4. Bölüm

4.6K 416 778
                                        

Eğik yazılar İngilizce konuşmalar olacak, iyi okumalar 💕

Bahçede toplanmış olan kalabalığa doğru ilerledim. Acilen mesaj atarak toplanmamızı istemişlerdi. Buz patenciler bir yanda, dansçılar bir yandaydı ve aralarında gözle görülebilir bir mesafe bırakmışlardı. Haena beni görünce elini sallayarak yerini belli etmişti. Yanına gittiğimde diğer kızlar gözlerini devirmiş ve bir adım uzaklaşmışlardı.

"Aman dikkatli olun. Hastalık bulaştırırım size." dedim alayla. Beni duymazdan gelerek cevap vermediler.

"Aranızın bozuk olmasına gerçekten üzülüyorum." demişti Haena elimi tutarken. Omuz silktim.

"Zerre umurumda değiller."

Geçen haftaki arı felaketinden sonra annem yine okulu basmış ve terör estirmişti. Dolabıma birinin bilerek koyduğu çok açıktı. Bana ait olmayan kartondan, küçük, boş bir kutu çıkmıştı dolaptan. Muhtemelen birisi o kutuya arıları koymuştu ve ben kutunun içinde ne olduğunu merak edip açtığımda arılar bana saldıracaktı. Ama nasıl olduysa arılar kutudan kaçmayı başarmıştı. Kimin koyduğunu ise hâlâ bulamamışlardı.

Bir asistan, binanın merdivenlerine çıkarak susmamızı işaret etti. "Arkadaşlar, şimdi duyuracağım şeyi bizzat bölüm başkanlarınız planladı. İtirazlarınızı onlara iletirsiniz." dediğinde iç çekerek yine ne olduğunu düşündüm.

"Eğitmenlerinizden duyduğumuza göre hâlâ aranız iyi değilmiş. O yüzden sizi bir takım haline getirmek için etkinlikler düzenlendi. İlk etkinliğimiz de bahçedeki çöpleri toplamak. Şuradan poşet ve eldiven alıp başlayabilirsiniz. Bahçe tamamen temizlenmeden giden olursa takımdan atılacak ve 100 puanı kesilecek."

Elimi alnıma vurduğum esnada herkes yakınmaya başlamıştı.

"Çöp toplarken nasıl bir takım olabiliriz acaba?!" diye bağırdı bizim bölümden bir kız.

"Orası size kalmış. Bay Moon dedi ki; bahçeyi bok götürüyor, bir işe yarasınlar."

Kurucunun adını duyunca oflayıp poşetlerin yanına gittim. Çöp poşeti ve bir çift eldiven aldıktan sonra diğerleri gibi bahçede dolaşarak yerdeki çöpleri toplamaya başlamıştım.

Ne kadar geçtiğini bilmiyorum, çöpleri toplamaya çok odaklanmıştım. Birden burnumun dibine giren el ve tuttuğu siyah, büyük böcekle çığlık atıp geriye kaçtım. Tabi elim ayağıma dolandığı için yere düşmüş ve poşete topladığım tüm çöpler yere dökülmüştü.

Elimi kalbime koyarken sinirle kimin böceği bana uzattığına baktım. Minho'nun şaşkın ve masum bakışlarını görünce, "Ne yapıyorsun ya?!" diye bağırdım kendimi tutamayarak. "Ölüyordum korkudan."

"Bütün hayvanların güzel olduğunu söylemiştin. Sana göstermek istedim."

Kötü bir niyeti olmadığı için sinirim hemen geçmişti. Bazen erkekler, kızlar böceklerden korktuğu için, üzerimize falan atıyordu gıcıklık olsun diye. Yine öyle bir şey sanmıştım.

"Tamam güzeller ama ben korkuyorum onlardan. Bana çok yaklaştırma." diyerek ayağa kalktım ve üzerimi silkeledim.

"Yalan söylemişsin. Güzel gelmiyor sana, sen de diğerleri gibisin." Kaşlarını çatmıştı. Söylediklerinde ciddi olduğunu fark edince iç çektim. Çocuk gibi davranıyordu.

"Minho, hakkımda istediğini düşünebilirsin. Ama sana bir tavsiye vereyim, insanları kalıplara sokmamalısın. Onları dışarıdan gördüğün kadarıyla tanıyorsun." dedikten sonra eğilerek yere dökülen çöpleri toplamaya başladım.

Hello Stranger | LeeKnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin