Çiçek tüm asilliğiyle havada asılı duruyordu.Cam bir fanus içinde sağa sola sallanıyordu.Kız karşısında duran çiçeğe elini uzattı.Ellerini yapraklara ve çiçeğin kendisine değdirerek dokusunu hissetti.Yumuşacıktı.Kız hala çiçekle ilgilenirken çiçek solmaya başladı.Korkarak elini çeken kız oğlana baktı.Oğlan sorun yok der gibi kızın saçını okşayıp çiçeğe nazikçe dokundu.Çiçek tekrar eski mükemmel görüntüsüne büründü.Oğlan hala kızın saçını okşamaya devam ediyordu,
"Sorun yok sadece yenilenmesi gerekliydi"oğlan yavaşça kızın saçındaki elini kızın beline indirdi.
Kızı belinden yönlendirerek hafif bir hareketle ayaklarını yerden kesti.Gerçek anlamda,ikiside yerden birkaç metre yüksekteydi.Bu sefer bulut yoktu.Oğlan kızı belinden kavrayıp kendisine yapıştırmıştı.Dağın tepesine bulunan,kızın gördüğü tapınağa doğru uçuyorlardı.Kızın korkudan kapalı olan gözlerini gören oğlan gülümseyerek kızın belini daha sıkı kavradı.
"Geldik"
Kızın havada duran ayakları toprakla buluştuğunda gözleride açıldı.Etrafta birsürü keşiş vardı.Oğlan ellerini kızın belinden çekerek koluna girdi.Keşişlerin arasından geçerek tapınağın girişine geldiler.Büyük iki kanatlı tahta bir kapıydı.Kapının yanındaki keşiş kapıyı açarak ikiliyi içeriye buyur etti.İçeride ince bir duvar vardı,arkasında ise siyah büyük bir beden.
"Pes et artık tanrılar senden nefret ediyor istersen trilyonlarca gihoe getir seni kabul etmezler"
"Sadece şansımı deniyorum amca"
"Bak çocuk bana neredeyse yüz gihoe getirdin ama hiçbiri çiçeğe o ekran dışında dokunamadı boşa uğraşma" adamın ses tonu bıkmış bir şekilde çıkıyordu.
"Belki Maiw-" oğlan yarıda kesilmişti.
"Saçmalıyorsun Joo Bay Naruwa götürün kızı lütfen"
Keşişler kızın kollarından tutup dışarıya sürüklerken oğlan hala perdeye bakıyordu.Kapının sertçe kapanmasıyla etrafa baktı,kız yanında değildi.Korkarak kapıya koştu.Kapıyı açamıyordu.O sırada dışarıdan büyük bir çığlık yükseldi,oğlan iyice korkup kapıya omuzuyla sertçe vuruyordu.
"Lanet olsun" oğlan bağrındı.
Sonunda kapıyı açtığında dışarıda keşişler dışında kimse yoktu.Oğlan etrafına bakarken bir çığlık daha duydu.Hızlıca oraya koştu,keşişler kızın etrafını çevirmişti.Kız kollarını tutan ellerden kurtulmaya çalışırken bir yandanda çığlık atıyordu.Keşişlerden biri kızın arkasından ittirdiğinde kız aşağıya yuvarlanmaya başladı.Mungdae gölüne doğru düşen bedenin peşinden koştu çocuk.Yetişemezdi.Tek umudu gölün onu kabul etmesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LØREN☾GOD☽
Ficción GeneralHerkesin sırları vardır.Bazıları daha oluşmamış ve kişi bilmesede vardır.Kız hayatıyla ilgili en büyük detayı ve sırrı yeni okulunda öğrenmişti.İlk tanıştığı kişinin kaderindeki şeytan olduğunu kimse bilmiyordu.
