Bölüm 3 🌻

2.5K 138 22
                                    

Serkan'dan

Eda hanımın attığı konuma gelmiştim, ama burası bir iş kadını için çok sıcak gelmişti... Bahçe kapısını açıp içeri girdim, sanırım çiçekleri çok seviyor, acaba çiçek almasa mıydım? Mavi için de bir oyuncak almıştım. Çok mu belli ediyorum acaba? Neyse... Diyip kapıyı çaldı.

Ayfer Gamze ve Caner evde değildi, bir davete gitmişlerdi. Eda ve Mavi evde yalnızdı. Kapı çaldı, mavi uyuduğu için Eda hızlıca kapıyı açtı.

E:Hoşgeldiniz Serkan Bey...

S:Hoşbuldum, şey bu arada, bey demeseniz. En azından şirket dışında. Şey bu çiçekler de sizin...

E: ya, teşekkür ederim hiç gerek yoktu, gülleri de çok severim... sizde bana adımla hitap edebilirsiniz. Yanlız, şöyle bir şey var. Mavi uyuyor, isterseniz ben bir kahve yapıyim, biz kahveleri içene kadar o uyanır.

S:Tamam benim için sıkıntı yok. Dedi ve içeri geçti... Kahve yapmak için mutfağa gittim. Elim ayağım titriyor nedense. Derken Mavi ağlamaya başladı, kahveyi yapamadan onun yanına gittim. Serkan da arkamdan geldi.

E: Mavisi, teyzecim bak kim geldi...

S:Merhaba Mavi ben Serkan. Mavi Serkan'ın kucağına gitmek istedi. Garip geldi çünkü yabancıları hiç sevmezdi

E: Aa, Mavi? Sevdin mi Serkan'ı?

S:Niye bu kadar şaşırdın ki?

E: Mavi yabancıları pek sevmez de, yani hemen onlara gitmek istemez. O yüzden şaşırdım.

S: Ama ben artık yabancı değilim... Serkan derin derin gözlerime bakmaya başladı, ben ise gözlerimi kaçırdım. Şöyle devam etti;
S: hani tanıştık ya, o-onun için söyledim.

E:anladım. Mavi de uyandığına göre, siz aşağıya inin, ben kahvelerimizi yapmaya devam ediyim.

S: Tamam, hadi Mavi aşağı inelim. Sana bir şey aldım ben...

Ben önden, Serkan ve Mavi arkamdan geldi... Salon ve mutfak arasındaki duvar cam olduğu için içerisini görebiliyordum. Serkan Mavi'yi çok sevmişti... Mavi de Serkan'ı. Serkan ona aldığı oyuncağı verdi. Mavi'nin en sevdiği şey kediydi, kedili bir ayıcık almış. Nereden biliyordu onu sevdiği? Hayran hayran Mavi ile ilgilenen Serkan'a bakmaya başladım. Sonra sesler gelmeye başladı, kahveyi taşırmışım! Hiç bozuntuya vermeden fincalara döktüm ve içeri geçtim. Serkan Mavi'yi yere koymuştu, mavi oyuncağı ile oynarken biz de kahve içmeye başladık.

S:Gelir gelmez çalışmaya başladım ya.

E:Evet biraz öyle oldu.

S:ya bir de şey dün için kusura bakma. Ben insanlara kolay alışmam da. Gerçi sana alışmam biraz hızlı oldu, 2 günde alışıverdim.

E:Evet ya, öyle oldu.

S:bu arada Mavi dediğin kadar var. Çok tatlı bir bebek.

E:teşekkürler. Bebekleri sevmen çok garip biliyor musun?

S:neden?

E: genç iş adamları genelde bebektir, çocuktur, evliliktir çok ilgilenmez ya. Onun için.

S:aksine bence aile en önemli şey. Eğer bir gün evlenirsem, en az 2 çocuk yaparım.

E: 2 en ideal sayı bence de.

S:Aynen. Bu arada Mavi'nin anne babasının adı ne?

E: Ablam Gamze, babası da Caner. Onaşr da üniversite aşkıydı... Sonra buralara kadar geldiler.

S:yaa, çok güzelmiş...

E:Mavi? Bakıyorum da çok sevmişsin oyuncağını!?

M: biyyyy!

E: biy mi? (Eda güler) kız yaşını sormadım ki!

S: başka neler diyebiliyor?

Eda Maviyi yerden alır,

E:Hadi teyzecim, konuş bakıyim.

M:daaadddyyyy

S:sen baba mı diyorsun ya? Hem de ingilizce.

M: baba baba babaaaaa!

E: Mavii, tamam aşkım bağırmaaa.

Biraz daha Mavi ile oyalandık. Saat 10:00 oldu, Mavi'yi uyutmaya karar verdik. Ama Mavi ağlamaktan uyumuyordu.

E:Hadi Mavisi, eeee, eee, ee! Niye ağlıyorsun aşkım ya? Hadi uyu lütfen.

S: istersen bende uyumayı deneyebilirim.

E:olur, hadi Mavi, ağlama aşkım.
Maviyi Serkan'ın kucağına verir vermez sustu. Bu adamda ne vardı anlamıyorum ama, bana iyi gelecek gibi... Ben hem bunları düşünüp onları izlerken Mavi çoktan uyumuştu...

E: bebeklerle gerçekten çok iyi anlaşıyorsun...

S: sanırım... Nereye yatırıcam?

E:Beşiği yan odada... Gel oraya gidelim.

Maviyi yatırdık, aşağıya indik. Koltuğa oturduk,

S: Eda, ben artık gidiyim, çok durdum zaten.

E: ya ablamlar gelene kadar kalsan? Hem bende evde yanlız kalmamış olurum.

S:Tamam, ne yapıcaz o zaman?

E:Film izleyebiliriz.
Dedim ve rastgele bir film açtım. Korku mu? Nefret ederim korkudan ya!

E: değiştirsem mi ya?

S:yok, kalsın bu...

Serkan'dan
Korku filminden nefret ettiği gözlerinden okunuyordu... Onu kendime yakınlaştırmak için değiştirme dedim. Bana sinir oldu ama olsun...

Eda'dan
Filmin yarısına geldik, ama benim hala yüreğim ağzımda. Sevmiyorum işte korku filmi... (Eda ve Serkan yan yana ama mesafeli oturuyordu, ekranda birden katil belirdi, Eda yerinden sıçrayıp Serkan'a kafasını gömdü.)

S: Eda! İyi misin?

E:gitti mi o pis katil?

S:gitti gitti,

(Eda ekrana bakar)
E:Gitmemiş işte ya?! Bağırıyorum bende Mavi uyanacak

S:Tamam tamam, özür dilerim.

Serkan'dan
Eda'yı kızdırmak hoşuma gitti... Sanırım ilk görüşte aşık falan olmuştum... Ama kesin sevgilisi vardır... Bu kadar güzel bir kadının bekar olması imkansız. Derken film bitti. Sonra da kapı çaldı.

E: hoşgeldiniz...

S:Merhaba, Ben Serkan Bolat...

G:aaa, siz o ünlü mimar Serkan Bolat'sınız... Da, sizin ne işiniz var ki burada?

E: Serkan benim ortağım abla, Mavi ile taminışmak istedi... Onun için. Caner nerede?

G:Gelir şimdi, arabadan eşyaları alıyordu.

Caner gelir

C:aaa, Serkan?!

S:Caner?!

Sizce Caner ve Serkan nereden tanışıyor? Yorumları bekliyorum! 🌻🤪

Sen Çal Kapımı 🤍 [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin