HEARTBREAK ° jikook

3- Tanışma

Yn: merhaba canlarım
Desteklerinizi esirgememenizi dört gözle bekliyorum
İkinci kez yayıma koyduğum için en büyük moralim oylar ve yorumlar oluur~

İyi okumalar

****

O günün ardından iki gün geçmişti. Jungkook, Jimin ile zaten konuşmuyordu ama o olay olduktan sonra iletişimi tamamen kesmişti.

Normalde hemşire akşamları gelmiyordu ve jungkook sürüyordu kremi fakat son iki gündür jungkook hemşireyi akşam da çağırıyordu. Jimin hemşireyle arkadaş olma yolunda ilerliyordu çünkü sıkılıyordu artık tek olmaktan. Hemşire Woo, Jimin'e numarasını vermişti ve mesajlaşmaya başlamışlardı. Jimin'in az da olsa kafası dağılıyordu.

Şu anda da sıkılıyordu çünkü akşam olmuştu ve Woo nöbetteydi. Aşağı da inemezdi çünkü Jungkook'un arkadaşları gelecekti ve o odadan çıkmamasını istemişti. Jimin bu davranışlarına kırılıyordu fakat çokta yapacak bir şeyi yoktu. Mecburdu katlanmaya. Telefonunu eline alıp Instagram'da gezdi biraz. Sonra aklına gelen şey ile arama yerine basıp Jungkook'u arattı. Bulduğu hesapla gülümserken evin kapısı çaldı. Jungkook'un arkadaşlarının geldiğini anlayan Jimin, kapıyı sessizce açıp aşağıya doğru baktı. Dört kişi gelmişti. Hepsi güzel giyimli ve zengin oldukları metrelerce öteden anlaşılacak tiplerdi. Jimin, Jungkook'u ilk defa gülümserken görmüştü. Adeta neşe saçan bir çocuk Jungkook'a sarılıp saçını karıştırmıştı ve jungkook sakin bir şekilde gülümseyip geri çekilmişti.

"Ben yapsam sanırım beni öldürür" diye mırıldandı jimin.

Hep birlikte kapıdan ayrılıp içeriye doğru geçmişlerdi. Onlar geçtiğinde Jimin'de yatağına geri dönmüş ve yatar posizyona geçmişti. Aşırı sıkılıyordu.

Yataktan tekrar kalkıp aynanın karşısına geçti. Kendiyle ilgilenebilirdi, en azından sıkıntısı az da olsa geçerdi. Odaya iyice yerleştiği için bakım ürünleri aynanın önünde duruyordu. Kullanacaklarını öne çekmiş ve ardından dolabına ilerlemişti.

Evet, odada kendi kendine kombinler yapacak, giyinecek ve kendini eğlendirecekti.

Jimin giysinin, makyajın, aşkın, rengin cinsiyeti olmadığını düşünüyordu. Ona göre bir erkek yargılanmadan kadınsı kıyafetlerde giyebilirdi. Elbette dozu kendilerine kalmıştı fakat ne kadar abartılırsa abartılsın bu eleştirilecek bir şey değildi Jimin'e göre. Bu yüzden kısıtlı zamanlarda ve miktarlarda yapabildiği alışverişini bunları düşünerek yapıyordu. Şu an elinde tuttuğu kısa, bol ama kot bir şorttu. Şortun paça kısmında ufak ve yatay halinde gökkuşağı geçiyordu. Üstüne her zamanki gibi salaş bir beyaz t-shirt seçmişti.

Eşyaları özenle yatağın üzerine koymuştu. Sonra tekrar aynanın önüne gelmiş ve öne koyduğu malzemelere bakmıştı. Yüzüne her zamanki gibi doğal bir şeyler yapacaktı. Çünkü çok solgun duruyordu ve renklere ihtiyacı vardı.

Yüzünü hallettikten sonra saçlarını sprey ile hafif ıslatmış ve dondurucu sprey sıkıp doğal bir görüntü vermişti.

Saçını ve hafif makyajını halleden Jimin, kıyafetlerini hızlıca değiştirmiş ve bu sefer boy aynasının önüne geçmişti. Şu an oldukça güzel gözüküyordu. Telefonunu alıp birkaç mirror selfie ve selca çekinmişti. Aldığı hakaretlerden dolayı sosyal medyayı hayalet olarak kullanıyordu ve bu yüzden çekindiği fotoğrafları da atmıyordu hiçbir yere.

Ama artık yeni bir hayata başlamıştı ve bundan sonra istediğini yapacaktı.

Şu anlık fotoğraf atma işini erteleyip kapıya doğru yanaştı, kahkaha sesleri geliyordu. Jimin o an her şeyden çok istedi orada olmayı. Grup arkadaşlıkları nasıl olur bilmiyordu bile. Morali bozulmuştu. "off"layıp yatağa oturdu. Yine eline telefonunu alıp vakit öldürmeye başladı.