VIII

130 19 53
                                    

VII: Biz seni sen bizi görmedin
___________________________________

Demir çubuğun üstündeki kanları ve deriyi gördüm. Acıdan gözlerim kapandı, yavaşça kendimi teslim ettim.

Taehyung'dan:

Sınıftan çıkıp koridorun sonuna ilerledim, sesler geliyordu iyice yaklaştım ve yerde yatan Jennie'yi gördüm. Beni farkeden Jungkook "Oo bakın kimler gelmiş." dedi, sesi çok yüksek çıkıyordu ve bu beni rahatsız ediyordu.

Sessizlik en sevdiğim şeydi bu yüzden aradan sırada herşeyden uzaklaşmak için gece okula geliyordum ama bugün okula gelirken yolda yüksek sesle konuşan Jimin ve Namjoon'u duymuştum. Okula gizlice girmekten falan bahsediyorlardı, yanlarına yaklaştım, "Sizde mi okula gidiyorsunuz?" diye sordum ve ellerimi cebime koydum. "Bu seni hiç ilgilendirmez Tae." diyen Jimin'e baktım yüzünden kaygılı olduğu anlaşılıyordu. Peki anlamında başımı salladım ve bir iki adım önden yürümeye başladım.

Birkaç dakika sonra bir ara sokağa girdim ve uzaktan onları seyretmeye başladım. Tahmin ettiğim gibi duvardan atlayıp anaokulu girişini kullandılar, hızla onlara yetiştim. "Biliyordum." dememle korktular, "Neyi biliyordun?"

"Okula geleceğinizi."

"Bak Taehyung sen bizi görmedin biz seni, hadi işine git." diyen Namjoon kapıdan içeri girdi.

"Anahtarı verin bende ilerleyen saatlerde geleceğim." dedim, şartım buydu. Böylece kapana kısılacaklardı, Namjoon itiraz etsede Jimin anahtarı bana verdi, "Kimseye söyleme." dedi ve okulun içine ilerleyip gözden kayboldular. İşte ondan sonra bir daha görmedim ta ki bu ana kadar.

"Ona ne yapacaksınız?" diye sordum, aldığım cevap sinir bozucu bir gülümsemeydi.

"Cevap ver!"

"Senin sesin çıkıyor muydu?" diye sordu Jungkook, yakasından tutup duvara yapıştırdım. Yanıma gelen Namjoon'un kolunu arkada yakaladım ve ters döndürdüm. Acıyla bağırdı, "Yeter bu kadar." dedim ve ekledim:
"Hepinizi dövmek istemem."

Jungkook yerden kalktı ve masaya oturdu. Lisa Jennie'nin yanındaydı ve beline baskı uyguluyordu, büyük ihtimalle belinden yaralanmıştı. "Hiç düşünmedin mi Tae? Seojun'un ölümüne sebep olan, kibirli, herkesi her fırsatta aşağılayan Jennie'yi mi koruyacaksın?" diye sordu ve güldü. Bir anda ciddi bir ifade takındı: "Komiksin."

"Bunların hepsi onları tuzağa düşürmek için bir sebep değil."

"Ben yöneticiyim, Namjoon, Jimin ve Lisa piyonlar. Birazdan senden de kurtulacağım için anlatacağım şeylerin manası yok." dedi ve ellerini birleştirdi.

"Jimin ve Namjoon'u tehdit ediyorum, Lisa bana aşık olduğunu sanan bir saf. Aslında ben çok zenginim ve bu yüzden burada olanlar asla üstüme kalmayacak. Rosé ile anaokulundan beri tanışıyoruz, bana karşı nazik biriydi ama Jennie onu çok değiştirdi. Hepsi Jennie'nin suçu. Jisoo umurumda değil çünkü o arkadaşlarını satan aptal bir sürtükten başka birşey değil."

"Neden bu kadar Jennie'den nefret ediyorsun?"

"Çünkü benim herşeyimi elimden aldı. Arkadaşlarımı, popülerliğimi, derslerdeki başarılarımı. Birde üstüne Seojun'un ölümüne neden oldu, o iyi biriydi. Sanırım bu bir saplantı ama evet Jennie yok olsun istiyorum."

