A Night At The School//✔

X

(Final) X: siyah gül.
___________________________________

"Komiserim içeride iki ceset var." diyen polis memuru elindeki belgeleri komiserine uzattı. "Anlaşıldı, olay yeri inceleme ekibi ne zaman gelecek?"

"Büyük ihtimal bir saat içinde gelirler Komiserim."

"Okulu kapatın, ilk incelemeyi ben yapacağım. Burası olay yeri ve hiçbir delilin karartılmasını istemem."

"Peki efendim." diyen polis oradan uzaklaştı.

Komiser Sehun okula girdi ve not defterine gördüğü şeyleri yazmaya başladı; "Giriş kattaki duvarlardaki kan izleri ve kan göleti. Kafasına balta saplanmasıyla ölen maktul. Alt katta çıkan yangından dolayı kaybolan deliller? Konferans salonundaki boğazı kesik ceset, kırık camlar." diye not aldıktan sonra birkaç kan örneği aldı ve aşağı kata inmek için merdivenlere doğru ilerledi.

Fener yardımıyla aşağı indikten sonra neredeyse kül olan spor salonunu inceledi. İkinci koridora geçtiğinde durum daha vahimdi. Bütün odalar kül olmuştu, koridorun sonundan ilerledi ve kül izlerini takip etti. Karşısında duran ısıdan dolayı eriyen demir kapıya tekmeyi koydu ve içeri girdi. "Olamaz." dedikten sonra telefonunu çıkarıp memur Samuel'i aradı.
"Üçüncü bir ceset buldum."

---

"Rosé ben ne yaptım!!" diye bağırdı Jennie. Kafasına baltanın saplanmasıyla yere yığılan Daesung'u üstünden atan Rosé Jennie'nin yanına geldi. "Sakin ol, ya o ölecekti ya da ben. Buna mecburdun." diyen Rosé Jennie'ye sımsıkı sarıldı. "Ben birini öldürdüm, nasıl yapabildim bunu?" diye sayıklayan Jennie'ye tokat attı Rosé:

"Yeter Jennie, bizi bu hâle getiren insanlar yüzünden üzülme. Şimdi Tae'yi bulalım ve buradan siktir olup gidelim."

Rosé merdivenlerin oraya doğru gitti ve "Taehyung!" diye seslendi. Buradan yuvarlandığını görmüştü, nereye gitmiş olabilirdi ki? Temkinli bir şekilde aşağıya indi. İkinci koridora yaklaştıkça gelen ışık ve koku nedeniyle bir garip oldu. Bu koku yanık kokusuna benziyordu.

İkinci koridora girdi ve gördüğü şeyle şoke oldu;
Lisa etrafı ateşe vermişti ve Taehyung'u da içeride tutuyordu "Rosé buraya gelme!" diye bağırdı Taehyung.

İkinci defa "Kaçın buradan!!!!" diye bağırmasıyla Rosé arkasına bile bakmadan kaçıp gitti oradan. Hızla giriş kata çıktı ve duvarın dibine çökmüş ağlayan Jennie'yi kolundan tutup dışarı sürükledi; "Hemen kaçmalıyız Jen!"

Rosé aklına gelen şeyle irkildi, baltadaki parmak izini silmeliydi. Hızla anaokulundaki bir sınıfa girip kolonya ve peçete aldı. Daesung'un kafasına saplanan ve derin bir yarığa neden olan baltanın üstünü sildi, kusmamak için direniyordu.

İşi halletikten sonra Jennie'yi kolundan tuttu ve dışarıya sürükledi, yangının kokusu buraya kadar geliyordu. Jennie son kere kan göletinin içinde yatan Daesung'a baktı;
hepsi onun suçuydu.

Anaokulu kısmından geçtiler ve Rosé bahçeye açılan kapıyı sandalyeyle kırdı. Çalan alarm sesi hafiften aydınlanan gökyüzüne karıştı ve Rosé ile Jennie bahçe kapısını Taehyung'un verdiği anahtarla açıp dışarıya çıktı. Saat çok erken olduğu için görünürde kimse yoktu ama alarmın sesine etraftaki apartmanlarda oturanlar cama çıkmıştı. Siren sesi duyuldu ve daha sonra Jennie yere yığıldı.