Hello Stranger | LeeKnow

9. Bölüm

"Lütfen," dedi Hyunjin, Bayan Choi'ye. "Minho ile takımları değiştirelim." Ağlamaklı bir ifadeyle istediği için biraz üzgün hissettim. Birkaç gündür ne zaman Hyunjin ile pratik yapsak, Minho aramıza girip mahvediyordu. Hyunjin de dayanamamıştı artık.

Bayan Choi bir Hyunjin'e, bir de yanında heyecanla bekleyen Minho'ya baktı. Reddedecek gibi olunca Minho hemen lafa girdi.

"Biliyorsunuz, Yoorin ile sevgiliyiz. Bence bizim performansımız daha çok ilgi çeker."

Buna ikna olmaması biraz zor gibiydi. Bir süre düşündükten sonra onaylamıştı Bayan Choi. Böylece üçümüz de rahat bir nefes almıştık.

"Tamam, zaten sizin kimyanız da iyiydi. O zaman birbirinize kendi yerlerinizi öğretirsiniz." demişti Bayan Choi.

Öyle de oldu. Sonraki haftalar çok sıkı çalışmıştık. Gösteri günü geldiğinde heyecandan titriyordum.

Okul bahçesindeki büyük alana bir sahne kurmuşlardı. Önce hazırladığımız buz pateni, sonra dans performanslarını sırayla gösterecektik. Okulun son haftasındaydık ve gösterimizi izlemeye tüm şehir halkı davetliydi.

Patenlerimi giyinmiş beklerken görüş açıma giren kişiyle oturduğum yerden kalktım heyecanla. "DoDo!" diye bağırdığımda göz göze geldik ve aynı anda gülümsedik. Onu ayakta, rahatça yürürken görmek beni o kadar mutlu etmişti ki. Yanıma gelince kollarımı boynuna sardım sıkıca. Onu bu iki ayda birkaç kere daha ziyaret etmiş olsam da son zamanlarda uyumaya ve yemek yemeye bile vakit bulamayacak kadar sıkı çalışmıştım ve haliyle uzun süre görmemiştim.

"Çok güzel olmuşsun, ortak." derken sarılmayı bırakmıştık.

"Sağ ol." dedim gülerek. "Ayağın nasıl?"

"Gayet iyi. Yaz tatilinde bol bol çalışıp eski formuma döneceğim, böylece seneye yine ortalığı yıkabiliriz." dedi ve göz kırptı. Gözlerim kısılana kadar gülümsedim. "Şimdi seyircilerin arasına gidiyorum, sizi izleyeceğim. İyi iş çıkar."

Başımla onayladım. "Şüphen olmasın, şok geçireceksin."

Doyoung giderken yüzümdeki gülümsemeyle iç çekmiştim. Asistanlardan biri gelip hazır olmamızı, birazdan başlayacağımı söyledi.

Odanın diğer köşesinde kafa kafaya vermiş uyuklayan Changbin ve Minho ikilisine bir bakış attım. Kimse onları uyandıracak gibi değildi, bu yüzden ben yapmalıydım. Patenlerden dolayı paytak paytak yürüdüm ve yanlarına gittim. İkisini de hafif sarsarak uyandırdıktan sonra yanlarına oturdum.

Birkaç dakika sonra da pistteki yerlerimizi alıp gösteriye başlamıştık. Yaklaşık on beş dakikalık performanstan sonra pistten ayrılırken, ortalık alkış ve ıslık seslerinden yıkılıyordu.

Pistten inip de patenlerimi çıkardıktan sonra seyircilere baktım. Annem geleceğini söylemişti. Bir dakikalık arayıştan sonra yanında oturan babamla birlikte annemi görünce gözlerim doldu. Babamı yedi aydır görmemiştik ve çok özlemiştim onu. Hemen gidip sarılmak istesem de dans performansına hazırlanmam gerekiyordu. Bana bakıp gülümseyen ve el sallayan ikiliye el sallayarak soyunma odasına döndüm.

Dans performansı yarım saat sonra başlayacaktı, bu yüzden hızlıca üzerimi değiştirip makyajımı sildim. Saçımı ve makyajımı her zamanki gibi kendim yaptığımda zaman neredeyse gelmişti.

Kızlarla birlikte soyunma odasından çıktığımızda, erkeklerin çoktan hazırlandığını ve bizi kapının önünde beklediklerini görmüştük.

"Amma uzun sürdü işiniz." diye söylendi Hyunjin.

Birlikte, okulun bizim için bahçede kurduğu sahneye doğru yürümeye başladık. Minho yanıma gelip elimi tutunca elini sıktım. Kıyafetlerimiz uyumluydu. Üç takım olarak ayrı ayrı performanslar sergileyecektik. Sonra Minho ve benim kısmım vardı, ondan sonra da tüm ekip birlikte son şarkıda dans edecekti.