaptığım ortaya çıkacaktı.

"Sorunun cevabını bekliyorum."

Ağzımı açıp hangi soru diye soracaktım ki chatten gelen mesaja kaydı gözüm. Hızlıca mesaja tıkladım. Kimin gönderdiğine bakmadan mesajı okudum.

"E"

Ardından bir mesaj daha.

"Sorunun cevabı."
Mikrofonumu açıp, umarım soruyu anlattırmaz diye dua ederek cevabı söyledim.

"E?"

"Bir an sende cevap vermeyeceksin zannettim Jungkook. Nasıl e bulduğunu anlatır mısın?"

Sesli yutkunum, terleyen avucumu gri eşofmanıma sildim. Tam ağzımı açıp, daha ne diyeceğimi de bilmiyordum, konuşacaktım ama başka biri konuşmuştu.

"Hocam bu soruyu siz anlatır mısınız, ben bu tarz soruları yapamıyorum."

Hocanın yanıtını beklemeden mikrofonumu kapatıp, sesli bir 'oh' çektim.

"Peki Jimin. İyi dinle o zamansa."

"Tamam hocam."

Hızlı bir şekilde chatte girerek sorunun cevabını kimin yazdığına baktım.

Mesajın hemen üstünde 'Park Jimin' yazıyordu. Şaşırmıştım çünkü soruyu anlatmasını istemişti hocadan. Ama çok üstünde durmadım işime gelmişti.

Klavyeye uzanarak Jimin'e mesaj attım.

"Teşekkür ederim. Hayatımı kurtardın."

Çok geçmeden hemen cevap gelmişti.

"Rica ederim :)."

Gülücük yazıp atacakken kollarımın soğuması ile açtığım camın oraya giderek bir kere derin nefes alıp camı kapatmıştım. Oyalanmak istemiyordum, geçen dakikaları tekrar yaşamamak için.

Jeon Jungkook To EveryoneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin