Alarmı'mın sesiyle uyandım. Saat 7:15'ti. Kalkıp kıyafetlerimi giyinip elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Kahvaltımı yapıp evden çıktım. Arabaya bindim ve çantamdan telefonumu çkardım. Gelen mesajları kontrol ettim. Onur ve Gizem mesaj atmıştı.
Ilk önce Gizem'in mesajlarına baktım. " Buse akşam yemek yiyelim mi ne dersin?" dedi. Bende "tamam olur yiyelim" dedim. Hemen o da mesaj attı. "Onur'la konuştun mu? "dedi." Hayır konuşmadım ama okula gidiyorum zaten orda konuşuruz herhalde" dedim. "Konuş Buse kaçarak hiçbir yere varamazsın en iyisi konuşman" dedi. "Haklısın neyse sen ne zaman buluşucaksın Berk'le?" dedim. "Okul çıkışı buluşucam" dedi." Güzel size iyi eğlenceler" dedim." Soğal" dedi.
Sonra Onur'un mesajlarına baktım." "Buse gerçekten özür dilerim" demişti. Diğer mesajına baktım. "Günaydın güzelim" demişti. Mesaj kutusunu kapattım. Sonra düşünmeye başladım. Gerçekten Onur bana yalan söyleseydi onu affeder miyim? diye ama bir çıkış yolu bulamadım. Neden? bunu bende bilmiyorum bu soruyu kendime sordum ama cevabını alamıyorum. Korkuyorum belki de bana yalan söylemesinden, bunu duyduğumda ona neler diyeceğimden, onu affedememekten belki de ondan nefret etmekten. Ben bu düşüncelere dalarken Hüseyin abi'nin bana seslendiğini duydum. "Buse hanım geldik" dedi. "Tamam Hüseyin abi teşekkür ederim" dedim ve arabadan indim. Hemen okulun içine girdim. Ve Onur'la karşılaştım. "Günaydın" dedi. "Günaydın" dedim. "Nasılsın" dedi. "Iyiyim sen" dedim. "Sen iyiysen iyiyimdir" dedi. "Tamam sınıfa geçicem geliyor musun?" dedim. "Geliyorum" dedi. Ve sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Sınıfa girdiğimde Murat'lar gelmişti. Çantamı yerime bırakıp onların yanına geçtim. "Günaydın Buse" dedi Kerim. "Günaydın sizede nasılsınız?" dedim. "Iyiyiz sen nasılsın?" dedi Murat. "Iyi gibi" dedim. "Neden ne oldu?" dedi kerim. "Onur'la kavga etmiş "dedi Berk." Sen nereden biliyorsun?" dedim. "Gizem söyledi" dedi. "Oo hayırdır sen Gizem'le dedi" Kerim. "Yok birşey konuşuyoruz sadece" dedi Berk. "O yüzden buluşma teklif ettin değil mi?" dedim. "Vay buluşma falan bize söylemiyorsun öyle mi abi?" dedi Kerim." Hayır abi birşey yokki ortada olunca zaten söylerdim bilmiyor musunuz beni? Off Buse yaktın beni" dedi Berk. O öyle söyleyince kendimi tutamayıp gülmeye başladım. "Yaa şaka mı yapıyorsun Berk?" dedim. "Yoo gayet ciddiyim" dedi Berk. O öyle söylediği zaman neredeyse gülmekten ölücektim. "Tamam neyse yeter bu kadar ölüceğim yoksa gülmekten yerime geçeyim ben" dedim. Arkamı döndüğümde Onur'un bana baktığını farkettim. Yerime oturdum. Ve Onur bana döndü "baya mutluydun hayırdır?" dedi." Yok birşey her zamanki Berk işte" dedim." Buse gerçekten özür dilerim bilerekten olmadı öyle demek istemedim yani merak etmiştim sadece" dedi. "Onur ben bu konuyu ne zaman hatırlasam hep ağladım onu unutamadığımdan değil veya onu sevdiğimden de değil sadece bana çok acı çektirdiği için canımı çok yaktığı için ağladım. Her seferinde ondan bir kere daha nefret ettim. Her seferinde Allah belasını versin dedim. Her seferinde nereden çıktı karşıma dedim. Her seferinde onu tanıdığım güne lanet ettim. Her seferinde yeniden acı çektim,yeniden ağladım, yeniden paramparça oldum, yeniden yıkldım. Ama toparlandım en sonunda toparlandım. Evet belki çok acı çektim ama toparlandım. Bunu yaptım canımı ne kadar yaksa da yaptım. Sen gelip bir anda sana yalan söylersem beni affeder misin? dediğinde ben ne diyeceğimi bilemedim. Düşündüm biliyor musun? gerçekten düşündüm. Affeder miyim? diye düşündüm. Ama her yol hayır cevabına çıkıyor. Affedemiyorum, affedemeyeceğim. Belki de hiçbir zaman onu affetmeyeceğim. Sen yaparsan seni de affetmeyeceğim. Birgün o karşıma çıkarsa ne yaparım diye düşündüm hep. Ne derim diye. Çok düşündüm her gece düşündüm bunu. Her gece farklı bir cevap buldum. Birgün neden? derim dedim. Birgün allah belanı verseydi keşke derim dedim. Birgün benden ne istedin derim dedim. Hergün düşündüm. Bazen karşıma çıkarsa karşısında bir aciz gibi ağlamaktan korktum. Karşısında ağlamaktan korkuyorum ama 3 buçuk yıl her gece onun için ağladım. Bu beni mahvetti"dedim ve sınıftan çıkıp lavaboya girdim ve kapıyı kilitledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı'nın Resmi
Teen FictionOyunmuş . Hepsi birer oyunmuş . Beni hiç sevmemiş . Elimi tutuşu , gözlerime bakışı, beni öpüşü hepsi koca bir yalandan ibaretmiş. Günlerce bu cümleyi tekrarladım kendime ve her gün bir kez daha ondan nefret ettim . Anlıyor musun ? Nefret ettim ond...