HEARTBREAK ° jikook

8- Seni Etkileyeceğim

merhabalarrr
çook uzun zaman sonra gelen bölüm şerefine umarım rekor oy ve yorum geliir~

iyi okumalar❤

(zaman kavramlarını lütfen çok fazla önemsemeyin en son pazarteside kaldıysak unutup cumaya atlayabilirim bu yüzden kafanız karışmasınn)

☆

Günün ilk ışıkları yüzüne vururken gözlerini yavaş yavaş aralamıştı. Sakin bir şekilde esneyip, vücudunu oturur pozisyona getirmişti.

Camdan dışarı baktığında havanın gayet güzel olduğunu gördü. Sonbaharda olmalarına rağmen birkaç gündür çok güzel bir bahar havasıyla uyanıyordu Jimin. Sabahlar güzeldi güzel olmasına da, gününün devamı evde istemedigi biri olduğu için pek iyi geçmiyordu. Minhaa bugünle birlikte 2 gündür buradaydı ve gitmeye hiç niyeti yok gibiydi.

Jimin'in sabrını zorlayabildiği kadar zorluyordu son iki gündür.

Jimin, aklına gelen Minhaa ile gözlerini devirmiş ve yataktan kalkmıştı. Bugün haftanın son okul günüydü ve bunun için tanrıya şükür ediyordu.

Banyoya girmeden önce giyeceklerini hazırlamış ve duş almak üzere banyoya girmişti. Gerekenden biraz daha erken uyandığı için banyoda bayağı oyalanmıştı. Sonunda işi bittiğinde beline bir havlu sarıp çıkmıştı banyodan.

Saçlarının ıslaklığını havluyla almış, nemli bir şekilde bırakmıştı. Vücudunu kurulayıp banyoya girmeden önce hazırladığı kıyafetlerini giymeye başlamıştı.

Siyah, bacaklarını tamamen saran dar bir pantolon giymişti. Üstüne beyaz t-shirt ve onun üstüne de sarı, kareli; ekose gömlek giymişti. Gömleğin üstteki üç düğmesini açık bırakarak t-shirt ile birlikte pantolonunun içine sokmuş ve ardından kemerini de takmıştı. Son olarak deri ceketini giyen Jimin, boy aynasından kendine bakmış ve kendini oldukça beğenmişti.

Saçlarına fön makinesiyle istediği şekli vermiş ve hafif sprey sıkmıştı. Ardından siyah beresini takmış ve parfümünü de sıktıktan sonra telefon ve cüzdanını alıp odasından çıkmıştı.

Misafir odasının ve Jungkook'un odasının kapıları açıktı ve Jimin kendine engel olamayarak ikisine de çaktırmadan bakmıştı. Misafir odasındaki yatak hiç bozulmamıştı ama Jungkook'un odasında Minhaa'nın kıyafetleri vardı.

Birlikte yattıklarını düşünmüştü, Jimin. "E tabii birlikte yatarlar nede olsa sevgili onlar." Demişti içindeki kıskançlık duygularıyla birlikte.

Daha fazla oyalanmadan aşağıya inmişti. Direkt mutfağa geçen Jimin, Minhaa ile Jungkook'u kahvaltı yaparken bulmuştu. 'Kahvaltıda başbaşa olmak istemişler demek ki, çok güzel!!' diye geçirmişti içinden.

"Aa, günaydın Jimin, uyandın mı?" Jimin gözlerini devirdi.

"Uyanmamayı yeğlerdim, maalesef uyandım ama sen ben uyanmamışım gibi, burda yokmuşum gibi davran çünkü inan sabah sabah hiç çekilmiyorsun."

Minhaa hem bozulmuş hem de sinirlenmişti. "Bana bak! Sen fazla oluyorsun ama!" Minhaa'nın çemkirmesiyle arkasını dönmüştü, Jimin.

"Minhaa, sana ben yokmuşum gibi davran diyorum çünkü tam olarak az önceki sesini duymamak için. Çekilmiyor, gerçekten çekilmiyor bak. Ne güzel sevgilinle oturmuş kahvaltı ediyorsun, bulaşma bana önüne bak."

Dakikalardır sesini çıkartmayan Jungkook, Jimin'in yaptığı imayla konuşmaya başlamıştı. "Biz sevgili değiliz, Jimin."

Minhaa, Jungkook'un söylediğine sessizce "şimdilik." cevabını verirken Jimin ise, "Aynen, her neyse." demiş ve Minhaa ile tartışırken kendine hazırladığı yarım sandviçi eline alıp önce mutfaktan sonra ise evden çıkmıştı.