Selam canımın içleri umarım hepiniz iyisinizdir . Uzun bir aradan sonra tekrardan devam ediyorum şimdi hemen bölüme geçiyoruz ....
8. Bölüm : Rüzgar
Sözler bana birşeyler anımsatıyor gibiydi. Şarkıyı dinlerken denize dalıp gitmiştim. Dalgaları izlemek , suyun sesini dinlemek o kadar huzur vermişti ki beni çok dinlendirmişti .Tam o anda telefonumun çaldığını duydum ve telefonuma baktım arayan Onur'du.
Efendim Onur
"Buse nerdesin?"
Hiç sahilde oturuyorum . Eve geçicem şimdi
"Eve gitmeden bende geleyim yanına sohbet ederiz sonra ben seni eve bırakırım."
Başka zaman yaparız eve gideceğim test çözmem gerekiyor .
"Hiç mi vaktin yok? Bana biraz zaman ayıramaz mısın ? Zaten çok durmayız ben seni eve bırakırım sonra ..."
Onur cidden çok yorgunum . Hem sınav da var daha sınava çalışıcam..
"Sen bilirsin görüşürüz sonra."
Görüşürüz...Telefonu kapattıktan sonra kalktım ve eve doğru yürümeye başladım . Onur' a böyle yapmamın sebebi sadece ona kızgın olmamdı . Nedeni ise kızların onun etrafında olması yani açıkçası benim kıskançlığım. Ona giderek daha da bağlanıyorum sanki onu kıskanıyorum sadece benimle konuşmasını istiyorum ben ona aşık oluyorum . Ben bunları düşünürken bir araba gelip yanımda durdu . Öndeki şoför arabada beni birinin beklediğini söyledi . Ve tam o anda arka kapının camı açıldı . Bu o'ydu . Bu gerçekten o'ydu , gelmişti . Şuan tam karşımda duruyordu . Ağlamamak için kendimi çok zor tuttum. Ve hiçbir şey demeden yürümeye devam ettim. Ve o anda onunda arabadan indiğini duydum.
Peşimden gelmeye başladı . Ve ben daha çok hızlı yürüdüm . Beni yakalamasını istemiyordum. Onu görürsem tek kelime edersem aglardım. Bunu biliyordum, o yüzden onu görmek istemiyordum. Karşısında bir aptal gibi ağlamak istemiyordum. Ve tam o anda kolumu tuttu . Ve beni kendisine çekti. Bir süre hiçbir şey demedi . Sadece bana baktı , sadece beni izledi ve ben kollarının arasından ayrıldım hemen, tam giderken bir kere daha kendisine çekip bana sarıldı . O an o kadar ağladım ki defalarca kez kolundan ayrılmaya çalıştım .
Bırak ya bırak beni .... Bırak ..... Bırak ..... Diye defalarca hıçkırıklarımın arasında haykırdım ...
Bırak diyorum ya bırak .... Bırak beni .... Bırak ....
"Sakin ol lütfen "dedi . Bırak diyorum ya sana bırak ne olursun bırak ... Bırak ....
"Sana sarılmayı kokunu içime çekmeyi o kadar özledim ki" dedi. Ve tam o an kollarından ayrılıp ayağa kalktım ve tek kelime etmeden sadece yürüdüm.Buse dur ... Buse lütfen dur ... Dur ... Yalvarırım dur ... Dur ...
Ya ne var ne istiyorsun benden anlamıyor musun ya ? Seninle konuşmak , yüzünü bile görmek istemiyorum . Rahat bırak ya beni çıkma karşıma , defol git hayatımdan çık git, çık ....
"Buse ben çok özür dilerim . Yalvarırım bir kez dinle . Lütfen dinle " dedi .
Ben senin neyini dinleyeceğim ya neyini dinleyeceğim . Bana bak karşıma çıkma çık git hayatımdan.
" Çıkacağım, tamam mı ? Çıkacağım. Tekrardan benim olucaksın yine bana ait olucaksın ,yine benim güzelim olucaksın" dedi .
Bana bak ben senin hiçbir şeyin olmadım , olmayacağım da . Benim bir sevgilim var benden uzak dur, çıkma karşıma, çık git hayatımdan.
"Biliyorum Onur şerefsizi senin sevgilin. Ama sen ona ait değilsin . Sen bana aitsin . Bunu anla , seni geri alacağım " dedi.
İyi sevgilimin olduğunu bilmene sevindim . Şimdi çık git hayatımdan.
" Şimdilik Buse şimdilik ama unutma seni ondan alacağım " dedi .
Darmağındım. Hiçbir şey demeden arkama bakmadan yürüdüm . Sonra telefonumu çıkarıp Gizem' e mesaj attım ve eve doğru yürümeye devam ettim. Ne yapacağımı bilmiyordum . Ne diyeceğimi bilmiyordum . O kadar kötüydüm ki şuan ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı'nın Resmi
Teen FictionOyunmuş . Hepsi birer oyunmuş . Beni hiç sevmemiş . Elimi tutuşu , gözlerime bakışı, beni öpüşü hepsi koca bir yalandan ibaretmiş. Günlerce bu cümleyi tekrarladım kendime ve her gün bir kez daha ondan nefret ettim . Anlıyor musun ? Nefret ettim ond...