Atış 4

640 50 128
                                    

Sonunda yazmış olmanın heyecanıyla yazım yanlışı var mı yok mu hiç bakmadan attığım bir bölüm daha abvpxvşhçj

İyi okumalar gençler

"Duyduğuma göre dünyanın en iyi teknik direktörü buradaymış. Siz misiniz?"

"Oflaz?" Yüzümü dahi görmeden sevinç nidası atmasıyla dönüp kucaklaması bir olmuştu.

"Bir daha gitmek istemiyorum," dedim boğuk sesimle, dolan gözlerimi saklamak adına yüzümü omzuna gömerken.

"Bir daha gitmeni istemiyorum," diye karşılık verdi beklemeden. "Dönüşünü dört gözle bekledim. Kızımın mezun olup bir an önce eve dönmesini bile bu kadar sabırsızlıkla beklememiştim."

"Hadi ama, Fabián. Her maçı takip ettim, gayet iyiydiniz."

"José bu sezon alışmasaydı çok zorluk çekerdik."

"Cidden, José'yle birlikte oynasak nasıl olur, merak ediyorum." Konuşmaya devam ederken koluna girdiğim Fabián bir hedefi varmış gibi ilerliyordu. Soyunma odasının önüne yaklaşınca içeriden ses geldiğini fark ettim. Kaşlarımı çattım. "Çocuklar burada mı?" Kafasını salladı yüzündeki kocaman gülümsemesiyle. "Neden?"

"Tatile geç çıkacaklar. Bu son antrenman zaten." Hala şaşkın şaşkın yüzüne bakınca sırtımdan itti. "Girsene. Tepkilerini merak ediyorum."

Biraz sonunda dönmüş olmanın getirdiği mutluluk ve heyecanla biraz da değişen şeylerin yarattığı gerginlikle açtım kapıyı. Gürültü sebebiyle kimsenin kapı sesine dönüp bakmamış olmasından istifade ortada duran sandalyeye yürüdüm. Beklemeden üstüne çıkıp ellerimi birbirlerine iki kere vurarak dikkatlerini çektim. "Millet, dinleyin bakayım! Bu son antrenmanınız olacak bu yüzden sezon arasına girmeden bütün enerjinizi, olumlu olumsuz her şeyin sinirini ve stresini o sahada bırakıp güzelinden bir tatile çıkmanızı istiyorum. Sonrasında yeniden şarj olmuş şekilde buraya dönüyorsunuz, anlaşıldı mı?"

Başta yüzüme hayretle baksalar da sonrasında heyecanla, gururla, rahatlamayla ve sevinçle aydınlandı suratları. Alkışlama, tezahürat yapmaya başladılar. Gösterisini bitirmiş, övgüleri toplayan bir şovmen edasıyla bir elimi yan tarafa açarak eğildim.

"İn lan aşağı, it herif," diyen tanıdık ses yaka paça indirdi sandalyeden. Sinirine karşın hasretle sarıldı Pamir. "Niye söylemiyorsun lan geleceğini?"

"Sürpriz olsun dedim. Ama burada olduğunuzu bilmiyordum. Evine gelecektim." Diğer oyuncular yanıma gelip aramıza girmeden önce kafama vurmaya çalıştı ancak havada uçuşan karşılamalar ve sorular arasında kayboldu eli.

Çok geçmeden sorular Feza ve benim hakkımda olmaya başlamıştı. "Eski sevgilinle maça çıkacak olman garip hissettirmiyor mu hiç?" diye bir soruyla başladı arkası kesilmeyen sorular.

"Şahsen ben eski sevgilimi yeniden görmemek için şehir değiştiriyorum."

"Katılıyorum. Özellikle aşık olduysam. Atlatmak kolay olmuyor."

"Aşık olmuş muydunuz ki?"

Ağzını olabildiğine açıp parmağını kaldırdı Raúl şaşkınlıkla. "Daha önemli bir soru. Hala aşık mısın?"

Gözlerimi devirip etrafta gezdirdim bakışlarımı. Feza yakınlarda ise soruları duyması ve rahatsız olması işten bile değildi. "Bu kadar merak ediyorsanız Feza'nın olmadığı bir ortamda sorun, olur mu?" dedim kıstığım sesimle.

"Feza zaten ortamda değil," diye karşılık verdi Raúl. Kafamı olabildiğince kaldırıp soyunma odasına bakındım. Meraklı ifademle ona dönünce "Sahaya çıktı," dedi.

PenaltılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin