Amse
"Ablacım diyorum ki- " Ağsürda konuşurken Bero ışın kılıcını çekmeye başlamıştı. "- hey ne yapıyorsun bir dakika ÖZÜR DİLERİ-" Ve Bero ışın kılıcını tamamen çekip arkasına dönüp bir şeyi kesti.
Her şey anında olduğu için bir anlık tepkisiz kaldım. Ve sonra Bero'nun Ağsürda'yı kesmemiş olmasının verdiği rahatlamayla nefesimi verdim.
"Beni keseceksin sanmıştım." Ağsürda'nın şok dolu sesini görmezden gelen Bero kestiği şeye doğru ilerledi.
Bero'nun yanına gittim. Ağsürda da takla atarak yanımıza gelmeye çalıştı.
"Bu ne ki?" diye mırıldandım. İnsan yüzüne benziyordu ama sadece yüzü vardı ve gayet çirkindi. Bero'nun kılıcıyla kestiği yer açılmıştı ama bu şeyin içinde hiçbir şey yoktu. Kağıttan gibiydi. Biz bakarken birkaç metre ilerden bir ses duyuldu.
"Josoff...daha yeni doğmuştu.." bu mırıldanmaya benzeyen cümle kısa boylu kapşonlu birinden gelmişti.
"B Bilge!" dedi Bero şokla. O anda beynimde yıldırımlar çaktı -fiçuuv fiçuuuv- ve durumu kavradım.
Bilgenin kutsal resimlerinden birini öldürmüştük.
Vicdan azabı ve korku bedenimi kasıp kavururken Bero'ya döndüm. Onun da benden pek farklı olmaması sürü psikolojimi tetikleyip daha çok panik yapmama neden oldu ama o sırada Ağsürda konuştu.
"Nem anlamaem noouyo şu an"
Hepimiz Ağsürda'ya döndük. İlk başta her şey normal gibi gözüküyordu fakat biraz daha dikkatli bakınca normalde durduğu pozisyonda durmadığını fark ettim. Yüzüstü düşmüş olmalıydı. Yanına gidip onu ters çevirdim.
"Böyle iyi mi?"
"Hayır ters duruyorum şu an."
Tekrar yönünü çevirdim.
"Heh şimdi oldu bak."dedi.
Kendimle gurur duyarak arkama geri döndüm ama durumu daha garipleştirdiğimi farkederek o anda yok olmak istedim.
O sırada Bero konuşmaya başladı.
"Bilgegerçektenbilerekyapmadımarkamdabirşeyhissedincekesiverdimhepsireflekslerimyüzümdenhiçyakıştıramadımkendimeşuanbanahiçyakışmayanhareketlerbanatokatatmakistermiydinizözürdilerimpübana."
Bu durumu daha da garipleştirmişti ama en garip olay şimdi yaşanacaktı.
"Özür dilerim hepsi benim suçum." diyerek arkasına dönüp kaçmaya başladı.
Bero değil Bilge.
Olayın bir tiyatroya dönüşmeye başladığını hissediyordum fakat en kötüsü şu an ne yapacağımı bilmiyor olmamdı.
Bero vakit kaybetmeden Bilge'nin peşinden koştu.
"Bilge, bekle lütfen!"
Bilgenin bileğinden yakalayan Bero onu durmaya zorladı.Bilge durup Bero'ya doğru döndü.
"Acıtıyorsun bırak." Bilgenin bu sözüyle elini gevşeten Bero konuşmaya devam etti.
"Hepsi bir yanlış anlaşılma Bilge, açıklayabilirim." dedi yalvaran bir sesle.
Bilge kafasını başka tarafa çevirince kalbinin parçalandığını belli eden bir yüz ifadesi yaptı .
(yazar notu: ŞAKA ŞAKA böyle bir şey olmadı kendimi tutamadım yazmaktan.)
"Bilge bekle lütfen!"diye bağırdı Bero.
Bilgeyi durdurmak için bileğini tuttu ve o sırada bir güç patlamasıyla arkaya doğru dengemi kaybettim. "Ne oluyor?"demeye çalışırken yere düştüm.
Bilgeyle Bero'nun olduğu tarafa bakmaya çalıştım. Etrafları parlak mavimsi bir ışıkla çevrilmişti. Gözlerimi kıstım. Rüzgar uğuldayarak onların etrafında dönüyordu. Onca gürültüye rağmen nereden geldiği belli olmayan mekanik sesi net bir şekilde duydum.
"Fesde'nin kişisel bölgesine giriş yaptınız ya onunla bütünleşin ya da geri gidin yoksa kafanız uçar."