Atış 3

735 52 101
                                    

Sonunda bitirdim hiç tekrar okumadan yanlış var mı yok mu bakmadan atıyorum ÇÜNKÜ SONUNDA BİTİRDİM HEYECANLIYIM

İYİ OKUMALAR

Gelişi üzerinden üç ay geçmişti. Ardından tek kelime dahi konuşmamıştık. Hala seviyor olduğunu söylemişti ve bunu duymak için bir yılı aşkın süredir bekleyen ben şimdi elim kolum bağlı oturmak zorundaydım. Harekette bulunamamanın üzerimde yarattığı baskı ve çaresizlik sinire dönüşüyor, etrafımdaki herkesi azarlıyor, maçlarda kart yemeden çıkmıyordum. Fabián'ın düzgün oynamam yönündeki tavsiyeleri uyarılara, uyarıları tehdite dönmeye başlamıştı. Pablo, Feris ve Saner üç bir yandan ellerinden geldiğince destek oluyor, sakinleştirmeye çalışıyorlardı zira onlar olmasaydı sezon sonuna kadar cezalı duruma düşürecek bir kart yemem işten bile değildi ancak hiçbir şey, hiç kimse kalıcı bir çözüm bulmama yardımcı olamıyordu. Çözümüm 1500 kilometre uzaklıktaydı, bir ay sonra gelecekti.

"Sevgilinle ilk maçına çıkacaksın. Ne hissediyorsun?"

"Maçla ilgilensenize siz." Az sonra Pablo'nun takımıyla çıkacağımız maçın bir aydır düzenli olarak dalgasını geçiyorlardı.

Raúl'u omzuyla dürttü Jose. "İlk maçları mı sence?"

Giymekte olduğum kramponu sinirle bacağına fırlattım Jose'nin. "Geri ver onu."

Sakin sakin, biraz da korkarak yaklaşıp uzattı istediğimi. "Cidden ama, ne hissediyorsun?"

Milyonlarca insanın izleyeceği bir maç olacağından, gözlerin özellikle ikimiz üzerinde olacağını bildiğimden, Pablo'nun nasıl bir tutum sergileyeceğini az çok tahmin etsem de emin olamayışımdan fazlasıyla heyecanlı olduğumu söyleyip dalga konularına yeni bir tane eklemek istemediğim için omuz silktim. "İşimizi yapıp oyunumuzu oynayacağız. Bir şey hissetmiyorum." İstediğini alamamış gibi sarkıttığı dudağıyla uzaklaştı.

Pamir geldi yanıma bu sefer. "Gerçekten heyecanlı değil misin lan?"

"Tabii ki heyecanlıyım. Formalite icabı da olsa sevgilim sonuçta." Günün erken saatlerini birlikte geçirmiş, kahvaltımızı birlikte yapmıştık. Onun da yerinde duramıyor oluşu daha çok heyecanlanmama neden olmuştu.

"İkinizin de iyi oynaması şart, biliyorsunuz değil mi?"

Düşünceyle yere bakmayı bırakıp kafa salladım. "Maalesef biliyorum." Kramponlarımın ipleriyle işimi bitirince tam olarak ona döndüm. "Merak etme, konuştuk biz bunları. Normalden tek fark bu maçta kart yememeye çalışmam olacak."

"Bu sefer sevgilin sahada diye yumuşadığını düşünebilirler ama. Oyun ruhun nerede falan derlerse..."

"Desinler. Laf atacak yer arıyorlar zaten. Sabır da bir yere kadar."

Gururlu bir gülümseme yayıldı yüzüne, omzuma vurdu içtenlikle. "Zaten ligin son maçı. Buraya kadar gayet iyi oynadınız, sahada ne olursa olsun kimse laf edemez." Kuruyan dudağımı ısırdım kararsızlıkla. Şampiyonluğumuz, Jose'nin üst lige, özellikle mevkisine iyice alışmasının getirdiği gollerle birkaç hafta önce belli olmuştu, takımda bunun getirdiği, bendeyse, bugün oynanacak son maçlarda 6 asist birden yapmayı düşünen olmadığı takdirde, sezonun asist kralı olmanın getirdiği rahatlık vardı.

Fabián şampiyonun kim olduğunu göstermemiz yönündeki son konuşmalarını yaptı zil çalmadan önce. "Lig maçlarını çok özleyeceksiniz, ona göre oynayın." Önümüzdeki aylarda lig maçlarının olmayacağını yeni fark etmiş ve bunun gazına gelmiş gibi yerlerinde sekmeye başladı oyuncular. Adrenalin parmak uçlarımdan başlayıp tüm vücudumu seyahat ederken derin bir nefes çektim içime. Pamir'in arkasından tünele yöneldim.

PenaltılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin