Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💚 İyi okumalar...
〰
Kendime gelmeye başladığımda belimde hissettiğim baskı ile gözlerimi aşağıya çevirdim. Bu damarlı kollar sevdiğimden başkasına ait değildi. Sessiz olmaya çalışarak arkamı döndüm. Karşılaştığım yüz ile gülümsedim. Şişmiş dudaklarından biraz aralanmış tavşan dişleri bana göz kırpıyordu.Dağılmış saçlarını narince ellerimle yüzünden çektim. Elimi yüzüne koyarak yumuşak cildini okşadım. O çok güzeldi ve ben kendimi ondan geri çekemiyordum. Onu uyandırmamaya özen göstererek yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Uykusunun derin olmadığını unutmuştum.
"Lütfen uyanmayayım." Uykulu hırıltılı sesi gülümsememi sağladı. Tek gözünü yavaşça açarak bana baktı.Şaşkın ifadesi suratına yerleşirken doğrulup iki gözünü de açarak yüzümü inceledi.
"Galiba hayal görüyorum." Başımı iki yana sallarken o da beni taklit etti.
"Hayal değil yani?" Gülümseyerek onu onayladım.Bir anda üzerime atlayıp sarıldığında neye uğradığımı şaşırdım.
"Kalk üzerimden Kook!" Kendini geri çekerek endişeyle yüzüme baktı.
"İyi misin? Canını mı acıttın?" Esneyerek doğruldum.
"Hayır bir şey olmadı." Banyoya giderek yüzümü yıkadım. Tekrar odaya döndüğümde yatağın üzerinde dalgın bir şekilde oturuyordu.
"Ne oldu?" Gözlerimiz buluştuğunda sormaktan çekinir gibi bir tavır takındı. "Çıkar ağzındakini."
"Jimin biz...şey eskisi gibiyiz değil mi?" Soru dolu gözleri cevabımdan korkar gibi bakıyordu.Dün birçok kez onu affetmiştim. Uyandığımda elime sarılarak ağlayışında, bu evden çıkarken kızarmış gözlerine baktığımda, ağlayan sesiyle özür dilediğinde, yağmurun altında sarıldığımızda... Aslında hiç ona küsmemiştim. Affetmek için onun bana gelmesini bekliyordum.
"Eskisi gibi olmasaydık bu sabah burada olmazdın." Gözlerinde gördüğüm mutluluk bana ulaşmış ve kalbimin etrafında çiçek bahçeleri açtırmıştı.Mantığım ise yaşanacak aynı bir kaos için asla onu tekrar affetmeyeceğini söylüyordu. Bugün cumaydı ve okuldan sonra hastaneye gitmeliydim. Saate baktığımda ilk dersimin bir buçuk saat sonra olduğunu gördüm. Tişörtümü çıkartarak ne giyeceğime karar vermeye çalıştım.Jungkook'a ders saatini sormak için döndüğümde irice açılmış gözleriyle bana bakıyordu.
"Ne oldu?" Yutkunarak üzerimi işaret etti. Çıplak vücudumu görünce güldüm.Ona yaklaşmaya başladığımda göz yuvaları daha çok açılmıştı. Dibine kadar girdiğimde nefesini tutmuştu.
"N-ne yapıyorsun?"
"Neden beni hiç böyle görmemiş gibi tepki veriyorsun?" Daha çok yaklaşarak burunlarımızın birbirine değmesini sağladım.
"S-sadece uzun zaman oldu."
"O zaman tekrar alışmalısın Jeon." Dudaklarımı yanağa dokundurarak derin bir nefesi içime çektim. O benim yaşamak için tek nefesim olabilirdi. Geri çekilerek transa geçmiş olan yüze baktım.
"Dersin kaçta?"
"Ne?" Bu hali gülmeme sebep olmuştu.
"İlk dersin diyorum saat kaçta?"
"İ-iki saat sonra" Arkamı dönerek adımlarımı mutfağa yönlendirdim.
"Üzerini değiştir ve mutfağa gel bir şeyler yiyelim." Ben odadan çıktıktan sonra bir süre sonra kapıdan başımı uzatarak ne yaptığına baktım. Elini kalbinin üzerine koymuş arkaya doğru kendini yatağa bırakmıştı.Şapşal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm A Mess | • 𝘫𝘪𝘬𝘰𝘰𝘬 •
Fanfic"Soluklandığın boynumu,öptüğün köprücük kemiklerimi tanımadın mı?" ✩ [Tüm hakları saklıdır.] ※ jikook [düzyazı] ©⊀ladysyrinx⊁ for; ⊀mariwium ⊁