Gerçek Ailem

Bir

Şimdiki Zaman

" Haydi Berk . O golü sen atmalısın. Yen şu sarı çiyanı ! " Yaklaşık yarım saattir top kuzenim Berkler'in kalesinde dönüyordu ve kalp krizi geçirmeme ramak kalmıştı. Yani anlamıyorum arkadaşım ! Yapacağınız şey alt tarafı topu alıp gol atmak . Bu kadar basit ! Bunu da mı ben öğreteyim .

Sonunda Berk topu yakaladığında onların kalesinden uzaklaşmıştı. Topla beraber koşmaya başladı . Onların kalesine git gide yakınlaşmaya başlamıştı ve ben de burada kalp krizi geçirmeye başlayacaktım. Berk topu en yakın arkadaşım Özgür'e attığında Özgür de bunu bekliyormuş gibi kaleye doğru kafa atarak top tam da kalenin içine girdi !

Sevinçle ayağa kalkarak " Gool be ! " diye bağırdım. O sevinçle ne yaptığımı bilmiyordum ve su şişemi yanlışlıkla aşağı attım ve içindeki suyla birlikte bizim matematik hocasının üstüne döküldü. Gözlerim şokla açıldı .

Siktir ! Gerçekten koca bir siktir ! Hep bu olaylar benim başıma geliyor ! Gerçekten , bu konuda ciddiyim. Neden ben ! Sürekli başımı belaya sokuyorum !

Kimseye fark ettirmeden yanımdaki bizim sınıfta , aptal bir çocuk olan Deniz'in yanından dikkatlice sıyrıldım. Bunu yaparken o bile fark etmedi .

Kısa boylu olmanın avantajları !

Ama size bir şey söyliyi mi ? Ne kadar başımı belaya sokarsam sokayım , sürekli mantıklı karar veriyordum. Size bir tavsiye ! Başınıza benim gibi böyle olaylar geldiğinde , orada mal gibi durmayın ! Kimseye fark ettirmeden geçin . Bu da benden size bir kıyak . Yabancı değilsiniz.

Koşarak Berkgilin oraya geldim. Nefes nefese kalmıştım. Çantamdan astım ilacımı çıkardım ve sıktım . Şimdi iyiydim. Onlara bakıp kocaman gülümseyerek
" Var ya ? Çok iyiydiniz . Hele şu son var ya ? Özgür'ün kafayla top atması ve tam da kalenin içine girmesi ! Üff düştüm . Çok iyiydiniz be ! " dedim heyecanla anlatırken.
Özgür de bana bakıp sırıtıp

" Tabii kızım ne sandın ? Sonuçta ben oynuyorum . Yani kazanmama ihtimalimiz benim yakışıklı olamama ihtimalinden bile düşük . " İşte böyle de mütevazi bir arkadaşım var . Yakışıklı olabilirdi . Hatta baya. Tabii ben bunu kabullenir miyim ?

Tövbe Allah korusun !

Kankalık ; en yakın arkadaşını her zaman , her saat , her dakika ne olursa olsun gömmektir .
Ona bakıp sırıtarak konuşmaya başladım.
" Sen ve yakışıklılık , yakışıklılık ve sen ? Tuhaf ama komikmiş . " dedim. O ise bana inanamayarak bakarak

" Zeyno sen iyi misin ? Annen seni küçükken 4 kere atıp 3 kere mi tuttu ? Ya kaç tane kız peşimde farkında mısın ? Sen hâlâ ' yakışıklı değilsin ' diyip dur ." diye söylendi. Ama onu keşke taksaydım . Keşke !
Ona bakarak
" Bir yanlarımın yakışıklısı ! Oğlum tuvalet terliği bile senden daha yakışıklıdır. Sen hâlâ en yakışıklısı benim diyip dur . Ama ben bunu yer miyim ? Asla ! " dedim. O ise sadece gözlerini devirmekle yetindi. Mükemmel ben. İşte böyle kalırsın koçum. Sen daha kimin tepesinin tasını artırdığını bilmiyorsun !

Bizim grubun en salağı olan Alp...

İç ses : Senden sonra.

Tamam düzeltiyorum . Bizim grubun benden sonra en salağı olan Alp cırlayarak konuştu . Evet, evet cırlayarak ! O ne hakla bize has özelliği aldı . Ben de onu anlamadım .

" Ayy ! Tartışmayın . Çok kaldık burada . Hadi gidek . " dedi o mükemmel Türkçesiyle. Ben anında yüzümü buruşturdum . Ben de ona hitaben konuştum.

" Gidek değil . Gidelim denir . Senin yüzünden TDK ağlıyor şu an . " O da bana bakarak
" Sorduk mu ayol ? " demesiyle ben de sabır çekerek
" Sormalısın ayol " dedim . Arda da bize katılarak
" İkiniz de salaksınız ayol . " demesiyle ikimiz de bakışlarımızı ona çevirdik . Bizim gurubun en zekisi olan Yiğit te en sonunda dayanamayarak bizi susturdu.