Bölüm 5
*Bu his unutulmuşluklarımdı...*Hayat... Ne garip şey değil mi? Seni zirveye çıkarır , kendini yenilmez hissedersin ama bir anda kendini o zirveden aşağıya çakılırken bulursun. Hani derler ya ne oldum değil ne olacağım diyeceksin. O söz gerçekten o kadar haklı ki.
Bu dünyada ne olduğunu değil ne olacağım diye düşüneceksin. Bunların en somut örneği ise şu an kim olduğunu bile yeni hatırladığım o adam ile aynı evde ve şu an bunu bile umursayamayacağım bir halde yatağımda cenin pozisyonunda yatmış boş gözlerle pencereyi seyreden ben.
Hâlbuki sabah evden görev heyecanı ile hoplaya zıplaya çıkmıştım. Şimdi ise hayatımın en zor gecesini , pardon hatırladıklarımdan sonra en zor ikinci gecemi , geçiriyorum.
"Feyza'm... Sıcak bir şeyler içer misin?"
Kutay Alaz Kaymaz... Kim bilebilirdi ki yanına ajan olarak girdiğim bu adamın benim bir zamanlar kahramanım , ilk aşkım olduğunu?
3 yaşındaydım Alaz ile tanıştığımda. Yarım yamalak hatırlıyorum öz annemin beni Berna annemin kucağına bıraktığını. Hissetmiştim belki de öz annemin bir daha hiç gelmeyeceğini o yüzden çok ağlamıştım. Alaz bir elinde çilekli şeker bir elinde ayıcıkla yanıma gelmiş , gülmem için saatlerce şebeklik yapmıştı.
O gün benim en güzel günlerimden biriydi.
Anılarımızın çoğu hâlâ kafamda silik silik ama onun bendeki yerini yüreğimin en içinde hissediyorum.
Sonra hatırladığım şey ise o berbat gün.
Benim annemden , babamdan , kardeşimden , ilk aşkımdan koparılışım. En kötüsü hayattan koparılışım... Sadece 9 yaşındaydım... 9...
Belki unutmasaydım yaşananları , bu kadar ağır gelmezdi. Ama yaşadığım o dehşet şeylerin aklıma bir bir düşmesi o kadar ağır gelmişti ki... Nasıl yaşayacaktım ben? Nasıl üstesinden gelecektim? Bu sefer bir çilekli şeker beni iyileştirebilir miydi?
"Güzelim artık konuşsan. Lütfen..."
Sesi o kadar çaresiz , o kadar acı dolu çıkıyordu ki... Ama benim ağzımı açmaya gücüm yoktu...
"Bak korkuyorum. Tek kelime... Tek kelime bile yeter."
Sesindeki çaresizlik benim yüreğimi biraz daha yakarken kendimi zorlayarak konuştum.
"Hayır..."
Sesim var ile yok arasındaydı. Duyduğundan bile emin değildim. Ama o burukça gülümseyerek yatağa oturdu ve eğilerek saçlarıma bir öpücük kondurdu.
"Teşekkür ederim güzelim... Teşekkür ederim..."
Bir kaç dakika sessizce öylece durduk. Sessizliği bozan yine Alaz'ın sesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efulim (Koruma Serisi - 1)
Action"Neden hayatıma bu kadar geciktin , Efulim ?" Dünya'nın dört bir yanına tüm Dünya'dan gizlenmiş ÖAK , AÖA gibi askeri birimler tam 10 yıl önce ilk çocuk öğrenci alımlarını yapmıştı. Bir süre dikkatlerini çeken bir çok çocuğu yakından takip edip aral...