13

15 2 19
                                    

Bero


Sadece kutsal ormanda yaşayan, peri türünden gelen loyloylar diğer peri türleri gibi saklanmakta  ustalardır. Saklanmak istemeseler bile saklanırlar. Onları bulamazsın, onlar seni bulur.

İşte bu yüzden bu amaçlarının imkansız olduğunu fark etmeyen, gece çökene kadar loyloyları arayan Bero ve takımı çok çaresizdi.

Oflayarak etrafı aramaktan yorgun düşmüş bir şekilde yere çöktüm. O periyi kesmeye çalışmak yerine kanadından tutup bizi dışarı çıkarması için tehdit etmeliydim. O zaman işler daha kolaylaşırdı.

Beyin>Kara liste>periler

Fesde ve Amse ateşin yanında oturup, Fesde etraftaki sesleri robunlarıyla kontrol ederken, sohbet ediyorlardı.

Sabah Amse bana loyloyları ararken yardım ediyordu fakat ayağını bir taşa  , Ağsürda değil , takılıp burkmuştu. Ağsürda onca kayaya tekme atıp ayağını kırmayıp ,düz yolda ilerlerken burkmasını fizik kurallarına aykırı bulmuş ve hayatın anlamını sorgulamaya başlamıştı.

Bir taş yuvarlanarak benim yanımdan geçince gelince öldürme reflekslerim faaliyete geçmesin diye kendimle mücadele ettim. Anlaşılan Ağsürda taş haliyle rahat hareket edebilmek için antreman yapıyordu.

Fesde ve Amse'nin konuşmasına katılmak istiyordum fakat yemek molasını bir saat önce verdiğimiz için mola vermek için bahanem yoktu. Bu benim ruhumu çaresizliğe sürüklerken dramatik bir şekilde toprağı yumrukladım.

Yumrukladığım bölgedeki  toprak gıcırdayarak içeri doğru açıldı ve bir loyloy kafasını uzatarak cırtlak sesle "Evet, buyrun?" dedi.

Bir anlığına boş boş periyle bakıştım. Halisinasyon görmeye başladığımı düşünecektim fakat herkes işini bırakıp bir karış ağızla bu tarafa doğru bakıyordu.


O yüzden anında hamlemi yaptım ve loyloyu kanatlarından yakaladım.

"Bakın bakın yakaladım!" diye neşeyle seslendim. İki saniye sonra loyloyun yaptığı bir saldırı sonucunda yere yığıldım. Dehşete düşmüştüm. Böyle acımasızca bir saldırı ancak perilerden gelebilirdi zaten.

Tırnağımı kırmıştı.

Düzgün düşünemeyerek geriye doğru süründüm. Sesim çıkmıyordu, ellerim buz gibi olmuştu. Girdiğim transdan Fesde'nin ve Amse'nin 'bu ne yapıyo olm' suratlarını görünce çıktım.

"T -t tırnağım kırıldı." dedim.

"Evet,"dedi Fesde. "Sakin ol düzelir."

Onun telkiniyle biraz sakinleşip nefes alışverişimi düzenledim. Tırnağıma bakmamaya çalışarak ayağa kalktım.

"Demek ölmeyi seçtin."dedim.

"HAYIR!!"dedi dramatik bir şekilde Amse. "ÖLEMEZ O!!EĞER ÖLÜRSE BİZ NASIL ORMANDAN ÇIKACAĞIZ!!??!?!?"

Uzun bir günün başına vurduğunu düşünmeye başlıyordum fakat haklıydı. Kendimi yeniden sakinleştirip konuya girecektim ama loyloy "DÜŞMAN!" diye cırlayıp kafamıza muz yağdırmaya başladı.

Muzlardan biri Fesde'nin kafasına doğru yol aldığını fark edince "Fesdeeee!!" diye kendimi ileri attım. Zaman yavaş çekime alınmış gibiydi. Oraya doğru ilerlerken omzuma bir muz düştü. Sendeledim ama koşmaya devam ettim. Muzlar üstüme yağıyordu. Tam yetişemeyeceğim dediğim anda Fesde'nin üzerine atladım ve muz onun kafasına gelmek yerine benim kafama geldi.

"Bero iyi misin?!" dedi Fesde.

"Beni bırakıp gidin."dedim titreyen bir sesle. "En başında yaralanmıştım zaten."

Muzların etkisiyle ateş sönmüş olmalıydı, etraf karanlıktı. Fesde'nin yüzünü tam göremiyordum.

"Olmaz!"dedi Fesde.

Onunla aynı anda Ağsürda "Eheheh muz. " dedi.

Ve etraf, Ağsürda'nın bedenini saran ışıkla aydınlandı. Ağsürda havalandı ve şekil değiştirmeye başladı. Işıktan dolayı gözlerimi kaçırdım.

Işığın şiddeti azaldı ve en sonunda tekrar karanlığa büründük.

Ağsürda insana dönüşmüştü.

Haremitül Haşmetin KuruluşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin