Amse
Bir görevdeydik. Bu görevi başarıya ulaştırmak için elimdeki her şeyi kullanacaktım.
Ağsürda kucağımda hedefimize doğru yürüyorduk. Hedefimiz loyloy perileriydi. Ağsürda ve Fesde'nin anlattıklarının çoğunu unutmuştum fakat bence bana lazım olan kısımları hatırlıyordum ama hatırlamadığım kısımları hatırlamadığım için önemli olup olmadıklarını bilmiyordum ama bu şu an önemli değildi.
Önemli olan şey Kutsal Ormandan çıkmak için loyloy perilerinin iznini almak gerektiğiydi.
Dün Ağsürda anlatmıştı.
"Kutsal Ormana Kutsal Orman denmesinin 3 nedeni var:
1- Bir sürü kutsal canlı yaşaması
2-Çok havalı bir isim olması
3-Loyloy adlı perilerin nedensizce insanlara ormandan çıkmaları için bazı garip görevler verip bunlara kutsal demeleri, dediklerine göre görevler gökten iniyormuş."Bunları nereden bildiğini sormuştuk fakat cevap vermemişti.
Şüpheliii.
Ağsürda'ya uzun bir şekilde şüphelenme bakışı attım ama fark edip etmediğini anlayamadım.
Yanımızda Bero ve Fesde yürürken konuşuyordu.
"Bu yüzden ayarlanabilir uç içeren rotring 500 kullanıyorum. 0.5 uç sayesinde sagularca yazabilirim. Rotring asla pes etme."
Bero Fesde'nin dediklerini not alıyordu.
Etrafıma bakınmaya geri döndüm, çok huzurlu bir gündü. Kuşlar cıvıldamıyorlardı. Bir anda durdum. Kuşlar niye cıvıldamıyordu? Etraf garip bir şekilde sessizdi.
"Hey arkadaşlar, kuşlar neden cıvıldamıyor?" dedim.
"Biliyor musun ben de yıllardır kuşlar neden uçuyor diye sorguluyorum ama bu senin sorunla alakalı değil galiba."dedi Fesde.
Ağsürda'nın sözleri kafamda yankılandı:
"Loyloy perilerinin olduğu yerlerde hayvanlar bulunmaz."Etrafta hayvan var mı diye özel yeteneğim olan hayvan radarını çalıştırdım. Fakat radarıma hep yanımda gezen aslanımdan başka hayvan yakalanmadı. Tüylerim diken diken oldu.
Fesde ve Ağsürda kuşların uçmasının ne kadar garip ve saçma olduğu hakkında konuşuyorlardı ve Bero da Fesde'nin sözlerini not alıyordu, bu yüzden konuştuğumda beni duymadılar.
"Hey, galiba Loyloy perilerinin yaşadığı yere geldik."
Kimse bana tepki vermeyince kendimi tekrarladım.
"Loyloy perileri burada yaşıyor galiba."
"Yani düşünsene yeryüzü duruyor ama kuş ilerliyor buna bakılırsa kuşun durup yeryüzünün ilerlediğini varsayabiliriz."
"Hey Loyloyları bulduk- hey"
"Yani Amse diyorsun ki bulmamızın tamamen şansa bağlı olduğu kocaman bir ormanda yaşayan minnacık sinir hastası yaratıkları, onları aramaya başladığımız ilk gün mü bulduk? Hadi ama bu imkansız." dedi Ağsürda bir anda lafa atlayarak.
Arkamızdaki ağaç patladı.
"Büyük ihtimal imkansız."
Hepimiz şokla arkamıza döndük ve patlama yüzünden yanan ağacın yanındaki küçük yaratığa baktık. Dumandan dolayı pek görünemiyordu gerçi. O an tek bir şey düşünebildim. Bu minnacık şey için fazla havalı bir girişti -hayır hayır düşündüğüm şey bu değildi.
Düşündüğüm şey Ağsürda'nın dünkü uyarısıydı:
"Ben onlarla bu ormanda bir kere karşılaştım. İlk başta zararsız görünebilirler ama çok tehlikelilerdir. Üstün büyü güçleri olmasının yanında şiddete eğilimlilerdir ve onlar.."
Ağsürda sevinmiş gibi bir ses çıkardı ve loyloya doğru konuşmaya başladı.
"Hey peri, beni harlıyor musun? Bu benim! Hani geçen hafta sohbet ettiğin taş."
"Onlar.."
" Yalan söylüyorsun çünkü ben burada duruyorsam ve ben bensem sen ben değilsindir!" dedi peri çok kalın, sanki yılın tespiti yapar gibi kendinden emin bir sesle.
"....Aptaldır."