|-15-|

357 41 6
                                    

Ama o beni severken uçuyor gibi hissediyorum,O bana güzel dediğinde var olduğunu hissediyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ama o beni severken uçuyor gibi hissediyorum,
O bana güzel dediğinde var olduğunu hissediyorum...

Geceleri yalnız olan sadece ben olamazdım. Tek ben acı içinde olamazdım...Evet, benim gibi hisseden birileri kesinlikle vardı. Ellerini uzatmış, sadece  huzurunu bulmak istiyorlardı. Bu acılar onları umutsuzluğa itiyor sonrasında hayallerini öldürmeye çalışıyordu. Benim yaptığım gibi...

Her zaman biraz kayıptım ve hala da öyle olabilirim. Hayat zor, ama sorun değildi. Çünkü bunlarla savaşmak için yaratılmıştık. Biz böyle sınanıyorduk. Nasıl şikayet edinebilirdim hayatımdan? Böyle bir evdeyken ve böyle bir aileye sahipken mi şikayet edeceğim? Benden daha kötü insanlar varken bunu yapabilir miydim?

Söylediklerinin yarısına hala inanamıyordum. Bir gün uyanacağım bir rüya gibi geliyordu. Kaybolmak istediğim rüyalarımdan biri gibiydi. Yaşamak için tutunduğum şeyler ve sevdiklerim vardı.

Bu yüzden ruhumu acıtan kırıkları bir odada zincirledim. Güzel bir gün geçiriyordum, bu durumun hemen bozulmasını istemiyordum.

Evet, acı beni vurmuştu, beni tehdit etmişti ama ben başarmıştım. Onu yenmiştim.

Kendimi bulmalıydım, devam etmek için silkelenmem gerekiyor. Hayır, bu geceden sonra acılarımla yalnız kalmayacaktım. Yeniden, hayallerimin bir listesini yapacaktım. Hayata baktığımda kim olduğumu sorduklarında ve kendimden bahsederken, gurur duyacaktım. Karanlıkta saklanmaktan ya da bir iz bırakmaktan artık korkmuyordum. Yaşıyor ve hayatta bir rol oynuyordum. Hâlâ neyi kovaladığımı bilmiyorum ama bu hayatın sadece bir parçası olmaya devam ediyordum.

"İlaçlarını azaltıyoruz." Jin hyung tüm mutluluğu ile konuşmuş, ellerimi tutan iki çocuk mutlulukla bana sarılmıştı.

"Başardın Jimin."

"İyileşiyorsun Min."  Mutluluk gözyaşları yanağımda iz bırakmıyordu. Çünkü temizdi, acı barındırmıyordu.

"Çok az kaldı Jimin, gerçekten çok az kaldı."

"Hyung bahçeye çıkabilir miyim?"

"Tabii ki hem temiz hava iyi gelir. Eun Mi yanında gelsin mi?"

"Hayır!" Benim yerime Jungkook yüksek sesle cevapladığında gülmüştüm. "Yani hayır derken biz ne güne duruyoruz. Değil mi Taehyung?"

"Evet, birazda konuşuruz." Jin hyung bize gülüp odadan çıkarken ikisi beni hazırlıyordu. Taehyung tekerlekli sandalyeyi getirirken Jungkook'ta ceketimi giydiriyordu.

"Yürümek istiyorum." Dudaklarımı büzüp konuştuğumda ikisi de bunu umursamamıştı.

"Yorulmaman gerekiyor. O yüzden itiraz edemezsin."

Jungkook bir elini sırtıma diğerini bacaklarımın altından geçirip beni kucaklayıp sandalyeye oturttu.

"Jimin, zaten bebek gibiydin kilo verince sanki kucağımda minik bir bebeği tutuyor gibi oluyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I'm A Mess | • 𝘫𝘪𝘬𝘰𝘰𝘬 •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin