Soğuk | Yarı Texting

20. Bölüm

Bölüm şarkısı: Harry Styles: Sing of the Times ❤ Anlamına bakmanızı öneririm 🥺

İyi okumalar 💙❄

❄❄❄

~Geçmiş~

"Beyaz rengi; saflığın, temizliğin ve barışın rengidir Lina hanım. Anneniz, size en yakışan rengin bu olduğunu düşünmüş ki bence de öyle." Genç kadın heyecanla hiç umurumda olmayan yetişkinlerin partilerinden birine, giymem için getirilen elbiseyi yorumluyordu. Tek yapmak istediğim odamda oturmak ve camdan dışarı bakmaktı ama bunu da yapamıyordum çünkü parti, bizim partimizdi. Acar ailesinin partisi...

Gözlerimi beyaz elbisenin üzerinde kısaca gezdirip dudaklarımı ıslattım ve kadına baktım. "Siyah elbise giysem olmaz mı?"

Kadın şaşkınca elbiseyi askısına astı ve başını iki yana salladı. "Anneniz size bunu uygun görmüş, Lina hanım. Benim yapabileceğim bir şey yok ne yazık ki."

Kurtarılmayı bekleyen prensesmiş gibi penceremin önüne oturdum ve dışarısını izlemeye başladım. Hiçbir şey huzur vermiyordu. Bu evde huzur veren hiçbir şey yoktu. Mükemmel olsam da beni sevmeyecekti.

Bana sadece katlanıyorlardı.

"O zaman siyah bir kurdele takmak istiyorum. Siyah rengi de asalet ve gücü temsil ediyor. Bence ailemizi anlatıyor."

"Ama siyah renk yası da temsil ediyor."

Minik bir tebessüm edip kadına döndüm ve çıkması için işaret verip arkasından mırıldandım. "Belki yas tutarlar bu gece, kim bilir?"

❄❄❄

Sahte insanlara sahteden gülümsemek çok zordu. Burası benim için cehennemdi, nefes alamadığımı hissediyordum. Tek nefes aldığım yer kimsenin beni gözetmediği okuldu. Annem, mükemmel olup okulda da parlamamı istese de yapmayacaktım çünkü bazen nefes almam gerekiyordu ve çoğu kişinin aksine benim tek nefes aldığım yer orasıydı.

"Kızınız ne kadar büyümüş, Büşra hanım. Artık sizinle beraber partilere daha sık katılır." Hiç tanımadığım bir kadın gülümseyerek bana baktığında yüzüne öylece bakmaktan ileri gidememiştim.

Annem, elini omzuma yerleştirip hafifçe sıktığında zorlukla da olsa kadına gülümsemiştim.

"Evet, çok büyüdü güzel kızım. Ne kadar zeki ve iyi bir çocuk olduğunu bir bilseniz... Çok seviyorum onu."

Beni kendisine çektiğinde alt dudağımı ısırmamak için kendimi çok zor tutmuştum çünkü rujum vardı ve bulaşırsa sıkıntı olurdu. Bu sahtelikte bir de onun yüzünden azar yiyemezdim. Hem o odaya da gitmek istemiyordum. Bu gece olmazdı.

Eskiden çok sevdiğim ama şu an hayatımda olmayan birinin dediklerini asla unutmuyordum. Hâlâ kulaklarımda cümleleri dönüp duruyordu, yıllar geçse de o cümleleri unutmayacak gibiydim.

'Lina, ben dünyayı bir sahne olarak görüyorum. Herkes istediği rolü oynayabilir, istediği kişi olabilir. Sen de istediğin kişi olabilirsin.'