"Yalan söylüyorsun, daha başka şeyler var." dedim, o sırada Lisa Jimin, Namjoon bize bakıyordu. Jungkook'un bu kadar açık konuşması onları rahatsız etmişti. "Peki sen Lisa?" diye sordum. Jennie'nin beline bastırdığı bez parçasını çekti ve ayağa kalktı.

"Herkes birşeyler itiraf ediyorsa bende edeyim. Jungkook'u ben gaza getirdim, herşeyi ben ayarladım. Asıl salak sensin Jungkook, Jennie ile sorunu olan benim çünkü onun buraya gelmesiyle herşey değişti. O imkansız gibi görünüyor ama hiç öyle değil. Ondan nefret ediyorum çünkü babası beni taciz etti, bende ona evlat acısı yaşatmak istiyorum bu yüzden senin paranı kullanıyorum Jungkook." dedi ve Jungkook'un yanına yaklaştı.

"Yakışıklı olman bir şeyi değiştirmiyor sadece bir piyonsun." deyip beline sakladığı bıçakla boğazını kesti. Fışkıran kanlar, boğuk çıkan sesiyle ve Jungkook'un acıyla yere yığılması bir oldu. Hâlâ kanlı bıçakla Jungkook'a bakan Lisa'ya yaklaştım "Sen delirmişsin." deyip bayılması için yumruğumu suratına geçirdim.

Şimdi Namjoon ve Jimin'den kurtulmalıydım. Kapının önünden çekildiler "Biz seni sen bizi görmedin." dedi Namjoon ve Jungkook'un cebinden anahtarı aldı. Demek ki iki anahtar vardı, hızla konferans salonundan çıktılar.

Jennie'yi kucağıma aldım ve onu revire indirdim. Revir giriş katta olduğu için inmem gerek bir sürü merdiven vardı, birkaç kere düşme tehlikesi geçirsemde sağ salim gelmiştim. Dolaptan oksijenli su ararken gelen sesi duydum, koridora baktım. Lisa elinde bıçakla buraya geliyordu, odadan çıktım. "Siktir git Lisa."

"Jennie ölmeden asla." dedi ve üstüme koştu. "Okulda bizden başka biri var ve sen hâlâ bize düşmansın." deyip kolunu tutup büktüm. "Umurumda değil."

"Bunu sen istedin."

---

Lisa'yı konferans salonuna götürüp bağlamıştım, eğerki kaçmamız gerekirse ve polisler gelirse direkt katili bulabileceklerdi. Hızla aşağı indim, revirin kapısını araladım Jennie yoktu.

Belime dayanan bıçağı hissettim, "Jennie nerede?" diye sordu, bu Rosé'ydi.

"Sakin ol ilk önce o bıçağı indir." dedim ve ellerimi havaya kaldırdım. Bıçağı yere attı ve sandalyeye oturdu, "Artık dayanamıyorum." dedi ve ağlamaya başladı.

Olanları hızlıca anlattım bunlarla vakit kaybedemezdim. "2. koridora gitmeliyiz." diyen Rosé'yi başımla onayladım. Bir an önce gitmeliydik yoksa her şey için geç olabilirdi.

Jennie'den:

Uyandığımda ilk gördüğüm yüz Jisoo'ydu. Jisoo'nun yüzü tertemizdi ve giysileri yeniydi. Herhalde öldüm diye düşündüm, yanıma geldi. Bu rüya olamayacak kadar gerçekti.

"İyi dayandın." dedi ve fotoğrafımı çektiktrn sonra telefonu bıraktı. "Neler oluyor Jisoo?"
"Sen salak mısın Jen?" diye sordu ve güldü:

"Herşeyi ben planladım, Lisa'nın buraya gelmesi süpriz oldu ama işime yaradı. Şimdi onlarda ölecek, tıpkı senin gibi."

Hi görls,
B

ölüm geç geldiği için üzgünüm ama gerçekten aklıma bir şey gelmedi.
Neyse umarım beğenirsiniz 💕

Tahminler=

A Night At The School//✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin