Bölüm 11 🌻

2K 133 19
                                    

Serkan'dan

Eda dudaklarıma yapışınca çok şaşırdım. Ateşi düşmüştü. Dudaklarını dudaklarımdan ayırdı. Konuşmaya başladım.

S:Eda sen iyi misin?

Süydenini kollarından sıyırdı. Bana doğru yaklaştı. Gömleğinin düğmelerini yavaş yavaş açmaya başladı.

E: Evet, iyiyim. Ya Serkan yardım et çıkarmama. Öyle bakma. Sen istemiyor muydun? Bak, yapıcaz işte.

S: Ne? Canım... Tamam çok iyi düşündün ama. Hasta değil misin? Enerjini boşa harcamayalım. Sonra yap-

E:Serkan! Soyun!

S: nE?

E:Serkan soyun dedim. Sonra da yatağa geç.

S: T-tamam!

Eda'nın bu halleri garipti. Bu kadar gözü dönmüştü ki hemen işe koyuldu. Üstümü çıkardım... Ama boxerım altımdaydı. Yatağa geçtim. Eda dikilmiş beni izliyordu. Biraz korkmadım değil...

E: Başlıyoruz!

Dedi ve yatağa geldi. Nefes nefese uyandım. Rüya mıydı? Offf! Keşke uyanmasaydım! Sonunu görürdüm!
Kafamı kaldırdım. Eda yatakta yatıyordu. Üstünü kendi değiştirip yatmıştı. Demek ki gerisini kendi bilinç aştım uydurmuştu. Eda'nın yanına gittim. Gözünü araladı. Saate baktım. Gece 3'e geliyordu.
Anlına dokundum. Hala biraz ateşi vardı. Zar zor konuşmaya çalıştı.

E: S-Serkan, ü-üşüyorum.

S: tamam canım. Ama sakın örtünme. Bak ben bir sirkeli su yapıp bez getiriyim. Ateşini bir de böyle düşürmeye çalışalım.

E: t-tamam.

Eda'nın bu haline çok üzülüyordum. Hemen mutfağa gidip suyu hazırladım. Getirdiğim kazaklardan birinin kenarını kestim ve bezi de alıp Eda'nın olduğu yere geldim. Bezi suya batırıp Eda'nın başında, boynunda gezdirdim. Üşümüştü ki titremeye başladı. Kollarını ısıtmaya çalıştım. Aslında üstünü örtmemem gerekiyordu ama onu böyle görmeye dayanamadım. Beline kadar örtüyü çektim.

S:tamam güzelim... Sakin ol. Düşücek ateşin... Ben yanındayım.

E: S-Serkan. Bırakma beni...

S: Eda, ben bırakamam seni... Buradayım.

E: d-d-donuyorum.

S: biliyorum üşüdüğünü ama yanındayım. Düşürücem ateşini...

Saatlerce başında bekledim. En son saate baktığımda 5'e geliyordu. Eda'nın ateşi sonunda düştü. Bende aşırı yorulmuştum. Belki uyanınca bana kızardı ama yanına yattım.

Sabah

Eda'dan

Serkan'a olan kızgınlığım yavaş yavaş geçmişti... Biraz düşününce Serkan'ın bir suçu olmadığına kanaat getirdim. Sabah uyandığımda Serkan göğsümde yatıyordu. Dün tam hatırlamasam da tüm gece başımdaydı. Benim için böylesine kendini parçalayan bir adama ne kadar haksızlık edebilirim ki? Kafamı Serkan'a çevirdim. Uyuyordu... Saçlarını, yüzünü, sakallarını okşadım. Huylanmış olmalı ki yavaş yavaş gözlerini araladı.

S:Eda, uyandın mı? Nasılsın?

E: Sana da günaydın Serkan Bolat. Evet uyandım. Dün gece bana baktığın için teşekkür ederim... Sana haksızlık ettim.

S: hiç sorun değil bebeğim... Ama seni affetmem için bana o işi borçlusun.

E: Serkaaan! Ama bu tatilde olmaz! Başka zaman. Tamam mı?

Sen Çal Kapımı 🤍 [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin