14

8 3 13
                                    

Özel Bölüm

ÇATICI EFSANESİ

Fesde

Tamirciyi izleyerek iç çektim. Bu hafta gelen kaçıncı tamirci olduğunu sadece tamirci tarikatı lideri bilebilirdi. Evin bazı yerlerinin düzeltilmeye ihtiyacı vardı evet, ama bu biraz fazlaydı. Evimde rahat oturamıyordum. Küçük kardeşimi evin çatısını patlattığı için dövmeliydim. Acısını ben çekiyordum çünkü.

Çatı patladıktan sonra babam çatının yerine masa tenisi masası koymuştu o yüzden işler iyice zorlaşmıştı. Şimdi masa tenisinin etrafına çatı yapıyorlardı.

Tamircilere çatıcı demeye karar vermiştim çünkü aslında tamir etmiyorlardı. Çatıyı tekrar oluşturuyorlardı. Masa tenisi masasının etrafına.

Suyun kaynadığını fokurdama seslerinden anladım ve çaydanlığı alıp kahveme su döktüm. Gerçi kahvemi düzgünce içemeyeceğimi biliyordum çünkü evde bir yabancının olmasının verdiği paranoyaklık bana engel olacaktı.

Kahveden yudum alıp bir daha dokunmamak üzere masaya koydum. Çatıcının ayak sesleri yaklaşıyordu. Garip bir şekilde masanın yanında dikilip buraya gelmesini bekledim fakat bu erken hazırlık ters tepmişti, elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırmıştım. Panik durumundan değildi bu sadece garip hissediyordum.

"Eeee." dedi çatıcı.

"Ee." dedim.

Cevap vermem üzerine gerildi ve fısıldayarak konuşmaya başladı. Ama bu saçma bir hareketti çünkü eğer onun düşündüğü gibi gergin biri olsaydım buna daha çok sinirlenirdim.

Gerçi zaten gergin bir insanımdır fakat benim için tanımadığım birine kızmak boğaya yumruk atmaktan daha zordur.

Boğaya yumruk atma konusunu hatırlayınca yüzümü buruşturdum. Bu çatıcıyı daha da etkiledi.

"Ben yapmam gerekenleri yaptım o yüzden şimdi gideceğim.." devamında ne demesi gerektiğini bilmiyormuş gibi durdu. Diyeceği şey gerçekten zor bir şeymiş diye düşündüm. Hem insanların umrunda olmayacağı hem de söylemek zorunda olduğunuz türden.

"Tamam." dedim çok bekletmeden.

"O zaman gideyim." dedi.

"Git."dedim.

Arkasını döndü . Kaz çetesinden biri bir kuşa laf attığı için kuş savaş nidaları atmaya başladı ve anında sürüsünün devamı yanına geldi. Çıkan gürültüden dolayı ben de arkamı döndüm ve çete savaşlarını durdurmanın adamın gitmesini beklemekten daha önemli olduğunu düşünerek oklavamı kapıp camdan dışarı çıktım.

Kazların üstüne koşarak oklavayı sallayarak gittim. Hoş hepsi birlikte üstüme atlasalar mezarımı kazsalar direkt pes edip kendi mezarımı kazmaya yardım ederdim ama kaz çetesinin  sürü psikolojisi çok etkiliydi. İçlerinden herhangi biri geri adım attığında hepsi kaçışıyordu. Hepsini kaçırdıktan sonra kuşlara döndüm. Teşekkür etmek için cıvıldadılar. Bir tanesi yaralıydı.

Yaralı olanı kucağıma alıp içeri girdim. Arkadaşlarını iyileştireceğimi düşünüp mutlu oldular ve dağıldılar. Bu akşam yemekte kuş yahnisi vardı.

Sonrasında günlük işlerimi yapmaya geri döndüm, müşterilerin eline mal yazısı dikmek gibi, bir gariplik seziyordum ama nedenini bulamamıştım. O yüzden boşverdim.

Ama aslında Fesde'nin hissettiği gariplik ciddiye alınmalıydı. Çünkü çok ciddiye alınası bir şeyden geliyordu. Ciddiliydi kısaca.

Çatıcı ev sahibi ona git deyince çok panik yapmıştı. Sosyal sıkıntıları olan biriydi.  Hemen kendini evden atmak için gördüğü ilk kapıyı açtı ve kendini dışarı attı...ya da dışarı attığını sanıyordu.O kapı aslında..

Dolabın kapağıydı..

Birden kendini montlar arasında bulan  çatıcı dumura uğradı. O sırada ev sahibi geri dönmüştü. İğne ipliğini ararken takır tukur sesler çıkarıyordu.Çatıcı eğer şimdi dışarı çıkarsa korkunç derecede utanç verici bir an oluşacağını biliyordu. O yüzden kendini montların insafìna bıraktı ve bir daha oradan çıkmadı.

Çatıcıya ne olduğu bilinmiyor ama daha da önemlisi çatıcı kaybolduktan sonra masa tenisli çatıya ne olduğu..

Bunun hakkında efsanelerde 8720170  farklı teori vardır. Gerçeği ise hala bir gizemdir.

Kim bilir belki o masa tenisli çatı sizin çatınızdır.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 03, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Haremitül Haşmetin KuruluşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin