PAINFUL | °Taekook (+18)

°14

Uwaaaağ 1000 okunma olmuş hepinize çok çok çok çok çokkk teşekkür ederimmmm 🎊🎉🎊🎉🥳🥳

Yazarken aklımdan bile geçmiyordu zaten eğlencesine yazıyorum ama 1000 okunma olmasına çok sevindim gördüğümde evin içinde zıpladım şoka girdim ve hemen bölümü bitirip atmak istedim yazım yanlışlarım için şimdiden özür dilerim

Medyadaki şarkı bölüme tam uydu ve bu versiyonunu daha çok seviyorum o yüzden Yoongi fmv koydum.

İyi okumalar ❤️❤️

＿＿＿＿＿

Jungkook'un geri dönmesinin üzerinden beş gün geçmişti ve ne olursa olsun Taehyung ile görüşmeyi tamamen reddediyordu. Taehyung ona zarar vermişti, duygularıyla oynamıştı, yalan söylemişti ve en önemlisi onu kullanmıştı. Böyle bir şeyden sonra onunla nasıl görüşebilir, onu nasıl affedebilirdi ki?

Bir anda çok yanlış bir şekilde aslında hayatının bir kısmının, hatta neredeyse tamamının yalan olduğunu öğrenmiş ve hiçbir şekilde bilgisi olmayan bir şey yüzünden sevdiği adam tarafından yaptırılan işkenceye maruz kalmıştı. Bedenindeki her bir iz ona cehennemin en alt katında, onlarca hatta belki de yüzlerce derece sıcaklıkta çektiği işkenceleri aklına geliyordu. Olanları hatırlamamak için aynanın karşısına bile geçip bakmıyordu artık. Çünkü nereye bakarsa baksın orada bir iz vardı ve orada yaşadıklarını hatırlatarak aklının iyice karışmasına sebep oluyordu.

Birkaç ay önce Taehyung ile kusursuz denemeyecek bile olsa güzel bir ilişkileri vardı fakat her şey mahvolmuştu. Olanları baştan aşağı düşündükten sonra aklında durmadan yankılanan tek bir kelime oluyordu, 'meleğim'. Şeytan ona meleğim demişti ve bu sık sık yaşadıgı bir durum değildi. Ah cidden kimi kandırıyordu ki? Şu son aylarda yaşadığı hiçbir şey normal değildi. İlahi bir varlık olduğu gerçeğini öğrenmek herkes için kolay bir şey değildi, ama zaten kimsenin böyle bir şeyi öğrendiğine şahit olmamıştı.

Ailesinin bu gerçeği ondan gizlemesi git gide daha fazla kalbini kırıyor ve sinirlendiriyordu. Kim oğluna onun bir melek oldiğunu söylemezdi ki? Eh Tabi peşine düşebilecek şeytan ve iblislerden de haberdar olup hayatını zehir etmesini istemiyorsa söylememesi düşününce mantıklıydı, fakat bu ailesine kırgın olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Günlerdir düşündüğü şeylerden sonra kalbi birçok kişiye kırılmıştı ama onu paramparça eden tek kişi Taehyung'du.

Jungkook'u düşüncelerinden çekip çıkaran şey alt kattaki kapı çalma sesiydi. Birisinin gelmesini beklemiyordu, hatta bunu istemiyordu fakat önemli bir şeyse ve kapıyı açmazsa yaşayacağı pişmanlığın farkındaydı. Odasından ağır adımlarla çıkarak merdivenlere yönelmiş ve alt kata inmişti. Birbirinden alakasız fakat hoş duran tablolarla kaplı koridordan geçerek kapıya varmıştı.

Kapıda kim veya kendi durumunda ne olduğunu bilmiyordu, kapı deliğinden baksa ögrenbilirdi belki fakat hayır öğrendikten sonra açmazsa işler daha kötüye gidebilirdi, bu yüzden bir saniye daha düşünmeden kapıyı açtı.

Melek, iblis, peri veya büyücü gibi doğa üstü bir varlık görmeyi beklesede karşısında sevimli mi sevimli minik daha en fazla altı haftalık bir yavru kedi duruyordu ve boynuna kurdele takılıp sarılarak küçültülüp bu kurdeleye iliştirilmiş bir not vardı. Yavaşça uzanıp notu eline alarak onu uzaktan izleyen Taehyung'dan habersiz notu okumaya başladı.

Yolda buldum annesi kayıptı seninle bir bakıma aynı kaderi paylaşıyor birbirinize güzel arkadaşlık edersiniz. Ve ben özür dilerim Jungkook ... Her şey için...
-KT