Selam evet ben geldimmm şaşırdınız uzun süre bekletmememe dimi zhfjdjd. Aslında aklımda hiçbir fikir yok sadece bölüm notu almışım ve nasıl bağlayacağım bilmiyorum ama olsun. Şimdi bölüm içinde üç ay diyeceğim çünkü bir ay sonraki şeyi yazıyorum kısaca taekookdan sonra yoonmine geçince taekookun beraber olmasının ardından bir ay atlamış oluyor anlamayan olursa diye söyledim neyse daha fazla çene çalmadan bölüme geçelim oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın~~~
___________
Etraf sabahın ilk ışıklarıyla kızıla boyanmıştı. Cehennem prensi yanında yatan küçük bedeni tüm gece boyunca dikkatlice izlemiş ve hâla da izlemeye devam ediyordu. O çok masumdu sırf planları için onu kullanması ne kadar doğruydu hiç bilmiyordu.
Kadehi alma hevesi gözlerini o kadar karartmıştı ki, herkesi feda edebilecek durumdaydı. Bu yüzden yanında yatan sadece birkaç aydır tanıdığı çocuğu hiç düşünmeden harcayabilirdi. Yada o öyle olduğunu sanıyordu.
Yatakta doğrularak gece giymeden uyuduğu boxerini üzerine geçirerek odada dolaşmaya, yatakta yatan çocuğu uyandırmadan odasını en ince ayrıntısına kadar incelemeye başlamıştı.
Sabahın ilk ışıkları olduğu için uyanmayacağını umuyordu. Çünkü gece zevkli ama bir o kadarda yorucu zamanlar geçirmişlerdi. Jungkook uyuduğunda saat sabahın dördüne geliyordu.
Saatlerce aramasına rağmen çocuğun odasında hiçbir şey bulamamıştı. Zaman lazımdı, ne kadar uzun sürse bile o kadehi bulacaktı. Bulmalıydı gerekirse en yakın arkadaşından yardım alacaktı.
_____
Jimin, şu son üç aydır her sabah Yoongi'nin göğsünde, uyanmaktan memnundu. Sabahları hafifçe belini okşayan ellerin dokunuşlarına ve kulağına mırıldanılan hafif melodili şarkıya uyanıyordu.
Durumdan şikayetçi değildi sevgilisinin kollarındaydı ve daha fazlasını istemezdi. İlk defa Yoongi'den önce uyanmıştı. Gece onlar için de uzun ve yorucu geçmişti.
Jimin'in geceyi en net şekilde hatırlamasına sebep olan arkasındaki ağrıdan başka bir şey değildi.
Sevgilisinin vücudunu o uyanana kadar dikkatlice incelemeye ve her bir noktasını ezberleme çalışıyordu.
Uslu durmaya niyeti yoktu, şu ana kadar da olmamıştı. Üzerlerinde örtü olmadığı gözleri sevgilisinin organına kaymıştı. Dokunsa, yada herhangi bir şey yapsa ne olurdu? Cevabı zaten çok basitti, ceza alırdı fakat bu umurunda bile değildi. Yatakta biraz aşağıya kayarak kafasının sevgilisinin organının tam hizasına gelmesini sağladı.
Dikkatini çektiği için bir süre baktı. Onun her zerresini bilmek, ezberlemek istedi. Tüm vücudunu uzun süre ezberleyene kadar izledi. Sonra vücuduna dokunmak istedi. Tadına bakmak, o harika vücudu hissetmek.
Normal zamanda bile utanacağı bir şeyi yapmaya koyuldu, yüzünün hizasında olan organa yaklaşıp başını diliyle ıslattı.
Sevgilisinin, uykusu derin olsa bile bu davranaşına dayanamayacağını beraber oldukları süre boyunca sadece dokunmasıyla bile uyanmasından çok iyi anlayabiliyordu.
Tahmin ettiği gibi de oldu, Yoongi organında olan ıslaklığı hisseder hissetmez gözlerini açıp Jimin'e bakmıştı. Küçük olan büyüğünün organının başını ağzına almıştı, küçük dil darbeleri atıyordu.
Büyük olan küçüğünün bu davranışına istemsiz bir şekilde inlemiş ve elini saçlarına atmıştı. Saçındaki eli hisseden Jimin kıkırdamış ve ağzındaki organı diliyle ezip büyük olanı inletmişti. Yoongi bu harekete karşı inlemesini bastıramamıştı. "Ahh~ minik bebeğim gece doymadı mı yoksa?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAINFUL | °Taekook (+18)
FanfictionJungkook karanlık ile aydınlık arasındaydı ve birini seçmek zorundaydı. Hangisini seçerse seçsin acı çekecekti. ••• "Ağlama meleğim... Yanaklarından süzülen damlalarda açan acı çiçekleri en büyük kâbusumun temelini inşa ediyor." Başlangıç: 18/12/202...